Putin Için Atatürk

Putin için Atatürk Profesör Brzezinski, Mustafa Kemal ile ilgili olarak, şimdiye kadar Batı’da yazılmış en abartılı portrenin sahibidir; “abartılı” sözcüğü, burada, bakışı çok sınırlı ve çok uysal bir dünyası olan anlamındadır. Bu portrenin, başlığı Rusya ile Yaşamak olan bir strateji incelemesinde çizilmesi amacının Türkiye’den çok Rusya’ya ve yeni Başkan Putin’e ders vermek olduğunu göstermektedir. Bu incelemede Profesör Brzezinski, yıkılan Osmanlı ve Sovyet İmparatorlukları arsında bir çok paralellikler kurarken, bazı ayrılıklara ise daha çok önem vermektedir. Bir kez net olarak, Putin’e İkinci Dünya Savaşı yıkılan Japonya ve Almanya’yı örnek almamasını tavsiye etmiyor; bunu yıkım yolu olarak göstermektedir.Çünkü gerek Japonya ve gerek Almanya, bir savaşta yıkıldılar; ancak sonunda eski güçlerine ulaşıp aştılar, emperyal devlet oldular.Brzezinski, bu yolu yol saymıyor. Buna karşın, Birinci Dünya Savaşı sonunda, Osmanlı İmparatorluğu yıkıldı, ancak Atatürk bu imparatorluğu yeniden kurma yolunu reddetti, bunun yerine, bir nationstate, bir ulus-devlet, kurma yolundan gitti; işte Washington’un Rusya’ya önerdiği Atatürk budur. Gördükleri şudur; Osmanlı İmparatorluğu’nun sonlarına doğru güçlü bir sivil-asker muhalefeti ortaya çıktı ve devleti modernize etmek istiyorlardı, bunlara Jön Türk, İngilizce Young Turks, denilmektedir. Hareket içinde güçlü bir kanat, eski imparatorluğun modern halini, modernized version of the old empire, yaratmaya çalışıyordu, olmadı, yenilgiler geldi, olmaması iyi oldu, ancak Mustafa Kemal liderliğinde bir kuşak, known as Ataturk, bunun yerine, modern, ancak post-emperyal,İngilizce post-imperial, devlet kurma yolunu seçti, işte model yolu budur. Amerika’nın Atatürk dersinin can alıcı noktası,emperyal değil, post-emperyal bir vizyonunu kabul etmesidir, bunu netlikle çıkarabiliyoruz. Bundan sonrası ise daha önemlidir; bir, Mustafa Kemal ve arkadaşları, geçmiş ile bir psikolojik kopuş, a psycologik break with the past, gerçekleştirebilmek için büyük bir cüretle hareket ettiler; bu kopuş, emperyal ülkülerden vazgeçmek anlamındadır.İkincisi, Batı,Türkiye’yi itmedi, sürekli tekme tokat kovsaydı, to spurn, bu karalı kopuş işe yaramazdı.Üç, yine de terslikler oluyordu ve bunları telafi etmek on yılları alıyordu; her iki tarafta sabırlı oldular, anlamındadır. Görülüyor, artık burjuvazinin gözü atılmıştır; yalnızca tekellerin bakışı var.Çünkü tekeller düzeni ile emperyalizm, bir kağıdın iki yüzüdür.
Yalçın Küçük - Şebeke "Network" - Sayfa 288

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
330
Baskı Tarihi
2002
ISBN
9757012254
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
YGS
Yalçın Küçük'le Şebeke Adlı Kitabı ve Edebiyat Üzerine Söyleşi... (Ahmet Yıldız) (Edebiyat ve Eleştiri, Ocak/Şubat 2002, sayı: 59) Ahmet Yıldız : Edebiyata ilginiz nereden geliyor? Bir iktisatçı ve bilim adamı olmanıza karşın sezgilerinizin bilgiden önce geldiğine inandığınızdan mı? Türk-İslam “taarruzu”na karşı saldırı için mi? Ayrıntı merakınızdan mı? Yoksa toplumsal değişme ve patlama önce edebiyatta sanatta başlar yargısından mı? Yalçın Küçük : Doğrusu sorularınızdan beni en çok yadırgatan bu soru oldu. Çünkü böyle bir soru ile karşılaşacağımı hiç düşünmemiştim. Neden?