Amerika Türküsü
Bir Amerikalı olmak ne demektir biliyor musunuz? diye söylendi Günay, neden sonra...
"Amerikalı olmak, dünyanın neresine gidersen git kendi türkünü duymak demektir."
"Öyle değil mi?" dedi Duran.
"Bir bakarsın, bir çekik gözlü Japon ya da bir palabıyık Türk ya da koca ağızlı bir Afrikalı, elinde gitar senin türkünü söyler. Söylerken de bir gözü sendedir; beğenecek misin, diye merak ediyordur. Yaltaklanır. İyi taklip edip de, beğendirdi mi, ondan mutlusu da yoktur ha! Her yerde bir Madonna ya da Michael Jackson görsen, dünyanın sana ait olduğunu sanmaz mısın? Nairobi'nin ortasında ya da Kuzey Kore'de İbrahim Tatlıses'i taklit eden adamlar olduğunu düşünmek ne garip değil mi? Amma da güvenli olur insan!"
Uzandı, bir sigara yaktı, dumanı gözüne kaçtı.
"Gücüme gidiyor," diye söylendi, "Gücüme gidiyor! Kendi türkümüzü duymak istiyorum."
Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
157
Baskı Tarihi
1981
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Cengiz Çandar'ın seksenlerin başında İran üzerine kaleme aldığı eseri.
Musaddık - Ayetullah Kaşani Ayrılığı
İngilizlerin İran'daki etkisinin kırılması için Musaddık'a destek olan ABD, ulusal ve demokratik hareketin önderi olan Başkan'ın ülkesinin tam bağımsızlığını sağlama konusunda kararlı olduğunu ve uzaklaştırılan İngilizlerin yerine İran'ı ABD nüfuzuna açmaya niyetli bulunmadığını anlayınca olanca çabasını Ulusal Cepheyi paralamaya ve Musaddık'ı tecrit etmeye yöneltmişti. S. 33
Bu çabalar sonuçsuz ve 1952 yılında önce Ayetullah Kaşani’nin Musaddık’la çatışarak İslam Mücahitleri adlı gücü de ardından sürükleyerek Ulusal Cephe ‘den ayrılması, bu ayrılışı izleyen günlerde 1953’de Muzaffer Bagai’nin de Musaddık’ı terk etmesiyle hareket iyice zayıfladı. Böylece CIA’nin Musaddık’ı deviren darbesinin yolu açıldı. Tahtındın uzaklaştırılmış bulunan Şah’ın da tekrar İran’a ve ta0tını dönmesinin olanağı sağlandı. S.33