Bir ay önce, gene aynı yere, enstitüye, Niels Abel’den daha genç biri de –ancak on sekiz yaşındaydı- bir bildiri bırakıyordu: Birinci dereceden cebirsel denklemler üzerine araştırmalar.
Bildiriyi yazan bir lise öğrencisiydi. Karnelerinde şu tür yazılar okunuyordu: “Sürekli,yapılmaması gereken işlerle meşgul”, “Her geçen gün geriliyor”, “Tavırları biraz tuhaf”, “Hal ve gidiş çok kötü, nasıl bir karaktere sahip olduğu belli değil”. Başka bir öğretmende şunları eklemişti: “Pek zeki olduğuna inanmıyorum, yal da en azından o kadar gizliyor ki zekasını, anlamam mümkün değil”
Galois’nın bazı hocaları onun “olağanüstü yetenekler sahip olduğunu” ve bu öğrencinin “matematik tutkusuyla dolu olduğunu” fark etmişlerdi. Hatta bunlardan biri şöyle demişti: “Onu yönlendiren matematik çılgınlığıdır.”
Olağanüstü muzip gözlemciliğinden hiç kuşku duymayan bir başkası da şöyle diyordu: “Özgünlüğü hedefliyor!”
Nihayet, gene karnelerinden birinde şöyle bir cümle çığlık gibi çınlıyordu: “Sessizliği proteste ediyor!”
Papağan Teoremi -
Sayfa 334
-
Türü
Roman
Sayfa Sayısı
540
ISBN
978-975-802-04-92
Baskı Sayısı
2. Baskı
Mütercimi
İsmail Yerguz
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Amazonya'ya yerleşen 84 yaşındaki Elgar Grosrouvre, matematik fakültesinden eski arkadaşı ve Paris'te sahaflık yapan tekerlekli sandalye mahkumu Pierre Ruche'e çok değerli bir matematik kitapları kolleksiyonunu gönderdikten sonra evinde çıkan bir yangında ölür. Elgar, Pierre'e yazdığı mektuplarda ünlü matematikçi Fermat ve Goldbach'ın teoremlerini tanıtladığını yazmaktadır. Yangından kurtulan Elgar'ın papağanı "Nofutur", değerli kuş kaçakçılarının sayesinde Paris'e, Pierre'nin safah dükkanı "Binbir Sayfa"ya rastlantı sonucu ulaşır.