OBJEKTİF:1 - Osmanlıca Türkçe Uydurmaca
Türk dili üzerindeki tartışmalar devam etmektedir. Bir Türkçülük hareketi olarak başlatılan özleştirme akımı tam bir millî kültür yabancılaşması haline dönüştürülmüştür. Kelimeler -ve tabii onlarla birlikte millî kültür muhtevaları-atılıyor, uydurma kelimelerle gayri millî bir kültür kurulmaya çalışılıyor. Böylece nesiller birbirine ve yeni nesiller millî kültüre yabancılaş¬maya devam ediyor. Şüphesiz ki, Türkçe'yi sevenler, bu yozlaştırma hareketinden dilimizi ve kültürümüzü kurtarmak için savaşıyorlar.
MilB kültürümüzü ve Türk dilinin yapışım savunanların, gelişme ve zenginleşmesi için didinenlerin önde gelenlerinden biri de Ustad Peyami Safa idi. 1940 yılında "Kalemi elime aldığım günden beri Türkçe'nin müdafaası için yazdığım satırları birbirine eklesem, İstanbul - Ankara şimendifer hattından daha uzun olur." diye yazmıştı. 1961 yılına, yani ölünceye kadar da aynı yönde yazmaya devam etti. Bu ciltte, dil hakkında yazdıklarından bir demet sunuyoruz. Gelişmeleri değerlendirmede kolaylık sağlayacağı düşüncesi ile yazılan tarih sırasına göre tanzim ettik.
(Arka kapak)
Kaynaktan Diğer Alıntılar
Başlık |
Altı Çizili Satır |
Sayfa
Azalan sıralama
|
|
Muhafazakar |
Muhafazakâr, tarihinden ve edebiyatından haberi olmayan bir cahilden çok daha ileri bir adamdır. |
55 |
|
Teşkilat-Organizasyon-Örgüt |
Teşkilât mefhumunu çok yanlış anlıyoruz.O kadar ki , Avrupa dillerinde bu mefhumu ifade eden “organisation” kelimesini etimolojisine hiç saygı göstermeden bir teşkilât kelimesiyle tercüme ediyoruz. |
60 |
|
Gramer |
Herkes şu mütearifeyi bilir. Gramersiz lisan, lisansız düşünce, düşüncesiz ilim, edebiyat, kültür, maarif olmaz. |
64 |
|
Muarızına Hak Vermek |
Herhangi bir meselede tek cepheli bir bakışın bizi içine soktuğu yarım bir hakikat planı içinde mahpus kalmamak için, zıt görüşleri kuşatan ve ikisini de aşan bir terkibe yükselmeliyiz. |
70 |
|
Safdiller - İptidailer |
Dünyanın hiçbir lisanı Dil Kurumunun istediği kadar saf olamamıştır. Saf dillere, safdillerde ve pek iptidaî kavimlerde rastlıyoruz. |
100 |
|
Millet |
Hukuki ve siyasi manasıyla millet, coğrafya hudutları müşterek, resmi lisanı ve kanunları müşterek, sayısı fetihlere çoğalıp yabancı devletlere arazi terkiyle azalan,tebaa dediğimiz insanların yekûnud |
105 |
|
Millet |
Hiç şüphesiz milli camiamızın hudutları, siyasi coğrafya hudutlarımızdan ibaret değildir. Büyük bir milletin çocukları olmak gururunu toprağın üstündeki itibari bir çizginin kuşağıyla boğamayız. |
107 |
|
Dile Müdehale |
Yazımda tedric taraftarlarının haklı çıktıklarına işaret ettiği zaman, kasdım müdahalesiz tedric değildi.Ben de müdahale taraflısıyım.
Şunun için: Devlet cemiyetin şuurunu ve iradesini kendisinde uzuv |
111 |
|
Dile Müdehale |
Eğer müdahaleden kasdiniz, kendi iradenizi dilin tabiatına zorla kabul ettirmeye kalkmaksa, hayır, bin kere hayır! |
117 |
|
Dil Bekçileri |
İmparatorluk devrinde, hükümetin değil, şivenin ve kaidenin emrinde Türkçe’nin disiplinini göz hapsine alan dil bekçileri vardı. Aman Allahım! |
126 |
|