Aydınlanma’nın Ürettiği Jakoben Totalitarizm

Özetle Aydınlanma, uysal bir tebaadan oluşan disiplinli bir toplum inşa etme idealiyle sonuçlanır. Belki de, Aydınlanma’nın gerçek ‘akıl’ı Voltaire ya da Diderot’nunki değil de Robespierre’in ‘Jakoben akıl’ıdır. Çünkü Foucault’nun deyişiyle ‘askerî bir toplum hayali’, ancak aklın dogmalaştırıldığı ve tastamam bu nedenle, yani dogmalaştırıldığı için, o dogmaları dayatan gözetleyici, cezalandırıcı, baskıcı ve disipline edici bir projeyle mümkün olabilir. Bunun da adı, düpedüz, evet düpedüz, totalitarizmdir! Yanlış değil: Aydınlanma’nın Jakoben bir totalitarizm ürettiği çok görülmüştür…

Hilmi Yavuz - Alafrangalığın Tarihi - Sayfa 15

Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
239
Baskı Tarihi
Mayıs 2010
Yazılış Tarihi
2009
ISBN
978-975-114-100-8
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Timaş
Editörü
Ayşe Tuba Ayman & Sakine Korkmaz
Geleneğin Tasfiyesi ya da Yeniden Üretilmesi Alafrangalığın Tarihi, alışılmış türden bir tarih kitabı değil. Osmanlı‘dan Cumhuriyet‘e dönüşüm sürecinde ve elbette Cumhuriyet‘ten sonra, alafrangalık, doğrudan doğruya modernleşmenin zihnî arka planını yeniden inşa etme bağlamında bir ‘kavram tarihi‘ olarak ele alınmaktadır. Hilmi Yavuz‘a göre ‘alafrangalık‘ kavramının tarihi; modernleşme, oryantalizm, rasyonalite (ve dolayısıyla, Aydınlanma) kavramlarının alımlanış biçimleri ile üstbelirlenmiş bir tarihtir.