Bu Ülke

Yazarı
Sayfa Sayısı
339
Baskı Tarihi
1997
Yazılış Tarihi
1974
ISBN
975-470-281-0
Baskı Sayısı
8
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
İletişim
Editörü
Mahmut Ali Meriç
Türkiye'de son zamanda yetişmiş en önemli aydınlardan, büyük filozof Cemil Meriç'in belki de en önemli eseridir. Binlerce sayfanın bilgisini küçük bir kitaba sığdırabilecek kadar usta yazarın ilmek ilmek örgülediği eşsiz bir dantela... Avrupayı, Osmanlıyı, Hind'i ,Çin'i motiflediği bir kanaviçe resmi.. "Bu ülke" de Tagore'dan Kemal Tahir'e..Oradan Said Nursi'ye.. ve oradan da İbn Haldun'a kadar onlarca ismi bulabilirsiniz. (http://www.itusozluk.com/goster.php/bu+%FClke)

Kaynaktan Diğer Alıntılar

Başlık Altı Çizili Satır Sayfa Azalan sıralama
Biz ve Onlar İmparatorluk günden güne zayıflamaktadır. Niçin saklamalı? Onu bu hale düşüren sebeplerin başında Avrupalılaşma zihniyeti gelir. Temellerini III. Selim'in attığı bu zihniyeti, derin cehaleti ve sonsuz hayalperestliği yüzünden II. Mahmut son haddine vardırır. Babıali'ye tavsiyemiz şudur; hükümetinizi dini kanunlarınıza saygı esası üzerine kurunuz. Devlet olarak varlığınız temeli, Padişahla Müslüman tab'a arasındaki en kuvvetli bağ, dindir. Zaman uyun çağın ihtiyaçlarını dikkate alın. İdarenizi düzene sokun, ıslah edin. Ama yerine size hiç de uymayacak olan müesseseleri koymak için eskilerini yıkmayın. Avrupalı medeniyetinden sizin kanun ve nizamlarınıza uymayan kanunları almayın. Batı kanunlarının temeli Hıristiyanlıktır. Türk kalınız. Tatbik edemeyeceğiniz kanunu çıkarmayın. Hak bellediğiniz yolda ilerleyin. Batının sözlerine kulak asmayın. Siz ilerlemeye bakın. Adalet ve bilgiyi elden bırakmayın. Avrupa efkar'ı umumiyesinin az çok değeri olan kısmını yanınızda bulacaksınız... Kısaca, Babıali'yi kendi idare tarzının tanzim ve ıslahı için giriştiği teşebbüslerden vazgeçirmek istemiyoruz. Ama Avrupa'yı örnek olarak almamalıdır kendine. Avrupa'nın şartları başkadır Türkiye'nin başka. Avrupa'nın temel kanunları Doğu'nun örf ve adetlerine taban tabana zıttır. İthal malı ıslahattan kaçının. Bu gibi ıslahat Müslüman memleketlerini ancak felakete sürükler. Onlardan hayır gelmez sizlere. METTERNICH 167
Demokrasi ve İslamiyet Demek ki İslamiyet'in teml mefhumu: Eşitlik. Bu bir amaç değil bir hak. Hürriyet, eşitliğin bir başka adı veya görünüşü. Sınıf kabul etmeyen, imtiyaz kabul etmeyen bir dinde kimin kime karşı hürriyeti? Batı, hürriyeti, bir hata işleme hakkı olarak tarif ediyor. Müslüman'ın böyle bir hakkı yoktur. Çünkü o ebedi hakikatin, yegane hakikatin, cihanşümul hakikatin emrindedir. Evet İslamiyet bir kanun ve nizam hakimiyeti (nomokrasi)dir. Batı'nın gerçekleştirmeğe çalıştığı eşitliği çoktan fethetmiştir. Fikir hürriyetini, insanı insana saldırtan bir tecavüz silahı olarak değil, bir ikaz, bir irşat vasıtası olarak kabul etmiştir. Demokrasinin ta kendisidir İslamiyet. Ama Batı'nınkinden çok başka bir ruh ikliminde gelişen, çok başka umdelere dayanan bir demokrasi. 173
Aydınların Dini Avrupa Tanzimat'tan beri aynı emelin kovalayıcısıdır. Türk aydınında mukaddesi öldürmek. Mukaddesi yani İslamiyet'i. Bu mukaddesin yerine kendi mukaddesinin aşılayamazdı. Çünkü misyonerin hedefi, Devlet'i Aliyye'yi Hıristiyanlığa kazanmak yani, Devlet'i Aliyye ile bütünleşmek değil, ezeli düşmanını "etnik" bir toz haline getirmekti, istediği kalıba sokacağı şuursuz ve iradesiz bir toz yığını. Kaldı ki İslam'a teklif edeceği bir mukaddesi yoktu, Avrupa'nın tahrip ameliyesi hiç değilse aydınlar "kesimi"nde tam bir başarıya ulaştı. Batı'nın muharref Hıristiyanlığa tevcih ettiği tenkitleri kendi dinimiz içinde geçerli sandık. "Hür-endiş"likleriyle övünen nesiller türedi. "Hür-endiş"ler ananeye düşmandılar, tek mabutları vardı: Teceddüt; tek mabetleri: Avrupa. 176
İnananlar Kardeştir Bu ülkenin bütün ırklarını, tek ırk, tek kalp, tek insan haline getiren İslamiyet olmuştur. Biyolojik bir vahdet değil bu. Ne kanla ilgisi var, ne kafatsıyla. Vahdetlerin en büyüğü, en mukaddesi. 179
Din Afyon mudur? Din, Avrupa için bir afyondur, bütün ideolojiler gibi. Avrupa'nın tarihi bir sınıf kavgası tarihidir. Osmanlı için şuurdur din, tesanüttür, sevgidir. 179
Doğu Despotizmi Montesquieu, Doğu despotizminden söz eder. Düşünmez ki despotizmin alası, perestişkarı olduğu İngiltere’de ve tebaası bulunduğu Fransa’dadır. 194
İnsan Nereye? İnsanlık, barut fıçıları üzerinde rakseden sarhoş. Ağzında sigara ve elinde havai fişekler. 222
Kabiliyet ve Deha Kabiliyet ile dehayı şöyle ayırıyor Schopenhauer: Kabiliyet, belli bir hedefe başkalarından daha ustaca ok atmak; deha, oklarını, başkalarının bakışlarıyla dahi ulaşamayacağı bir hedefe saplamak. 228
Dahi Aragon için, "Dahi'nin özelliği, öldükten yirmi yıl sonra salaklara düşünceler ilham etmesidir." 229
Avrupa Yarım Batı'dan pozitivizmin döküntüsü almışız. Avrupa insanı hiç değilse Aristo mantığına inanmış. Belki ruhunu öldürmüş, maveraya sırtını çevirmiş, büyük, ebedi ve mutlak hakikate yabancı kalmış. 241