"Önce," dedi, "mehtabın aydınlattığı nurlu bir dış âlemde bulunuyorduk; musiki bizi daha ışıklı bir iç âleme götürdü, maneviyatımız nur içinde kaldı. Kendimi çoktandır bu derece aydınlık hissetmemiştim."
Memhure de üniversiteliye kültürlü ve marifetli görünmek ihtiyacıyla söze karıştı:
"Biz onu tanımadan evvel birer taş parçasıydık, yahut bir çamur yığını... beyefendi heykeltıraşımız oldu, kıymetsizi kıymetli yaptı. Hem de bildiğimiz heykeltıraşlara benzemez; o ruhları yontar... ruhlarımızı şekle soktu. Güzel, değerli hale gelen cisimlerimiz değildir, manevi varlığımızdır. Hazreti tanımadan evvel heba olan yıllarıma acıyorum."
Lebriz'e döndü, gıpta edercesine süzdükten sonra şöyle dedi:
"Siz ne mesutsunuz ki ruhunuzu tasfiye edecek mürşidi zamanında buldunuz."
Zaten bu hanımlar kendi kendilerine telkin yapa yapa epeyce zoraki bir gayretle gözleri önünde olup biten mü¬nasebetsizliklere rağmen, Baki'yi izzetinefis meselesi olarak yükseltmek yolunu tutmuşlardı. En ufak bir vesile çıktı mı -deminki nefesi okuması kabilinden- hemen övmek ve birbirlerini tesir altında bırakmak, Lebriz ve Neşide gibi yenilere, idrislere propaganda yapmak fırsatını kaçırmıyorlardı.
Bir şairi, bir aktör veya sinema yıldızını yahut da bir politikacıyı tutanlar nasıl, etrafındakilerin de onu beğenmesini isterlerse bunlar da Baki'nin daha fazla insan tarafından takdir görmesinden memnun oluyorlardı.
Kadınlar Tekkesi -
Sayfa 180
-
Türü
Roman
Sayfa Sayısı
701
Baskı Tarihi
2009
Yazılış Tarihi
1941
ISBN
978-975-10-3025-2
Basım Yeri
İstanbul
1888 yılında Beylerbeyinde doğan Refik Halid, 18.yüzyıl sonlarında bir kolu Mudurnudan İstanbula göçen Karakayış ailesindendir. Galatasaray Sultanisi ve Mekteb-i hukuk da okuyan yazar, Meşrutiyet sıralarında gazeteciliğe başlamıştır.Kısa sürede üne kavuşmuş Fecri Ati edebiyat topluluğunun kurucularından olmuştur. Kirpi adıyla taşlamaları ve siyasal yazıları sonucu İttihat Terakki hükümetince Anadolu nun çeşitli illerinde 5 yıl sürgüne gönderilmiş, ancak 1.Dünya Savaşının son yılı İstanbula dönebilmiştir.Dönüşünde Robert Kolejde Öğretmenlik, Sabah Gazetesi başyazarlığı, ilk kez Posta-Telgraf Genel Müdürlüğü yapan Refik Halid, bu ara tanınmış Aydede mizah dergisini de çıkarmıştır. Bazı siyasal davranışları yüzünden memleketten ayrılmak zorunda kalan yazar, Halebe yerleşerek Vahdet Gazetesini çıkarmış, Hatayın Türkiyeye bağlanmasında yazıları ve çalışmaları ile katkıları olmuştur. 1938de yurda dönen Refik Halid, çeşitli dergi ve gazetedeki günlük yazıları ve 20 kadar romanı ile yaşamını sürdürmüştür. 18.7.1965 tarihinde İstanbulda ölen yazar; tekniği, dilinin güzelliği, taşlamalarının inceliği ve tasvirlerinin kuvveti ile ün yapmış, Modern Türk Edebiyatının temel taşlarından biri olmuştur. (Arka Kapak)