1.Türkçe, dünyanın istisnasız her dili gibi mürekkeb (yani başka dillerden alınmış kelimelerden mürekkeb) bir dildir. Yeryüzünde tamamıyla saf bir dil gösterilemez.
2.Bir dilin içinde yabancı köklerden gelen kelimeler bulunması o dilin bir devlet dili olmasına mani değildir.İngilizcenin yüzde sekseni yabancı kelimelerdir ve bu yabancı kelimeleri ihtiva eden İngiliz dili, İngiltere Devletinin dilidir.Almanca, Fransızca, İtalyanca ilâh… diller de böyledir.
3.Dil milliyetçiliği, bir milletin yaşayan dilini yaşatmaktır.Halk ve aydın dilinde kullanılmayan hiçbir sözlükte mevcut olmayan, kaideye ve şiveye aykırı, manasız ve uydurma kelimelerden mürekkep bir dili yaşatmak değildir. Dil ırkçılığı hiç değildir.
4.Devrimcilik, bir dili devirip yerine bir milletin kullanmadığı uydurma bir dili getirmek değildir.
5.Milliyetçilik milli geleneklere dayanır.Geleneği olmayan milliyetçilik yoktur. Çünkü gelenek bir milletin geçmişinden bugüne canlı bir şekilde, sözle, yazı ile veya hareket tarzı ile intikal eden müşterek inanç ve duygularıdır. Geleneksiz milliyetçilik değil, millet bile yoktur.
OBJEKTİF:1 - Osmanlıca Türkçe Uydurmaca -
Sayfa 237
-
Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
285
Baskı Tarihi
1990
ISBN
978-975-437-0288-1
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Türk dili üzerindeki tartışmalar devam etmektedir. Bir Türkçülük hareketi olarak başlatılan özleştirme akımı tam bir millî kültür yabancılaşması haline dönüştürülmüştür. Kelimeler -ve tabii onlarla birlikte millî kültür muhtevaları-atılıyor, uydurma kelimelerle gayri millî bir kültür kurulmaya çalışılıyor. Böylece nesiller birbirine ve yeni nesiller millî kültüre yabancılaş¬maya devam ediyor.