Cahil olmak için başkasına gereksinmem olmadığını anladım... |
...Aptallar, beğenilen bir yazarın herşeyine hayran olurlar. Ben ise, yalnız kendim için okurum ve ancak alışkanlıklarıma uyan şeyleri severim, dedi. Hiçbir şey hakkında kendi kendine yargıya varmamaya alışarak yetiştirilmiş olan Kandid'i pek şaşırtmıştı duydukları; Marten ise, oldukça akla yakın buluyordu Pokokürante'nin düşünüş biçimini. Kandid: - Oh! İşte bir Cicero, dedi. Bu büyük adama gelince, kitaplarını okumaktan bıkmadığınızı sanıyorum. Venedikli: - Asla okumam! Rabiriüs'ü ya da Kuentiüs'ü savunmuş bana ne? Haklarında hüküm verdiğim davalarım yeter bana. Felsefi eserleri ile daha çok yakınlık kurabildim, ancak herşeyden kuşkulandığını görünce, onun bildiği kadar benim de bildiğimi ve cahil olmak için başkasına gereksinmem olmadığını anladım, diye yanıtladı. Marten: - Ah! İşte bir bilimler akademisinin seksen ciltlik dergisi, diye bağırdı. Bunda yararlanılacak şeyler olduğunu sanıyorum! Pokokürante: - Yararlanılacak şeyler olurdu, eğer bu karma karışık yazılardan birinin yazarı, hiç olmazsa bir iğne yapmak sanatını bulmuş olsaydı! Ama ne yapalım ki, bütün bu kitaplar, yalnız boş sistemlerle dolu, yararlı hiçbir şey yok içlerinde dedi.
|
211 |
|
İnsanın düşündüğünü yazması çok iyi bir şeydir... |
Pokokürante: Evet, insanın düşündüğünü yazması çok iyi bir şeydir; insanlığın bir ayrıcalığıdır bu. İtalya'mızda, yalnız düşünmediklerimizi yazmakla yetiniriz; Sezar'ların ve Antonius'ların yurdunda oturanlar, ancak bir Jakoben'in iznini aldıktan sonra bir düşünceye sahip olabiliyorlar. Eğer tutku ve particilik, bu değerli özgürlüğün en çok değer verilen yanını bozmasaydı, İngiliz dehalarına esin veren özgürlükten hoşlanırdım, dedi.
|
212 |
|
Çalışma bizden üç büyük eksikliği uzaklaştırır... |
Kandid Türk'e: - Geniş ve görkemli bir toprağınız olsa gerek? dedi. Türk: - Yalnız yirmi dönümlük! Bu toprağı, çocuklarımla birlikte eker biçerim; çalışma, bizden üç büyük eksikliği, can sıkıntısını, kötü alışkanlıkları ve yoksulluğu uzaklaştırır, dedi.
|
247 |
|
Bunlar güzel sözler, ama bahçemizi de yetiştirmemiz gerek! |
Pangloss, kimi zaman Kandid'e:
- Olabilecek dünyaların en iyisinde, birbirine bağlanmıştır bütün olaylar; çünkü, Matmazel Künegond'un aşkı için güzel bir şatodan kovulmamış olsaydınız, Engizisyon zulmüne uğramamış olsaydınız, yaya olarak Amerika'yı dolaşmamış olsaydınız, Baron Hazretlerine bir kılıç vuruşu indirmemiş olsaydınız, burada turunç reçeliyle fıstık yiyemezdiniz, diyordu.
Kandid de, şöyle yanıtlıyordu onu:
- Bunlar güzel sözler, ama bahçemizi de yetiştirmemiz gerek!
|
249 |
|