Okulumuz, tek katlı, kırmızı tuğlalı, gecekondu gibi küçük bir köy okuluydu. Ön kapının üzerindeki tuğlaların içinde, gri bir taş blok çimentoyla yapıtırılmıştı ve bu taşın üzerinde şöyle yazıyıyordu:
BU OKUL, SOYLU EKSELANSLARI KRAL YEDİNCİ EDWARD'IN TAÇ GİYİŞİNİN ANISINA 1910'DA İNŞA EDİLMİŞTİR.
Bu yazıyı bin kez okumuşumdur. Kapıdan her girişimde gözüme çarpar. Sanırım bu nedenle yazılmış. Ama aynı yazıyı tekrar tekrar okumak oldukça sıkıcıydı ve her gün oraya değişik ve gerçekten ilginç şeyler koysalar, ne kadar hoş olacağını düşünürdüm. Babam bu işi çok güzel yapardı. Bu düz gri taşa, bir parça tebeşirle yazabilirdi ve her sabah yeni bir şey bulurdu. Şöyle şeyler yazabilirdi:
KÜÇÜK, SARI KELEBEĞİN EŞİNİ SIK SIK SIRTINDA GEZDİRDİĞİNİ BİLİYOR MUYDUNUZ?
Başka bir seferinde şöyle diyebilirdi:
GUPİ'NİN KOMİK HUYLARI VARDIR. BAŞKA BİR GUPİ'YE AŞIK OLDUĞUNDA ONU POPOSUNDAN ISIRIR.
Ve başka bir kez:
KURUKAFA GÜVESİNİN CIRLADIĞINI BİLİYOR MUYDUNUZ?
Ve yine başka bir zamanda,
KUŞLARIN HEMEN HEMEN HİÇ KOKU ALMA DUYULARI YOKTUR. AMA GÖZLERİ ÇOK KESKİNDİR VE KIRMIZI RENKLERİ SEVERLER. SEVDİKLERİ ÇİÇEKLER KIRMIZI VE SARIDIR, AMA ASLA MAVİ DEĞİLDİR.
Ve belki başka bir gün tebeşirini çıkarıp şöyle yazabilirdi:
BAZI ARILARIN HEMEN HEMEN KENDİ BOYLARININ İKİ KATI KADAR UZATABİLDİKLERİ DİLLERİ VARDIR. BU, ÇOK UZUN VE DAR AĞIZLARI OLAN ÇİÇEKLEREN BALÖZÜ TOPLAMALARINA YARDIM EDER.
Ya da şöyle yazabilir:
BAHSE GİRERİM Kİ, BAZI BÜYÜK İNGİLİZ MALİKANELERİNDE, UŞAKLARIN HALA EFENDİLERİNİN KAHVALTI MASALARINA GAZETELERİNİ GETİRMEDEN ÖNCE ÜTÜLEDİKLERİNİ BİLMİYORSUNUZDUR.
Dünya Şampiyonu Danny -
Sayfa 130
-