Bizde tarikatlar 100'e yakındır, bunların ayrıca yüzü aşkın şubeleri vardır. Yalnız bizde böyle değil bu ... Hıristiyanlıkta, Musevilikte, yetmiş beşe yakındır tarikatlar... Bunları, gireceğim yolu seçmeye çabalarken okudum biraz ... Şunu gördüm. Araplar mezhep kurucusudurlar. Biz Türkler, tarikat kurucusuyuz. Arap mezhepleri Sufiliğe, Türk tarikatları tasavvufa dayanır. Tasavvufa göre dünyada her şeyden önce güzellik vardı. İbadet bu güzeliğe tutkunluktur. Bu sebeple Türk'ün baglanacağı inanç, Allah korkusundan değil, Allah sevgisinden gelir. Okudukça tasavvufun yalnız Turk'e mahsus bir yol olduğunu anladım. Türk illerinde doğmuş, Anadolu'da gelişmiştir. Türk tasavvufu, şamanlıkla İslamlığın karışımıdır. Buna biraz da yeni Platonculuk katılmış Roma Anadolu'sundan kalıntı ... Daha doğrusu Stoisizm ... Anadolu'ya Şeyh Ahmet Yesevi adına halifeleri yaymıştır tasavvufu ... Bunların hepsi dünyadan el çeken basit köylülerdir. bence ... Pir Dede, Keyifli Baba, Horoz Dede, Aptal Musa, Avşar Dede, Akyazılı Baba, Kudümlü Baba Sultan, Sarı Saltık ... Bunlar köylü halkı etkilemişler, Anadolu'nun İslamlaşmasını, bir anlamda Türkleşmesini sağlamışlar. Anadolu bu tohuma o kadar uymuş ki, Yunus Emre gibi kocaman bir dâhi sanatçı yetiştirmiş ...
Esir Şehrin İnsanları -
Sayfa 81
-
Türü
Roman
Sayfa Sayısı
340
Baskı Tarihi
ocak 2004
Yazılış Tarihi
1956
ISBN
975-418-231-0
Baskı Sayısı
8. Baskı
Basım Yeri
istanbul
Orijinal Adı
Esir Şehrin İnsanları
Kemal TAHİR Birinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul'daki sivil aydınların yaşayışını ele aldığı bir romandır.