İran

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
157
Baskı Tarihi
1981
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Yalçın Yayınları
Cengiz Çandar'ın seksenlerin başında İran üzerine kaleme aldığı eseri.

1963 Ayaklanmasi Ve Yol Açtiği Gelişmeler

Ayetullah Humeyni, Amerikalıların İran toplumsal yaşamına artan bir biçimde nüfuz etmelerine, İsrail’in İran silahlı kuvvetleri, ticareti vs. gibi alanlardaki etkilerine kaşı dikkatleri çekerek Şahlık rejimine şiddetli eleştiriler yöneltmiştir. Humeyni, 1963 yılında Şah tarafından büyük bir gürültüyle ilan edilen “Ak Devrim”e de tepki gösterecek.,bu girişimin İran’ın kültürel kişiliğini yok etme hedefine yönelik olduğunu, toplumsal yaralar açacağını ve İran ekonomisinin “Ak Devrim” aracılığıyla dışa iyice bağımlı hale getirilerek çökertileceğini savunmuştur. S.38 İran’daki Amerikan askeri personeline İran’da işledikleri suçlardan ötürü bağışıklık tanıyan bir yasanın çıkarılması üzerine Ayetullah Humeyni bir kez daha başkaldırmış ve yasayı İran’ın ulusal egemenliğine indirilmiş bir darbe olarak yorumlamıştır. Bunun üzerine, 1963’te kutsal Muharrem ayının 10. gününe rastlayan 4 Haziran’da polis Ayetullah Humeyni’yi tutuklamıştır. Aytullah Humeyni’nin tutuklanması Kum’da ayaklanmaya yol açmış, Kum’daki ayaklanma giderek İran’ın diğer kentlerine de yayılmış ve Tahran, Meşhed, Teberiz ve İsfahan’ı da içine alan ayaklana 10 bin kişinin öldürülmesi ve yaranması pahasına kanla bastırılarak durdurulabilmiştir. S.38-39

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
157
Baskı Tarihi
1981
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Yalçın Yayınları
Cengiz Çandar'ın seksenlerin başında İran üzerine kaleme aldığı eseri.

Şah'ın Son Çaresi: Şahpur Bahtiyar

Şah, elindeki son çareye başvuruyor. Muhalefet hareketi içinden uzlaşabileceği isimler arıyor. Özellikle büyük muhalefet hareketinin laik kanadına yöneliyor. Ülke çapında saygınlığı olan hiçbir kişinin yardımını sağlayamamakla birlikte Ulusal Cephe’nin yöneticileri arasında yer alan Şahpur Bahtiyar, Şah’ın yeni hükümeti kurma önerisini kabul ediyor. s.16-17 …… Ayetullah Humeyni, Şah tarafından atanmış oludğu için Bahtiyar hükümetinin yasal olmadığını ilan ediyor. Gösterilerin önü alınamıyor. s. 17 Bahtiyar hükümetinin de hareketin önüne geçememesi üzerine, Başbakan’a hareketi kırabilmek için gerekli zemini hazırlayabilmek bakımından son şansı vermek amacıyla Şah Ocak ortalarında İran’ı terk ediyor. s.17

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
157
Baskı Tarihi
1981
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Yalçın Yayınları
Cengiz Çandar'ın seksenlerin başında İran üzerine kaleme aldığı eseri.

Humeyni İran'a Dönüyor

İmam Humeyni, belki de tarihin kaydettiği en kalabalık ve en görkemli karşılama törenleri arasında 1 Şubat 1979’da Tahran havaalanına ayak basıyor. Havaalanından Devrim şehitlerinin gömüldüğü Beheşt-i Zahra mezarlığına dek 33 kilometrelik yolun iki yanına yığılan milyonlarca insanın arasından geçerek, Beheşt-i Zahra’da yaptığı ilk konuşmada Bahtiyar hükümetini yasa dışı ilan ediyor ve yakında halkın ezici çoğunluğunun arzuların yerine getirecek olan bir hükümeti atayacağını belirtiyor. s.18

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
157
Baskı Tarihi
1981
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Yalçın Yayınları
Cengiz Çandar'ın seksenlerin başında İran üzerine kaleme aldığı eseri.

Devrimin Zaferinden Sonra

Devrimin zaferine dek birlikte yürüdükleri gözlenen çeşitli güçler ayrışmaya ve aralarında gizli-açık biçimlerde mücadeleye girişmişler, bir yandan da tarihin kaydetmediği yeni tür bir devleti, 20. yüzyılın son çeyreğinde bir İslam devletini kurma çabalarına girişilmiştir. s.19

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
157
Baskı Tarihi
1981
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Yalçın Yayınları
Cengiz Çandar'ın seksenlerin başında İran üzerine kaleme aldığı eseri.

Devrimin Zaferinden Sonra

2500 yıllık köklü bir sistemin kof bir çınar gibi devrilmesinin ardında yarattığı iktidar boşluğunu yol açtığı iç sarsıntılar tüm ülkede tam bir otorite yoksunluğu yaratmış, bu arada İran İslam Devrimi ile çıkarlarına ağır bir darbe yiyen içerideki karşı-devremciler ile dış güçler başta ABD, Sovyetler, İsrail ve Irak bu stratejik konuma sahip ülkede kendilerine avantaj sağlamak için harekete geçmişlerdir. s.19-20 Bu arada, 31 Mart 1979 tarihli bir referandum sonucunda halkın ezici çoğunluğunun oyuyla İran İslam Cumhuriyeti kurulmuştur. s.20 Yeni İslam Cumhuriyeti anayasasının hazırlanması için Uzman Meclisi (Meclis-i Hubregan) oluşturulmasına karar verilmiş ve bu amaçla 1979 Ağustos ayında seçimler yapılmıştır. s.20

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
157
Baskı Tarihi
1981
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Yalçın Yayınları
Cengiz Çandar'ın seksenlerin başında İran üzerine kaleme aldığı eseri.

Devrimin Zaferinden Sonra

Kuzistan ve Türkmenistan Sahrası adını taşıyan bölgedeki çatışmaların önü alınabilmişse de Kürdistan’daki çatışmalar ayaklanma boyutuna erişmişlerdir. s. 20 Bütün bu gelişmeler olup biterken, 4 Kasım’da Tahran’daki ABD büyükelçiliği işgal edilerek Amerikalı diplomatlar, tedavi gerekçesiyle ABD’ye giden Şah’ın İran’a iadesi talebiyle rehin alınmışlardır. İran, böylece, birdenbire kendisinin uluslararası gerilimin ortasında buluvermiştir. Bu tarihten başlayarak, İran-ABD ilişkileri savaşın eşiğine varacak ölçülerde gerginleşmiştir. İran, ABD’ya petrol satımını durdurmuş, ABD, İran’ın ABD sınırları içindeki para ve mal varlığını bloke etmiş, İran ise buna karşılık olarak dış borçlarını tanımadığını açıklamıştır. s.20

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
157
Baskı Tarihi
1981
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Yalçın Yayınları
Cengiz Çandar'ın seksenlerin başında İran üzerine kaleme aldığı eseri.

Devrimin Zaferinden Sonra

ABD büyükelçiliğinin işgali, Devrim’in zaferini ilk gününden beri işbaşında bulanın Bazargan hükümetinin de sonunu getirmiş, Bazargan hükümeti çekilmek zorunda bırakılmıştır. Bazargan hükümeti çekilmeden önce tarihi bir adım atarak, ABD ve Sovyetler Birliği ile İran arasında bu ülkelere tehlike durumunda İran’a müdahale hakkı tanıyan anlaşmaları tek taraflı olarak iptal etmiştir. s. 21 Ülke içindeki çekişmeler Aralık aynıda yapılan Anayasa referandumuyla birlekte yeniden canlanmıştır. yeni Anayasa’ya karşı çıkan v edin otoritesi olarak Humeyni’ye denk güçte olduğu kabul edilen Türk kökenli Ayetullah Şeriatmedari’yi kendisine bayrak yapan çeşitli güçler ülke nüfusunun Farslardan sonra en büyük bölümüne oluşturan Türklerin yaşadığı Azerbaycan eyaletinde büyük çapta karışıklıklar çıkarmıştır. s. 21

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
157
Baskı Tarihi
1981
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Yalçın Yayınları
Cengiz Çandar'ın seksenlerin başında İran üzerine kaleme aldığı eseri.

Devrimin Zaferinden Sonra

Azerbaycan’daki çatışmalar ülkeyi sarstığı sırada, İran’ın her zaman kuşku duyduğu ve ağırlığını hissettiği kuzey komşusu Sovyetler Birliği, Afganistan’ı işgale başlamıştır. Böylece, iç karışıklıkların önünü almak için uğraşan ve ABD ile bir savaşın eşiğinde dolaşan İran, doğu sınırının hemen dibinde de Sovyet askerini buluvermiştir. s.21 Azarbayca’daki karışıklıkların durdurulabilmesinden kısa bir süre sonra 1980 Ocak ayında Cumhurbaşkanlığı seçileri yapılmış ve genel halk oyuna dayanarak yapılan seçimleri Devrim Konseyi üyesi ve 1979 Kasım’ından beri Maliye ve Ekonomi Bakanlığı görevini yürüten Abulhasan Beni Sadr, dünya tarihinde eşi bulunmayan bir oy çoğunluğuyla, oyların yüzde 75’ini sağlayarak kazanmıştır. s. 21 Bütün bunlara rağmen, İran, çözülmemiş hatta tüm bölgeyi derinden etkileyen bir devrim ocağı konumunu koruyarak devrimci hararetini süper kuvvetler için yaşamsal önemde olan Orta Doğu bölgesine ve tümüyle İslam dünyasına yaymaya devam etmiştir. s. 22

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
157
Baskı Tarihi
1981
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Yalçın Yayınları
Cengiz Çandar'ın seksenlerin başında İran üzerine kaleme aldığı eseri.

Dam Devrimi

1979 Aralık ayının hemen her gecesinde saat 9’da sokağa çıkma yasağı başlar başlamaz, devrimci halkla dayanışma içindeki elektrik idaresi başkent Tahran’ın tüm elektriklerini kesiyor ve birdenbire binlerce, onbinlerce damın üzerinden milyonlarca hançereden çıkan “Allahuekber” ve “Lailaheillallah” haykırışları başkent semalarında yankılanıyor. Çoğu kez bu seslere makineli tüfeklerin kulakları tırmalayan sesleri karışıyor. Muharrem ayı boyunca yüzlerce kişi gecenin karanlığında kurşunlara hedef olarak Devrim’in bedelini kanla ödeyenler arasına katılıyor. s.15 Dünya tarihinde hiçbir devrimde ya da ayaklanmada görülmeyen bu eşsiz mücadele biçimi, İran İslam Devrimi’ne Batı basınında “Dam Devrimi-rooftop revolution” sıfatını kazandırıyor. s.15 Bu mücadele yöntemiyle Azhari askeri hükümeti daha ayın ilk günlerinde dizlerinin üzerine çöküyor. Şah’ın tahtını ve 2500 yıllık monarşiyi kurtarmaya derman olamayacağını kanıtlıyor. s.15

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
157
Baskı Tarihi
1981
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Yalçın Yayınları
Cengiz Çandar'ın seksenlerin başında İran üzerine kaleme aldığı eseri.

Milyonlarca Kefenli Yürüyor

İran İslam Devrimi, zafer yolundaki üçüncü büyük dönemeci Muharrem ayının kutsal dokuzuncu ve onuncu günleri dönüyor. Tasua ve Aşure adı verilen ve Hazreti Hüseyin’in Kerbela’da şehit olmasına rastlayan bu iki günde Tahran’da halk büyük kitle gösterilerine çağrılıyor. Tahran Sıkıyönetim komutanı olan ve “Tahran Kasabı” namıyla anılan General Ali Oveysi, sokağa çıkma yasağı olduğunu hatırlatarak gösteri yapmak üzere toplanacaklara ateş açılacağı tehdidini savuruyor. Tasua ve Aşure gösterileri kitle hareketine artık Fransa’dan kumanda eden Ayetullah Humeyni’nin çağrısı üzerine Oveysi’nin emirlerine meydan okuyan kitleler tarafından gerçekleştiriliyor. Tasua’da 1 milyonun üzerimde olan katılma, Aşure günü 2 milyona ulaşıyor. Kimi iddialara göre bu sayı 4 milyon. s.15 Tasua ve Aşure gösterileri, Devrimi’in en epik anılarından birini oluşturuyor. Gösterileri önleyebilmek için Tahran’ın havadan bombardıman bile edileceği yolundaki tehditler üzerine, gösteriye katılanların birçoğu kefen giyiyorlar, eğer ölürlerse kimlikleri belli olsun diye karınlarının üzerine isimlerini yazıyorlar, yakınlarına vasiyetlerini bırakıyorlar, gösterilerin bir gece öncesi mezarlarını kazıyorlar ve ertesi sabah gösteriye katılıyorlar. s.16