Bulantı

Türü
Roman
Sayfa Sayısı
0
Baskı Sayısı
0
Yayın Evi
Can yayınevi

Kaynaktan Diğer Alıntılar

Başlık Altı Çizili Satır Sayfa Azalan sıralama
Yanlız Olmak Onları duymak için biraz yanlız olmak yeter,inanılabilir olandan tam zamanında kurtulmaya elverecek kadar yanlız olmak.Ama ben,insanların yanı başında,tehlikeyle karşılaşınca onların arasına sığınmaya iyice kararlı olarak yaşıyorum. 19
Hanımefendiler öteberinin fiyatını bilmez Gerçek hanımefendiler öteberinin fiyatını bilmezler, tatlı çılgınlıkları severler onlar; gözleri, tertemiz çiçeklere, kış bahçelerinde yetiştirilmiş çiçeklere benzer. 68
Onların pazarı Bir gebe kadın, kaba görünüşlü bir delikanlıya yaslanmıştı: "Bak, bak orada işte!" diyordu. "Ne?" "Bak, bak martılar orada işte!"diyordu. Delikanlı omuz silkti. Martı falan yoktu ortada. Gökyüzü tam arınmıştı. Ufuk çizgisinde bir pembelik vardı yalnız. "Martıların sesini duydum. Bak dinle, çığrışıyorlar." Delikanlı: "Bir şey gıcırdamış olmalı..." Bir gaz lambası yandı. "Lamba yakıcısı geçmiş olmalı" diye düşündü.Çocuklar onu gözlerler. Çünkü eve dönme işaretini çocuklara o verir. Ama yanılmışım. Güneşin son yansılarından biriymiş bu. Gökyüzü hala aydınlıktı, ama toprak alacakaranlığa gömülmüştü. Kalabalık dağılmaya başladı. Denizin iç çekişleri iyice duyuluyordu. İki eliyle parmaklığa abanmış bir genç kadın, dudak boyasının karasıyla çizgilenmiş mavi yüzünü gökyüzüne çevirdi. Bir aralık " insanları sevecek miyim yoksa" diye düşündüm. Ama bu eninde sonunda onların pazarıydı, benim değil. 78
Bir kente yürüyen ordu Yeniden yürüyorum. Rüzgar bir vapur düdüğünün çığlığını getiriyor. Yapayalnızım, ama bir kente yürüyen ordu gibiyim... 80
Adam Gövdesi Ben geçmişimi nerede saklayacağım? Geçmişinizi cebinizde saklayamazsınız. Onu koyacak bir eviniz olmalı. Gövdemden başka şeyim yok benim. 93
İnsan davranışları ve Hümanizm Sarsılmaz bir inatçılık beliriyor yüzünde, bir güven kumkuması haline girmiş. Şunları geçmeden şunları söylediğini duyuyorum: "Birisi, belli bir toplumsal çevre, bir arkadaş topluluğu için yazıyordum derse, ona sözüm yok. İyi bir iş yapıyor demektir. Siz de belki gelecek kuşaklar için yazıyorsunuz. Kendinize rağmen, bir başkası için yazdığınıza eminim." Yanıt bekliyor, konuşmadığımı görünce devam ediyor: "Belki de insanlardan tiksiniyorsunuzdur..." Bu yanıltıcı uzlaşma çabasının altından ne çıkacağını biliyorum. Benden pek az şey istiyor, bir yaftayı kabullenmemi istiyor sadece. Ama bir tuzak bu, ona baş eğersem beni sınırlamış, yeniden kurmuş ve aşmış olacak. Çünkü hümanizm, bütün insan davranışları kendi malı haline getirir ve hepsini birbirine karıştırır. 161