Belgelerin Diliyle Yassıadanın Karakutusu
Formül
Tanrısız bir Kainat
Sınıfların etrafında illegal olarak dağıtılan broşürlerin bazılarını ele geçirmeye başardım ve sosyal adalet -ya da daha sonra doğrusu sosyal adaletsizlik sorunu ve Tanrı üzerine kafa yormaya başladım. Komunist propagandada Tanrı adaletsizliğin tarafındaydı; çünkü komünistler dini "halkın afyonu" olarak, yani halkın huzursuzluğunu yatıştırarak onalrı gerçekliğin dünyasında daha iyi bir hayat için mücadele etmekten alıkoyan bir araç olarak görüyorlardı. Bu çizgiye kaymak çok kolaydı. Ne ki, ben bunu kabul etmedim. Her zaman çok net olmasa bile, dinin temel mesajı bana hep sorumluluk gibi görünmüştür. Onun mesajı krallar ve imparatorlar için bile aynıdır, onların da sorumlu olmaları gerektiği yönündedir. Onların bu dünyadaki polisten bir korkuları olmasa da -çünkü polis zaten onların elindedir- din onlara uyguladıkları şiddetten dolayı hesaba çekileceklerini ve bu sorumluluktan kaçış olmadığını söyler. Tanrısız bir kainat bana anlamdan yoksun görünmüştür her zaman. Bu nedenle inancım iki yıllık bir sallantıdan sonra geri döndü ama farklı bir biçimde. İnancımdaki -elbette varolduğu ölçüde- bu muayyen sarsılmazklık, gençliğimde zuhur etmiş olan şüphelerden geliyor. O artık yalnızca atalarımdan devraldığım bir din değildi; yeni baştan edinilmiş bir inançtı. Ve onu bir daha hiç yitirmedim.
Genç Müslümanlar
Gençlik ve İlk Mahkumiyet
Kızıl totalitarizm - Kara totalitarizm
İyi veya kötü adına yönetmek
Şimdiye kadar oluşturulmuş olanlar içinde en az karşı çıkılabilecek sistem demokrasidir. Çünkü işleyen değerleri ve kurumları gücün keyfi kullanımına sınırlamalar getirir. Rejimi demokratik olmayan ülkelerde, sistem hiçbir koruma sağlamaz;eğer yönetimini ele geçiren kişi, bu yüzyılda da sık sık görüldüğü gibi deli, aptal veya militarist olursa, o zaman günümüzün her isteyen yöneticinin yararlanabileceği gelişmiş teknikleri, olası zulmü daha da korkunç yapar.