Kurt Kanunu

Yazarı
Türü
Roman
Sayfa Sayısı
312
Baskı Tarihi
Ekim 2010
Yazılış Tarihi
1969
ISBN
978-975-273-154-7
Baskı Sayısı
3
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
İthaki
Editörü
Sevengül Sönmez
"Kurtlukta düşeni yemek kanundur" korkusunu her an enselerinde hissederek yaşayan köşeye kıstırılmış, kendileriyle ve geçmişleriyle, içinde bulundukları zamanla hesaplaşan insanları anlatıyor Kemal Tahir, Kurt Kanunu'nda. Cumhuriyetin en bunalımlı dönemlerinden biri olarak değerlendirilen "İzmir Suikasti" olayına karışan ve karıştırılanların dramı olarak da okunabilecek roman, İttihatçılar arasındaki iktidar kavgasını ve tasfiye sürecini de acımasız bir yalınlıkla ve özeleştiriyle ortaya koyuyor. Esir Şehir Üçlemesi'nde taşıdığı umudu Yol Ayrımı'nda yitirmeye başlayan Kemal Tahir, Kurt Kanunu'nda mücadelenin kime ve neye karşı yapıldığının pek de öneminin kalmadığı günleri "hayal kırıklığını satır aralarına gizleyerek" ustalıkla betimliyor.

Kaynaktan Diğer Alıntılar

Başlık Altı Çizili Satır Sayfa Azalan sıralama
İttihatçının dini...

İt dişi domuz derisi... Lazoğlu yerse, bu kez Sarı Paşa'yı, dünyayı attık torbaya... Beceremez de yüzüne gözüne bulaştırırsa... Cezasını çeker. Yemin etti cav... Sıkacak son kurşunu kafasına..." Sigarayı ağzına götürürken elleri titriyordu. Çekti üst üste, dumanı hırsla püskürttü. "Canlı düşerse ellerine, söylemez... Ele vermez arkadaşlarını. Yiğittir sapma kadar... Ağır ateşte pişirseler döner kebabı gibi, hayır, söylemez!" Gözlerini güvenle kısarak uzaklaşan gemiye baktı. "İyi akıl etti kitaba el bastırmayı bizim avanak Baytar... Sağlam olsun istersen, bir düğümden iki düğüm iyi... iki düğümden üç düğüm." Gülmesi tutmuştu, Ziya Hurşit Kuran'a el basarken... Çünkü herifin, Allah'a da, şeytana da inanmadığını biliyordu. "Olsun! Biz de inanmayız ama, arkadaşları da ele vermeyiz, Allah'a şükür!.."

10
Köpekleştirici soydan iktidar Tamamdır bu iş Abdülkerim oğlum ... Gitti gider Sarı Paşa bu kez ... Allah babanın top arabasına binse kurtulamaz. Ciğeri, bakır onluk etmez benim paramla ... 11
Suikastçılığa yatkın serserilerle iş yapmaya kalkmak kuduz kaplana binmektir. Kaçakçılıkla geçinen, uzun zaman yakalanmayan herifin hafiye olduğunu bu memlekette, ancak bizim ünlü Maarif Nazırımız Şükrü bilmez! İçini çekti. 66
Aldanmak istersen... Yakından bilmeyince aldanırsın... Aldanmak istersen, bildiğini bilmezden gelirsin! 72
Babam da yiğittir arkasını iktidara verdi mi! — Dediğin kadar kötü değildir bizim Ziya Hurşit... Bakma kumarcılığına... Bunları kendisi değil, sanki, omuzbaşından fısıl fısıl başkası söylüyordu. Yüreklidir. Kaç kez denedim. 76
Faşizm böyle bir şey... "Bu 1926 kurban bayramını başka bayramlara benzetmesin! Benim gördüğüm, bu kez koç yerine adam kurban edilse gerek ve de pek çok adam kurban edilse gerek" dedi. — Yok canım... Halt etmiş... 108
Milli zenginin adı, burjuvadır. Batı'da derebeyliğin içinde yetişir bu hayvan! Düşünüyorum kaç gündür. Başından beri bir çeşit adama güvendik biz. Kabadayı adama... Asker sivil, cahil okumuş, bütün bizimkiler az çok kabadayılardan seçilmiştir. 117
Çelişmeli gibi görünen iki gerçek, kimileyin bir gerçeğin birbirini tamamlayan parçalarından başka bir şey değildir "Çocuk, yirmi beş yaşına kadar babasıyla anasını saygıyla sever, yirmi beşten sonra yargılar, daha sonra da bağışlar..." Emin Bey elini Gustav Le Bon'un kitabı üstüne koyarak bunu ne zam 197
Ancak gölgede yaşayabilen bitkiler gibi, bir erkeğin arkasına sinerek tedirginlikten kurtulur kadınlardandı. Perihan, on yedisinde abisinin komitacı arkadaşlarından bir doktorla evlendiği zaman, olağanüstü ürkek, gözü gerçekten her şeye kapalı bir kızcağızdı. 199
Kara Kemal — Çocukluk arkadaşındır Kara Kemal Bey senin... — Kara Kemal Beylerin çıktığı yerde çocukluk arkadaşı kalmaz. — Nereye çıktıydı? İaşe Nazırlığı değil midir çıktığı en yüksek yer? 203