Huzursuzluğun Kitabı

Yazarı
Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
533
Baskı Tarihi
2006
ISBN
978-975-07-0665-3
Baskı Sayısı
0
Yayın Evi
Can Yayınları
Mütercimi
Saadet Özen
Fernando Pessoa, 1935’te öldüğünde, sandığında bıraktığı yapıtlarının sayısını kimse tahmin edemezdi. Onun elinden çıkmış şiirlerin, yazıların altında genellikle başka imzalar vardı. Ama bunlar yalnızca birer takma ad değil, öyküsü, geçmişi, yazgısı, dünya görüşü olan farklı kişiliklerdi. Pessoa’nın ölümünden sonra elyazmaları derlenmeye başladığında, bitmemiş yapıtlar da bulundu içlerinde. Bernardo Soares imzalı Huzursuzluğun Kitabı da bunlardan biriydi. Tarihten, mitolojiden, edebiyattan, ruhbilimden haberdar bir 20. yüzyıl insanının gerçekliği yadsıyışının, kendini hayallere hapsedişinin güncesiydi bu. Gündüzleri bir kumaş mağazasında çalışan, geceleri yağmurun sesinde, ayak seslerinde yalnızlığını duyumsayan bir Lizbonluydu Bernardo Soares ya da Fernando Pessoa. Bugün Portekiz edebiyatının en önemli yapıtı sayılan Huzursuzluğun Kitabı’ndaki her metin, kırık bir aynanın, gerçekliğin bir yanını yansıtan ve sonsuzca çoğaltan bir parçası.

Kaynaktan Diğer Alıntılar

Başlık Altı Çizili Satır Sayfa Azalan sıralama
Karamsar değilim, hüzünlüyüm. Acı çekerim ve şikayet ederim ama acı çekmek genel bir kural mıdır, insanın doğasında mı vardır, bilmem. 138
Düşler 1 Kimilerinin hayatta büyük düşleri vardır ve ona ihanet ederler. Kimilerinin hayatında en ufacık bir düşleri yoktur- gene de ihanet ederler ona. 154
Doğa, ruhla Tanrı arasındaki farktır. Paganların gözünde kusursuz insan, insanın olduğu haliyle mükemmelleştirilmesiydi; Hristiyanların kusursuz insanı, olmadığı haliyle mükemmelleştirilmiş insandı; Budistler içinse insanın varolmadığı bi 154
Sıradan insan Sıradan insan, hayat ne kadar çetin gelse de, en azından fazla düşünmeyerek mutlu olabilir. 192
Bulutlar Bulutlar... Bugün gökyüzünün farkındayım, ona bakmadığım, daha çok hissettiğim günler de oluyor - çünkü şehirde yaşıyorum ben,şehri barındıran doğada değil. Bulutlar... 206
Günbatımları Her şeyin bir karşılığı var. Günbatımlarından asla bahsedilmeyen klasikleri okudukça nice günbatımlarını kavrayabilir hale geldim. 228
Tek yaptığımız "Tek yaptığımız sevmekse, ölebiliriz." 231
"On le fatiguait en l'aimant." Rene: "Severek yoruyorduk." 232
Sahip Sahip olan, kaybeder. Bir şeye sahip olmaksızın hissedeceğini hisseden ise o şeyi korumuş olur, çünkü o şeyin içinden özünü çekip almasını bimiştir. [..] 267
Dünya "Şu küçücük dünyada herkes incitilmiş, isimsiz, herkes yanlış yerde. " 270