OBJEKTİF:1 - Osmanlıca Türkçe Uydurmaca

Yazarı
Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
285
Baskı Tarihi
1990
ISBN
978-975-437-0288-1
Baskı Sayısı
3
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Ötüken
Türk dili üzerindeki tartışmalar devam etmektedir. Bir Türkçülük hareketi olarak başlatılan özleştirme akımı tam bir millî kültür yabancılaşması haline dönüştürülmüştür. Kelimeler -ve tabii onlarla birlikte millî kültür muhtevaları-atılıyor, uydurma kelimelerle gayri millî bir kültür kurulmaya çalışılıyor. Böylece nesiller birbirine ve yeni nesiller millî kültüre yabancılaş¬maya devam ediyor. Şüphesiz ki, Türkçe'yi sevenler, bu yozlaştırma hareketinden dilimizi ve kültürümüzü kurtarmak için savaşıyorlar. MilB kültürümüzü ve Türk dilinin yapışım savunanların, gelişme ve zenginleşmesi için didinenlerin önde gelenlerinden biri de Ustad Peyami Safa idi. 1940 yılında "Kalemi elime aldığım günden beri Türkçe'nin müdafaası için yazdığım satırları birbirine eklesem, İstanbul - Ankara şimendifer hattından daha uzun olur." diye yazmıştı. 1961 yılına, yani ölünceye kadar da aynı yönde yazmaya devam etti. Bu ciltte, dil hakkında yazdıklarından bir demet sunuyoruz. Gelişmeleri değerlendirmede kolaylık sağlayacağı düşüncesi ile yazılan tarih sırasına göre tanzim ettik. (Arka kapak)

Kaynaktan Diğer Alıntılar

Başlık Altı Çizili Satır Sayfa Azalan sıralama
Nazır-Bakan Osmanlı İmparatorluğunda vekillere “Nâzır” derlerdi. Şimdi bu kelime yabancı memleket vekilleri için kullanılıyor. 13
Terbiye Hasadı

Eskiden, orta ve yüksek tahsil gençliği arasında "yahu..." demek, yerine göre ayıptı; bugün aynı tahsil gençliği arasında "ulan..." demek, yerine göre bir samimiyettir.

18
Müessese? Canım hangimiz inkâr edebiliriz ki, havada uçan ve boşlukta kanat çırpan bütün fikirler ve iradeleri ancak bir teşekkülün mekanizması şekillendirir. Haklı olarak diyoruz ki cereyan var, ampul yok.. 26
Halka Inmek Halka doğru inmek orada kalmak için değil, onu yukarıya çıkarmak içindir. 27
Çocukluk Delilsiz ve cevapsız kalan tarafın kendi aczini muarızına isnad etmesi, mektep sıralarında başlayan bir münakaşa terbiyesidir. 34
Istılahlar Türk kültürü İslam medeniyetine bağlı kaldığı müddetçe, Latin ve Yunan ıstılahlarını kullandı. 35
Istılahlar Kurma Bebeklere Benzemez! Istılahların bir kültür bünyesinden doğan canlı varlıklar olduğunu ve kurma bebekler gibi seri halinde, icatçı ve terkipçi muhayyilemizin fabrikalarından çıkarılamayacağını tekrarlamak istiyorum.. 37
Matematik Istılahlarının Tekamülü (!) “- Baba! Mekteplerde en çekindiğimiz hocalar, riyaziye hocalarıydı. Onlar da sakalı ele verdiler. 41
Terim Rezaletinin Esbabı Terim rezaletinin sebepleri şunlardır: 1.Türk Maarifi bir sistemden mahrum olduğu için ıstılah meselesini de hangi prensiplere göre halledeceğini şaşırmıştır. 44
İstikamet Meselesi Şöyle bir faraziye kuralım: İnkılâbın ilk günlerinde, “Baloya gitmek için frak mı giymek doğrudur, yoksa milli an’aneye uygun yeni bir esvap mı?”diye abes bir münakaşa çıksaydı, frak taraftarlarıyla , 49