Çelişkilerle Oluşan Hayat
İnsan hayatının bir çelişkiler yumağı olduğunu şikayet konusu etmemeli. O çelişkiler olmasa, zıt kutupların birlikteliği yaşanmasaydı, ne insan hayatından, ne de düpedüz hayattan sözedebilrdik.
İpin Ucu Kaçarsa
"Hayal, ipleri elinden kaçırmaktır. Oysa öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, o ipin ucu elinizden bir kaçtı mı, hemen bir başkasının eline geçiveriyor. Ondan sonra siz hayal ediyorsunuz, ama bir başkası yaşıyor.
Teknik Ve Akıl
"Tekniğin mantığı, insan zihnini çok sınırlı bir doğrultuda çalışmaya zorluyor. Teknik, nesnenin nesneyle olan ilişkisinden öteye geçmeyi yasaklayan bir mantığa sahip olduğu için insanı nesnenin özüne ait meselelerizihin dışı bırakmaya zorluyor. Akıl gerçekle uğraşmaktan hakikatı göremiyor. Halbuki aklın insan varlığıyla olan münasebeti ancak hakikat aracılığıyla kurulabiliyor.
Kültür Ve Teknik
"Teknik, ilimlerin tatbikatı demektir. Ancak gayesi değil, sadece tatbikatı, zira biliyorsunuz ki ilmin gayesi hakikatı tanıtmaktır. İlim hareketi, tanımak aşkının tatminidir. Teknik istenmeyen bir netice, bir meyve, bir mükafat gibidir. Biz onunla arzdan en iyi şekilde faydalanıyoruz."
İnklap
"İnkılap, cemiyetin hal değiştirmesi, eski değer hükümlerini atıp yeni değer hükümlerini benimsemesi ise, sadece böyle bir hareketin değeri daima şüpheli kalmaya mahkumdur. Zira kötü halden iyi hale geçildiği gibi iyi halden kötü hale de geçilebilir. Çocukluktan ergin çağa geçiş iyi bir inklaptır; ergin çağdan ihtiyarlığa geçiş kötü bir inklaptır. Her doğuş bir büyük inklap olsa bile onun yanında ölüm de ölen varlık için bir inklap sayılır. yani inklap yoğu var kıldığı gibi, varı yok kılabilir. Eğer, inklap eski değer hükümlerini atarak yeni değer hükümlerini benimsemekse, bu takdirde daha ciddi bir tenkide uğramak durumundadır. Zira eski değer hükümleri bugünkünden eski olabilir."
20. Asır Avrupa ve Biz
Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
0
Baskı Sayısı
0. Baskı
20. Asır Avrupa ve Biz
Yirminci Asrın Manası
"Fikir meselelerimizin vazediliş ve izah tarzı iptidai safhadadır ve Batı medeniyetini yanlış anlamamızdan doğan çarpık hareket noktalarından kalkmaktadır: İlme, akla, dine milliyete, maddeye, ruha, tabiata ve insana verdiğimiz manalardan hiçbiribugünkü batı anlayışına uyar şeyler değildir."
Türü
Roman
Sayfa Sayısı
139
Baskı Tarihi
1999
ISBN
975-437-02-30
Baskı Sayısı
9. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yazar bu romanında Tanzimat'tan kopup gelen, Millî Mücadelede ve sonraki yıllarda alevlenen batılılaşma hareketlerinin Türk tipindeki ve cemiyetindeki etkilerini incelemektedir.
Birbirinden giderek kopmaya ve birbirini reddetmeye başlayan iki hayat tarzı arasında yaşanan çatışma ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Tramvay yoluyla birbirine bağlanan ama birbiriyle bağdaşması mümkün olmayan iki semt: Fatih ve Harbiye. Bir genç kızın bu ikisi arasındaki gelgitleri, madde ile mana, albeni ile muhteva, göz ile kalp arasındaki çırpınışlarının hikâyesidir.
Mizaçlar
Faiz Bey'le Şinasi arasında mizaç benzeyişleri pek çoktu: İkisi de, şiddetli his feveranları halinde bile sessizliklerini muhafaza edebilen ve yalnız kendi kendilerine mahrem olmasını bilen insanlar. Başkalarının tecessüsünü hissettikçe kapanan ruhları içinde mahsur ve bunun azabını ve şerefini duydukları için vakur ve muztarip bir görünüşleri var. İkisi de şarka ait birçok şeyleri, Şinasi alaturka musikiyi, Faiz Bey tasavvufî edebiyatı çok seviyorlardı. Sık temaslarla, birbirlerinin malûmat ve ihtisaslarını mübadele ettiler.