Başın Öne Eğilmesin

Yazarı
Türü
Roman
Sayfa Sayısı
264
Baskı Tarihi
Eylül 2006
ISBN
978-975-14-1150-1
Baskı Sayısı
1
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Remzi Kitabevi
Editörü
Öner Ciravoğlu
Sabahattin Ali'nin Romanı

Kaynaktan Diğer Alıntılar

Başlık Altı Çizili Satır Sayfa Azalan sıralama
Bir edebi karikatür örneği "Anlat bakalım Sabahattin Ağabey, niyetin nedir şimdi?" "Sınırı geçince ilk Bulgar karakoluna teslim olacağım. Kimliğimi açıklayacağım. Beni Sofya'ya kadar götürmelerini isteyeceğim. 26
Memleketten Haber Hey anavatandan ayrılmayanlar Bulanık dereler durulmuş mudur? Dinmiş mi olukla akan o kanlar? Büyük hedeflere varılmış mıdır? Asarlar mı hâlâ hakka tapanı? Mebus yaparlar mı her şaklabanı? Köylünün e 59
Affedilme Uğruna... Bakan bu kez şöyle dedi : "Sizin korumaya değer bir genç olduğunuzu birkaç kişi, birkaç kez bana söyledi. Fakat ben elimde sizin fikir ve zihniyetinizin değiştiğini kanıtlayan bir belge olmadıkça bir şey yapamam. Siz bana bir belge getirin." Bakan Bey'in ondan hoşlandığı kesindi . Ama korkuyordu, elinden bir şey gelmiyordu. O günlerde Hasan Âli Yücel Ortaöğretim Müdürlüğüne, Reşat Şemsettin Sirer de İlköğretim Müdürlüğüne getirilmişti. İkisi de Müdürlük Encümeni üyesiydiler ve Sabahattin Ali'nin yakın dostlarıydılar. Bu kez de Encümen, okulların dışında bir yöneticilik görevine atanmasını uygun gördü. Ama bir türlü kendisine uygun bir görev bulunamıyor ve bakan bu işi biraz savsaklıyordu. Sabahattin Ali bunun üzerine kendini temize çıkarmak amacıyla Gazi'ye aşağıdaki şiiri yazdı: 83
Garip Bir Evlenme Mektubu 15 Şubat 1934 Ayşeciğim, Nikâhına talibim. Yani işim oldu. Daha tamamen olmadı, fakat ben de düğün yapalım demedim. Hiç şaka değil, gayet ciddi söylüyorum. Oturup biraz düşünürsen sen de bunu kabul edeceksin. Bundan daha uygun bir şey yapamayız. Hem sen benim gibi efendiyi mumla arasan bulamazsın. Güzellikte senden fersah fersah ilerideyim. Seninki gibi bir Grek burnum var. Boy pos Allah'a şükür yerinde. Akıldan yana hiç değilse sen bir şey söyleyemezsin. Yani, birbirimize bir şey söyleyecek halimiz yok. Aşk ve muhabbet sorununa gelince, beraber olmaktan sıkılmayacak kadar birbirimizden hoşlandığımızı sanıyorum. Suluca âşık olacak kadar çocuk değiliz herhalde. 85
İstiklal Marşı'nın Faideleri Güvenlik güçleri göstericileri dağıtmaya kalkınca olayar çıktı. Bu durumlarda gençlerin uyguladıkları taktik İstiklâl Marşı'nı söylemekti . 108
Görüşler Cami Baykut Halide Edip Adıvar'dan ve Dr. Adnan Adıvar'dan da yazı alınmasını önermişti . Sabiha Sertel bu amaçla Halide Edip Hanım' ı evinde ziyaret ederek derginin amaçlarını anlattı . Dörtler'in de kadroda yer alacaklarını belirttikten sonra kendisinden sürekli yazı istedi. Halide Hanım'ın yanıtı şu oldu: "Ben de ülkede demokratik bir rejimin kurulmasından yanayım. Bu diktatörlük sistemi Atatürk'ün kurduğu bir sistemdir. Biz buna karşı geldiğimiz için gadre uğradık ve ülkeden ayrılmak zorunda kaldık. Dünyanın bugünkü durumunda artık bu sistem yürütülemez. İnönü'nün istenen özgürlükleri vereceğine inanmıyorum. O bir politika cambazıdır . Bir gün totaliter sistemin başında olur, ertesi gün demokrasi yanlısı görünür . Bir başka gün faşist yöntemleri kullanır. Daha ertesi gün sosyalist olur. Bu değişmeler iktidarı elinde tutmak içindir. Celal Bayar yarın iktidara gelirse onun da bu özgürlükleri vereceğine inanmıyorum. " 129
Ödün Demokrat Parti'nin tutucu ve dinci çevrelerde güçlenmesinden kuşku duyan CHP, o dönemde sağcılara bazı ödünler verme yollarının da arayışı içindeydi. Atatürk ilkelerinden ödün verilmesine o dönemde başlandı . 2 Temmuz 1947'de "İslam dininin akide ve ibadet esaslarını öğretmek" üzere din dershanelerinin açılmasına karar verildi. Bu karar imam- hatip okullarının açılması için ilk basamaktı. Ama tutucu çevreler bununla yetinmiyordu ve laik eğitimin temellerini sarsacak hamlelere yöneliyorlardı . Bu alanda başı Necip Fazıl Kısakürek çekiyor ve okullarda din eğitiminin kabulü için başarılı bir kampanya yürütüyordu. Üniversite gençliği de "Din eğitimine karşıyız" diye gösteriler düzenliyordu. CHP içinde Atatürk ilkelerinden ödün verilmesine hiç yanaşmayalar ılımlı bir politikayı savunanlar karşısında gittikçe kan kaybediyorlardı . İnönü'nün, dikta yanlısı olarak tanınan Başbakan Recep Peker' i görevden alarak yerine üniversite çevrelerinde dürüst davranışlarıyla tanınan Hasan Saka'yı getirmesi ılımlıların zaferi gibi yorumlanıyordu. Kasım 1946 ortalarında toplanan CHP Kurultayı dikta yanlıları için tam bir yenilgi oldu. İnönü'nü n desteklediği Hilmi Uran Recep Peker'in karşısında büyük bir zafer kazandı . Parti artık sağ yönde ilerlemeye başlıyordu. Kurultayda Halkevleri ve Köy Enstitüleri de büyük saldırılara uğradı . Laiklik konusu sık sık gündeme geldi. Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu değiştirilerek büyük toprakların dokunulmazlığı istendi. Devletçilik ilkesi yeniden tanımlandı ve özel girişimcilere yeni olanaklar tanındı. 192