Çevik Bir

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
330
Baskı Tarihi
2002
ISBN
9757012254
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
YGS
Yalçın Küçük'le Şebeke Adlı Kitabı ve Edebiyat Üzerine Söyleşi... (Ahmet Yıldız) (Edebiyat ve Eleştiri, Ocak/Şubat 2002, sayı: 59) Ahmet Yıldız : Edebiyata ilginiz nereden geliyor? Bir iktisatçı ve bilim adamı olmanıza karşın sezgilerinizin bilgiden önce geldiğine inandığınızdan mı? Türk-İslam “taarruzu”na karşı saldırı için mi? Ayrıntı merakınızdan mı? Yoksa toplumsal değişme ve patlama önce edebiyatta sanatta başlar yargısından mı? Yalçın Küçük : Doğrusu sorularınızdan beni en çok yadırgatan bu soru oldu. Çünkü böyle bir soru ile karşılaşacağımı hiç düşünmemiştim. Neden?

Derviş'in Zikri Ve Fikri

Parris yahudidir. Kendisinden önceki Ankara büyükelçileri Abramovitz veya Grossman da Yahudi idiler, Türkolojide ve hem de diplomaside, Türkiye ilgisinin bir Yahudi mesleği olduğu yollu bulgumu tekrarlıyorum. Bunun simetriğini de görüyoruz; henüz güçlü bir hipotez sayabiliriz, 27 Mayıs 1960 Devrimi sonrasında asılan Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu sabatayist idi. 27 Mayıs’ın yerine Dışişleri Bakanı yaptığı Selim Sarper’in de sabatayist olduğunu ileri sürebilecek durumdayım ve 12 Mart’ın Dışişleri Bakanı Osman Olcay’ın sabatayizmi konusunda kuşku bulunmamaktadır. Daha sonraki yıllarda Dışişleri Bakanı Çiller’in sabatayizmini gösterebilmiştim, Çiller’in başbakanlığında Dışişleri Bakanı Emre Gönensay’ın sabatayist olduğu Londra’da yazılmıştır ve yine Çiller’in Dış Bakanları’ndan Coşkun Kırca’nın da sabatayist olduğu konusunda bir ısrar var ve kuşkusuz sabatayist-perver Ecevit’in şimdiki Dışişleri Bakanı İsmail Cem İpekçi’ye , ABD’nin önceki Dış Bakanı Yahudi Allbright’ın “Yişmaıl” diye İbranî ismiyle hitap ettiğini biliyoruz. Bu listenin, eski niteleme ile “ tadadi” değil “temsili” kabul edilmelidir, eksiklikleri var; bu yeni açıklıklar çerçevesinde ben şimdi, sabatayist-perver Ecevit’in ilk Dış Bakanı Turan Güneş Hocamızı da incelemek gereğini duyuyorum; sevimliydi, ancak, hep Koç Holding ve Washington çizgisini izliyordu ve bu alanda sözüne güvenebileceğimiz I.Zorlu, Ecevit’in ilk hükümeti döneminde, Deniz Baykal ile birlikte kamu yönetimine sabatayist yerleştirdiklerini ileri sürüyordu. İddialarını devrettiği oğlu H. Güneş’in de bütün iddialarını bırakarak, K.Derviş gelince “işte mesihim” demesi ve bu sayede sütun ve kanal mikrofonu elde etmesi dikkat çekicidir.İncelenmesi gerekiyor, bunu not ediyorum. Çıkan sonuç şudur; öyleyse, Türk Dışişleri Bakanlığı, sabatayist bir yuva, Parris’in sözcüğü ile bir “niche” durumundadır. Parris, Makovsky’nin enstitüde, kendisi için, bir “niche” oyduğunu tespit ediyordu, duvarda kutsal emanetler için bir oyuk veya hücre anlamındadır; Makovsky’nin hücresinde subaylar için de bir programı var ve burada şimdiye kadar Deniz Kuvvetleri’nden Albay Osman Fevzi Güneş, Kara ve Hava Kuvvetleri’nden Albay Bertan Nogaylaroğlu, Sedat Değerli, Haldun Solmaztürk, Ahmet Özalp ile Yarbay Erdal Öztürk ve Fuat Çalışır’ın geçtiğini görüyoruz. Çevik Bir ise buranın müdavimidir; kayıtlardan en az iki kez Makovsky’nin hücresinde olduğunu çıkarıyoruz. Londra’da yayımlanan İmpact dergisine göre sabatayist Çevik Bir, İsrail ile yakınlaşmanın da mimarıdır ve adı Dervish ile parti kuracaklar arasında geçmektedir. Hiç rastlantı saymıyoruz.