Özellikle lojman muhitinde arkadaşlarımın tavırları değişmiş, ilişkiler sorgulanmaya başlamış. Yazık ki o günlerde dertleşecek insan bulamadım çevremde. Ne zaman samimi gördüğünüz bir dosta merhaba deseniz, daha siz içinde bulunduğunuz durumu anlatmaya başlamadan sizden uzaklaşmak, kaçmak istediğini hissedersiniz. Beraber görünmekten, sizinle aynı kulvarda olmaktan korkan dostlardır (!) onlar ve sayıları o kadar çoktur ki!.. Onların çoğu her başları sıkıştıkça sizi arar, sizden fi sebilillah yardım isterler. Çoğu din adına, dava adına söze başlar ve istediği şeyin yapılmasını garantilemeden yanınızdan ayrılmaz. Sizi kendi görüş ve ideolojisine alet ederek amacına ulaşır, bedava hizmet alır, kaba tabirle sizi kullanır. Ona göre menfaatin adi dava ve hizmet olmuştur. Zannederim onlardan hiçbirisi şimdi "Acaba bu adamın ordudan ihracında benim de bir payım var mı" diye asla düşünmüyordu. Üstelik "Randevu almadan, telefon etmeden, başörtüm, poturum ve bir kucak sakalımla bu adamı makamında çat kapı ziyarete gittiğim zaman acaba bir zararım dokundu mu, birileri bundan bir anlam çıkardı da şimdi ordudan onun için mi ihraç ediyorlar yoksa?" diye de hiç akıl etmediler, üzerlerine toz kondurmadılar. Onlar, hala benim suçlandığım ve askerlikten ihraç edildiğim dini konularda kahramanlığı elden bırakmazlar ve hep en sağlam Müslümanlar olarak geçinirler, ama ruh haritalan menfaatle çizilmiş kuru bir kabuktan öte değildir. Din adın, Türklük adına vatan veya millet adına nutuklar atarak beni kullanan işte o dostlar (!), 28 Şubat sürecinin irtica söylemleri nedeniyle benden kaçıyorlardı ve hatta benim bir suç işlemiş olabileceğime dair fikirleşiyorlardı ya! Daha dün radikal söylemlerle beni kışkırtarak kullanan veya yanımda görünerek bir tür statü kazananlar şimdi benimle görünmekten utanıyorlardı ya! Tanrım ne büyük çelişkidir bu!
İki Darbe Arasında -
Sayfa 210
-
Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
265
Baskı Tarihi
2010
ISBN
9786054322053
28 Şubat süreci….her gün bir yığın hüsran… Günler ilerledikçe dalgalar şiddetini arttırarak dövmeye başlamıştır kalbinizin duvarlarını ve çaresizliğin sesi çığlık çığlığadır içinizde. Ateş düştüğü yeri yakar ve bir serçe olsun, gagasıyla bir damla su getirmez yangını söndürmeye…
İskender Pala, bu defa pek bilinmeyen bir özelliğiyle, “asker kimliğiyle” karşınızda. Usta yazar, 12 Eylül'ün hemen ardından başlayıp 28 Şubat sürecinde YAŞ kararıyla son bulan Deniz Kuvvetler'ndeki 15 yılın hikâyesini içeriden okuma fırsatı veriyor.