İsyan Ahlakı

Türü
Akademik
Sayfa Sayısı
215
Baskı Tarihi
2006
Yazılış Tarihi
1934
ISBN
975-7462-76-4
Baskı Sayısı
4. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Dergah
Mütercimi
Mustafa Kök-Musa Doğan
Orijinal Adı
Conformisme et Revolte
Biz, hem uysallığa, hem de anarşizme karşıyız. Her türlü sosyolojizme, yani toplum gerçeğinin her şey olduğu anlayışına karşı olduğumuz kadar, bencil ve katı ferdiyetçiliğin de karşısındayız. Ferdin, sadece bütün iradeleri aynı şekilde belirleyen bir İrade karşısındaki uysallığını kabul ediyoruz. Bize göre selâmet, tarih ve insanlıkla birlikte, tarihin ve insanlığın var oluş sebeplerini içinde bulacakları bir mutlak'a bağlanmaktan ibarettir. Aklı başında bir insanlık, kendini asla gayesi ve gerçekleştireceği mukadderatı olmayan bir varlık olarak düşünemeyecektir.

Estetik İman

Niyetimiz,kesinlikle estetizm içerisinde bir imana ulaşmak değildir.Belki de bunu inkara varacağız.Burada her şeyden önce göstermek istediğimiz şey,sanatın yüksek faaliyetinde bir imanın olduğu ve sanatkarın çoğunlukla farkında olmaksızın mistik bir hayatı hedeflediğidir.Biz özel olarak ve yalnızca dini veya mistik adı verilen sanattan bahsedecek değiliz.Her sanat faaliyeti,dünyadaki şekillere,din dışı(profane)şeylere bir çeşit tapınmadır.Sanatkar,bu din dışı şeylerden geçerek sözünü ettiğimiz mistik imana varır.Bu plastik şekiller arasından geçerek ruhun bu mistik yükselişi,bizi sanatın kendi süreci içerisinde birkaç safhayı birbirinden ayırmaya sevketmektedir.

Gün Olur Asra Bedel

Türü
Roman
Sayfa Sayısı
394
ISBN
975-8651-09-9
Baskı Sayısı
6. Baskı
Basım Yeri
Ankara
Yayın Evi
Elips
Aytmatov'un çok tanınan eserlerinden biri olan "Gün Olur Asra Bedel", diğer adıyla "Gün Uzar Yüzyıl Olur" esas itibarıyla Sovyetler Birliği döneminde yaşanan sosyal ve kültürel sorunların bir öz eleştirisidir. Aytmatov, romanında, geçmişin efsaneleriyle geleceğin bilim kurgusunu harmanladığı çok özel bir teknik uygulamıştır. Çağdaş romancılığın başyapıtlarından biri olan Gün Olur Asra Bedel, aslında yalın bir kurguya dayalıdır. Uçsuz bucaksız bozkırların kuş uçmaz kervan geçmez köşelerinin birinde, belki ayda bir trenin geçtiği istasyonda görevli iki arkadaştır, Yedigey ve Kazgangap.

Tren

Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir, gider gelirdi...Bu yerlerde demiryolunun her iki yanında ıssız, engin, sarı kumlu bozkırların özeği Sarı Özek uzar giderdi.Coğrafyada uzaklıklar nasıl Greenwich meridyeninden başlıyorsa,bu yerlerde de mesafeler demiryoluna göre hesaplanırdı.Trenler ise doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir, gider, gelirdi..

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
438
Baskı Tarihi
Mayıs 2008
ISBN
978-975-9169-77-0
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Kırmızı
Editörü
Fahri Özdemir
"Bu çıkmazı aşmak için, bir zihin devrimine gerek vardır. Türkiye'de çağdaş ve özgürlükçü düşünce, kendisini yetmiş veya seksen yıldan beri cenderesine alan ipoteği atmalı, Türk modernleşmesinin tarihi eleştirel bir gözle yeniden değerlendirilmelidir." Ancak bu kambur atıldıktan sonradır ki, Kemal Atatürk adındaki parıltılı ve trajik insan, gerçek boyutlarında ele alınabilir; Türkiye gibi toplumlarda yüzyılda bir yetişen bu büyük kabiliyet, olağanüstü ihtirasları ve olağanüstü hatalarıyla, tarihte ait olduğu yere konabilir."

Soru 1) Kemal Atatürk, dünyada eşi olmayan bir siyasi rejimin temsilcisi midir?

İki dünya savaşı sırasında kurulan diktatörlüklerin en ünlüleri Rus Bolşevizmi, İtalyan Faşizmi ve Alman Nazizmi oldu.Bu üç örneğin yanı sıra,İspanya'da Franco Falanjizmi ile Portekiz'in "Yeni Devleti"; Avusturalya'da Dollfuss'un halkçı-katolik korporatizmi;yeni Japon militarizmi;Macaristan, Polonya, Baltık ülkeleri,Bulgaristan ve Yunanistan'da kurulan (Romanya ve Yugoslavya'da kurulamayan)ulusçu diktaörlükler;Meksika'da Cardenas ve Brezilya'da Vargas'ın "ilerici" baskı rejimleri; İran'da Pehlevi monarşisi,çağın anti-liberal felsefesinin -ülkenin koşullarına ve Şefin kişiliğine bağlı olarak farklılaşan - çeşitli uygulamalarını sergilediler. Ortak yönleri 1.inkılapçılık, 2.dinin devlet güdümüne alınması, 3.halkçılık, 4.milliyetçilik, 5.devletçilik ve 6.cumhuriyetçilik olarak özetleyebiliriz. Bu ilkelerin Cumhuriyet Halk Partisi'nin Altı Ok'uyla paralelliği dikkat çekicidir.

Türü
Akademik
Sayfa Sayısı
264
Baskı Tarihi
2004
Yazılış Tarihi
1996
ISBN
975-539-196-7
Baskı Sayısı
4. Baskı
Yayın Evi
Ayrıntı
Editörü
Özden Arıkan
Mütercimi
Abdullah Yılmaz
Orijinal Adı
Thinking Sociologically
Özellikle modernlik ve post-modernlik üzerine incelemeleriyle son dönemin en dikkate değer düşünürlerinden biri haline gelen Zygmunt Bauman, sosyal bilimler alanında son derece faydalı bir kitap sunuyor bizlere. 'Sosyolojik Düşünmek', sadece sosyoloji öğrenimi görenler için kaleme alınmış bir çalışma değil. Konuya ilgi ve merak duyan genel okurun da sosyolojinin anlamı ve işlevi, sosyolojide değişik tarzlar ve yaklaşımlar üzerine bilgilenmesini sağlayacak önemli bir kaynak kitap.

Özgürlük ve Bağımlılık

Aynı zamanda hem özgür olmak hem de özgür olmamak deneyimlerimizin belki de en ortak,muhtemelen en şaşırtıcı özelliğidir.

Sayfa Sayısı
339
Baskı Tarihi
1997
Yazılış Tarihi
1974
ISBN
975-470-281-0
Baskı Sayısı
8. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
İletişim
Editörü
Mahmut Ali Meriç
Türkiye'de son zamanda yetişmiş en önemli aydınlardan, büyük filozof Cemil Meriç'in belki de en önemli eseridir. Binlerce sayfanın bilgisini küçük bir kitaba sığdırabilecek kadar usta yazarın ilmek ilmek örgülediği eşsiz bir dantela... Avrupayı, Osmanlıyı, Hind'i ,Çin'i motiflediği bir kanaviçe resmi.. "Bu ülke" de Tagore'dan Kemal Tahir'e..Oradan Said Nursi'ye.. ve oradan da İbn Haldun'a kadar onlarca ismi bulabilirsiniz. (http://www.itusozluk.com/goster.php/bu+%FClke)

Gerici Kim?

Canavalarla dolu bir ormandayız. Yolumuzu hayaletler kesiyor. Tanımadığımız bir dünya bu. İthal malı mefhumların kaypak ve karanlık dünyası. Gerçek, kelimelerin arkasında kayboluyor. Ne güzel tarif: '' Gerici, bir toplumun gelişmesini sağlayacak hiç bir yeniliği istemeyen, her yönüyle eskiyi özleyen ve eski düzeni getirmeye çalışan (Kimse) '' (Meydan- Larousse). Tarifin tek kusuru bu ucubenin hangi çağda, hangi ülkede yaşadığını söylememesi. Murdar bir hal'den muhteşem bir maziye kanatlanmak gericilikse, her namuslu insan gericidir. 4. Murat'a, Süleyman devrine dön! diye haykıran Koçi Bey'den Reşat Paşa'ya kadar Osmanlı Devleti'nin bütün ıslahatçıları gerici. Dante, yaşadığı çağdan iğrenir. Balzac eserini iki ezeli hakikatin ışığında yazar: kilise ve krallık. Dostoyevski maziye aşık. Dante gerici, Balzac gerici, Dostoyevski gerici! Gerici, ilerici... Düşünce hürriyeti bu mülevves kelimelerin esaretinden kurtulmakla başlar, düşünce hürriyeti ve düşünce namusu.

Sayfa Sayısı
339
Baskı Tarihi
1997
Yazılış Tarihi
1974
ISBN
975-470-281-0
Baskı Sayısı
8. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
İletişim
Editörü
Mahmut Ali Meriç
Türkiye'de son zamanda yetişmiş en önemli aydınlardan, büyük filozof Cemil Meriç'in belki de en önemli eseridir. Binlerce sayfanın bilgisini küçük bir kitaba sığdırabilecek kadar usta yazarın ilmek ilmek örgülediği eşsiz bir dantela... Avrupayı, Osmanlıyı, Hind'i ,Çin'i motiflediği bir kanaviçe resmi.. "Bu ülke" de Tagore'dan Kemal Tahir'e..Oradan Said Nursi'ye.. ve oradan da İbn Haldun'a kadar onlarca ismi bulabilirsiniz. (http://www.itusozluk.com/goster.php/bu+%FClke)

İnananlar Kardeştir

Bu ülkenin bütün ırklarını, tek ırk, tek kalp, tek insan haline getiren İslamiyet olmuştur. Biyolojik bir vahdet değil bu. Ne kanla ilgisi var, ne kafatsıyla. Vahdetlerin en büyüğü, en mukaddesi. İster siyah derili, ister sarı... inananlar kardeştir. Aynı şeyleri sevmek, aynı şeyler için yaşamak ve ölmek. Türk'i, Arap'ı, Arnavut'u düğüne koşar gibi gazaya koşturan bir inanç; gazaya, yani irşada. Altı yüzyıl beraber ağlayıp, beraber gülmek. Sonra bu muhteşem rüyayı korkunç bir kabusa kalbeden meşum bir salgın: maddecilik. Tarihin dışına çıkan Anadolu, tarihin ve hayatın. Heyhat, bu çöküşte kıyametlerin ihtişamı da yok, şiirsiz ve şikayetsiz.

Türü
Roman
Sayfa Sayısı
705
Baskı Tarihi
2005
Yazılış Tarihi
1999
ISBN
975-289-227-2
Baskı Sayısı
16. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Everest
Editörü
Sırma Köksal
2020'li yıllar... Postnişinde Yüce Pir'in oturduğu Yeni Dünya Düzeni tarikatı iktidarını hızla güçlendirmektedir. Tarikatı oluşturan vasıl, salik, mürid ve talipler, 'Son Hakikat' dedikleri dünya görüşlerini gezegenin bütününe tebliğ etmekle yükümlüdürler. Dünya halkları ya 'Tekleşmiş Varoluş'ta eriyecekler ya da genleri yok edilmek suretiyle mutlak bir biyolojik ölümle karşı karşıya bırakılan Sömürülmezler'in ve Lanetliler'in kaderini paylaşacaklardır.

Kelebek Etkisi

‘Virüs saldırısı!’ dedi PC’nin mekanik sesi,’Bilinmeyen bir merkezden Virüs saldırısı!kes!kes!kes!’ Bağlantı odası görevlileri Kadızade’nin başına üşüşürlerken ,ekran al kırmızı oldu.Aşağıdan yukarı,’Korkma!’ diye başlayan bir metin akmaya başladı.Büyük puntolarla yazılı metin,eski Türkiye’nin İstiklal Marşı’nı hatırlatan bir tonlamayla başlamıştı. ‘Korkma!Dağlar koni,bulutlar küre,yıldırımlar şakuli değil!doğrusal denklemler sahici dünyanın mecazıdır.Gerçek doğrusal denklemlerden ibaret değil….büyük meseleleri büyük programların halledilebileceğinin düşünüldüğü günler geride kaldı.küçücük müdahalelerin,kendileri gibi küçücük sonuçlar doğuracağı düşünüldüğü için küçümsendikleri günler de öyle.Zaman ve mekanın mutlaklığı Newtonsal bir illüzyondan ibaretti,görecelik yıktı.kuantun teorisi ölçümleme sonuçlarının kesinliğine ilişkin rüyalardan uyandırdı.Laplace’cıların geleceğin öngörülebileceğine dair fantezilerinide KAOS bilimi yok edecek….Dinamik sistemler hayal bile edemediğimiz karmaşık kurallara göre çalışır.Bugün İstanbul’da kanat çırpan bir kelebek,bir ay sonra Pir’in dergahında kasırgalara neden olacaktır.İnan ve korkma!

Sayfa Sayısı
339
Baskı Tarihi
1997
Yazılış Tarihi
1974
ISBN
975-470-281-0
Baskı Sayısı
8. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
İletişim
Editörü
Mahmut Ali Meriç
Türkiye'de son zamanda yetişmiş en önemli aydınlardan, büyük filozof Cemil Meriç'in belki de en önemli eseridir. Binlerce sayfanın bilgisini küçük bir kitaba sığdırabilecek kadar usta yazarın ilmek ilmek örgülediği eşsiz bir dantela... Avrupayı, Osmanlıyı, Hind'i ,Çin'i motiflediği bir kanaviçe resmi.. "Bu ülke" de Tagore'dan Kemal Tahir'e..Oradan Said Nursi'ye.. ve oradan da İbn Haldun'a kadar onlarca ismi bulabilirsiniz. (http://www.itusozluk.com/goster.php/bu+%FClke)

Bu firar Bir Kabil* Kompleksi

Her dudakta aynı rezil şikayet:yaşanmaz bu memlekette!Neden?Efendilerimizi rahatsız eden bu toz bulutu bu lağım kokusu mu? Hayır,onlar Türkiye'nin insanından şikayetçi.İnsanından yani kendilerinden.Aynaya tahammüleri yok.Vatanlarını yaşanmaz bulanlar,vatanlarını 'yaşanmaz'laştıranlardır. Türk aydını Kitab-ı Mukaddesin Serseri Yahudisi(*)...Hangi Türk aydını? Kaçanlar ne Türk ,ne aydın.Bu firar bir Kabil kompleksi.
(1)Kabil:Tevrata göre kardeşi Habil'i öldürdükten sonra anayurdundan uzaklaşır.Çağdaş psikoloji Kabil kompleksi diye büyük kardeşin küçük kardeşe karşı duyduğu kıskançlığı adlandırır.Biz,Kabil kompleksini ayrı manada kulanıyoruz:işlediği cinayeti unutmak için vaka mahallinden uzaklaşan,vicdanın sesini yadellerde unutmağa çalışan bedbahtın karanlık ve günahkar duyguları. (2)Serseri Yahudi:Bir ayakkabı tamircisi(Yahudi)sandallarını tamir ettirmek isteyen Hz. İsa'yı tanımaz ve kovar.Tanrı'nın gazabına uğrayarak kıyamete kadar dolaşmağa mahkum edilir.Bu garip yahudi bir felaket taşıyıcısıdır.uğradığı her ülkede veba çıkar.

Türü
Roman
Sayfa Sayısı
350
Baskı Tarihi
2013
Yazılış Tarihi
1948
ISBN
978-975-07-1283-8
Baskı Sayısı
38. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Can Yayınları
Editörü
Ayça Sabuncuoğlu
Mütercimi
Celâl Üster
Orijinal Adı
Nineteen Eighty Four

Parti'nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. (...) Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu.

Özgürlük

Özgürlük iki kere ikinin dört ettiğini söyleyebilmektir.Eğer buna izin verilirse, gerisi kendiliğinden gelir.