...Aptallar, beğenilen bir yazarın herşeyine hayran olurlar. Ben ise, yalnız kendim için okurum ve ancak alışkanlıklarıma uyan şeyleri severim, dedi. Hiçbir şey hakkında kendi kendine yargıya varmamaya alışarak yetiştirilmiş olan Kandid'i pek şaşırtmıştı duydukları; Marten ise, oldukça akla yakın buluyordu Pokokürante'nin düşünüş biçimini. Kandid: - Oh! İşte bir Cicero, dedi. Bu büyük adama gelince, kitaplarını okumaktan bıkmadığınızı sanıyorum. Venedikli: - Asla okumam! Rabiriüs'ü ya da Kuentiüs'ü savunmuş bana ne? Haklarında hüküm verdiğim davalarım yeter bana. Felsefi eserleri ile daha çok yakınlık kurabildim, ancak herşeyden kuşkulandığını görünce, onun bildiği kadar benim de bildiğimi ve cahil olmak için başkasına gereksinmem olmadığını anladım, diye yanıtladı. Marten: - Ah! İşte bir bilimler akademisinin seksen ciltlik dergisi, diye bağırdı. Bunda yararlanılacak şeyler olduğunu sanıyorum! Pokokürante: - Yararlanılacak şeyler olurdu, eğer bu karma karışık yazılardan birinin yazarı, hiç olmazsa bir iğne yapmak sanatını bulmuş olsaydı! Ama ne yapalım ki, bütün bu kitaplar, yalnız boş sistemlerle dolu, yararlı hiçbir şey yok içlerinde dedi.
Kandid ya da İyimserlik -
Sayfa 211
-
Türü
Roman
Mütercimi
Server Tanilli
Candide, ou l’Optimism, (Candide, ya da iyimserlik) Aydınlanma Çağı‘nın ünlü filozofu Voltaire‘in 1759‘da yazdığı Pikaresk türünde olan en önemli yapıtlarından biridir. Birçok yerde Candide, hikâyeci Voltaire’in asıl karakterini açığa vuran bir kitap olarak anılmaktadır. Ülkeleri, kralları, ulusların adetlerini ve geleneklerini, kendi çağının insan karakterini alaycı bir yaklaşımla ele alan Voltaire, bu eseriyle kendi döneminin dünyası hakkında dikkate değer bilgiler vermektedir.