Meselâ gıybet dille yapılır. Meselâ, yine hiç biriniz sormadınız: Yahu gıybet, bir adamın arkasından, onun hoşlanmadığı şeyleri konuşmakmış... Bu iş neden bu kadar kötü oluyor? Bunun manası nedir? Sormadınız ama ben size söyleyeyim: Kur'an-ı Kerim niçin onun üzerinde bu kadar duruyor?
"Gıybette hukuka, insanın hakkına tecavüz vardır... İnsanın malını çalan, canına kasdeden, ırzına namusuna musallat olan kimsenin adı canidir. Cinayeti, tecavüzü ve teaddisi vardır... Gıybette de insanın manevî şahsiyetine taarruz ve tecavüz vardır. O şahıs burada olsa, münakaşasını yapar, müdafaasını yapar. Ama ortada yok... İşte İslâm, İslâm'ın kitabı Kur'an-ı Kerim, o şahsın yokluğunda, onun manevî kıymetini koruyor.
"İnsanlar cemiyetlerde, şerefle, itimadla, isimle yaşar. Ardından konuşulunca manen kaybı olur, şahsiyeti zarar görür. Onu sevenler: Allah, Allah yahu biz bu adamı severdik, demek ki sevilecek insan değilmiş, diye düşünürler...
"İşte İslâmiyet, bir kimseye, böyle manevî zarar vermeyi, ölü kardeşinin etini yemekle bir tutuyor. Bu, en büyük günahlardan sayılır.
"Efendiler, başımıza gelen felâketler, bütün gafletimizden geliyor. Eğer gıybetin, bu kadar mühim, bu kadar acı, bu kadar yaralayıcı bir günah olduğunu bilsek, kim gıybet edebilir?
"insanın hiç iyiliği yok mu? Fakat nefs-i emmare, bizi günahlara sevkeden şeytan, Müslüman kardeşimizin zaaflarını, kötü taraflarını gösterir... Yine şeytanın ikinci bir hilesi daha vardır ki, âyet-i kerîmede ona şöyle işaret buyurulur: 
Zeyyene lehumu'ş-şeytânu a'mâlehum!  
Habibim! Günahkârlara, âsîlere, günah işlemekten korkmayanlara, şeytan, kötü işlerini yaldızlar da iyi gösterir; onlardan zevk alırlar.
"İşte dilimizin ne olduğunu, ona hâkim olmanın neler kazandıracağını, mahkûm olmanın neler kaybettireceğini bununla görün!..."
      
             -
            Üstad Ali Ulvi Kurucu Hatıralar-1 -
            Sayfa 124
          
          Türü
          Hatırat
              Sayfa Sayısı
              393
          Baskı Tarihi
              Kasım 2007
          Yazılış Tarihi
              1992
          ISBN
              9944-125-03-2
          Baskı Sayısı
              3. Baskı
          Basım Yeri
              İzmir
          Editörü
              Şeref Yılmaz
          Yazan: AHMED ŞAHİN
Yazı Kaynağı: Zaman Gazetesi, Ailem Eki, Sayı: 228
Çileli bir devrin hikayesini Ali Ulvi Kurucu merhumun hatıralarından okumak büyük bir şans. Hayatını tamamen ilme adamış yüksek bir kâmet olan merhum Kurucu, hatıralarıyla da irşad vazifesini yerine getiriyor.