Sır

Geceleri seher vakitlerine kadar odasının bir köşesinde yalnız ve uykusuz kalan, bütün varlığını O'nda yok eden, gece ve gündüzleri sürekli uykusuz, yemeksiz, konuşmadan, kendinden ve herkesten uzakta geçiren, sakin, dertli ve yalnızca O'nunla konuşan, O'nu düşünen, O'nunla fısıldaşan, bütün hayatını O'na adayan, bütün işini O'na veren, sararmış rengi içindeki acısını anlatan, açık sessizliği kalbindeki fırtınayı haber veren, sakin ve soğuk yaşamı ruhundaki dinmeyen dinmeyen acıyı anlatan birinin, adımını sokağa attığı zaman, halkın gözünde gamsızlıkla suçlandığını görmesi ve halkın onu yeme, içme ve yatma ehli olarak tanıması ne hoş ve teskin edici bir zevktir. İşte böyle bir durumda saf ihlas ortaya çıkar, iman riya tozundan uzaklaşır ve ruh o tertemiz aşkı, kalp ise o saf ve lekesiz duyguyu bulur. İman ne kadar gizliyse o kadar halis, aşk ne kadar gizlilik perdesi altında saklıysa o kadar temiz olur. Chandel'i, o ilginç ruhu, benim dışımda çok az kimse tanır. O her gece De La Chapelle'i düşünerek, şafağın sökmesini bekler, sabaha kadar uyanık kalırdı. Hikayeler fısıldar, nağmeler mırıldanır, şarkılar söyler, güzel makamlar icra eder ve yalnızlığını onunla giderirdi. Sabahleyin yanından geçtiği zaman ise sanki onunla hiç ilgilenmiyormuş gibi davranırdı. Dünyada en değerli ve en kutsal şeyler, hatta iman ve aşk da dahil herşey, "gösteriş" rezaletiyle karşı karşıyadır. Gizlilik yani "gösterişsiz varoluş" ise o kadar ilahi bir takva, ihlas ve kutsallıkla doludur ki bütün zorluklara ve mahrumiyetlere rağmen harikulade bir tadı vardır. Aynulkuzat'ın naklettiği gibi "Kim aşık olur, aşkını gizler ve sonra da ölürse, cennet ona vacip olur." Cennet ona neden vacip oluyor? Cennet, dünyevi yaşantımızda yaşadığımız cehennemin mükafatı değil midir? Hangi cehennem, dünya hayatında imanı gizlemekten daha acıklı ve yakıcıdır? Ruhun derinliğinde, kalp perdelerinde, sinirlerde ve en doğru, en gerçekçi özünde saklı gizliliğin ateşi, bambaşka bir acıdır!
Ali Şeriati - Yalnızlık Sözleri II - Sayfa 14

Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
520
Baskı Tarihi
Mart 2010
ISBN
978-975-60047-89-0
Baskı Sayısı
0. Baskı
Yayın Evi
Fecr Yayınevi
Mütercimi
Okan Sevinç
Orijinal Adı
Gofteguhayı Tenhayi
O, inançları uğruna bu yolu tercih etmişti. İnanç bütün hayatını kaplamış ve genç yaşta siyasi ve toplumsal olaylara karışmıştı. Onu bu yola inançları sürüklemişti. Bir an olsun yürümekten geri kalmadı, hiçbir engel ona mani olamadı. Hiçbir davet ve olay, onu bir an olsun tereddüde düşürmedi. Hikâyesi çok uzundur! Siyasi suçluları ya acı çeksin de teslim olsun diye gurbete sürgün ederler ya da canı yansın diye zindana atarlar. O her ikisine de maruz kalmıştı, gurbette zindana atılmıştı.