Hiroşima ve İnsanoğlu
Hiroşima'ya atom bombası fırlatan uçağın pilotu, yaptığı için sonuçlarını algılayamaz! Karmaşık bir makineyle başedebiliyor olmasının heyecanı içinde İnce Mehmet'in iz sürücüsü gibi daldırmıştır. Bir taraftan megamachine ideolojisi dayatır, öte yandan, zaten belirli bir kadee mahkum olduğunu söyleyen din kitapları. İzleyen kıyımdaki rolünü kavrayamayan insanoğlu, elleriyle yarattığı felaketi bilimsel kaderidir diye kabullenir. Bu çerçeve içinde oluşan sosyal bilimlerin ve ideolojilerin tanımladığı insanoğlu da 'eli kolu bağlanmış' bir yaratıktır. Örneğin bir marksiste, 'o pilot o bombayı atmasa, dünyanın şekli değişirdi' desem, 'Eğer o bomba atılmamış olsaydı, tarihsel durum başka bir pilot getirirdi,' şeklinde ilkel bir determinizmi yansıtan cevap alacağım tabiidir. Neden? Çünkü, Megamachine'in hükmettiği dünyalarda sadece 'tanrı'nın değil, ideologların gözünde de bir hiçtir insanoğlu! Kitaplı dinlerin arasında bir tek İslam, Hiroşima'yı, ne tarihsel durumun ne de önceden belirlenmiş alın yazısının değil, insanoğlunun marifeti olarak görür. İdeolojilere gelince, insancı ideolojiler vatanı Asya'dır. Çin'dir. Akdeniz değil.