kevir önsöz

Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
527
Baskı Tarihi
Eylül 2010
ISBN
978-605-5482-00-8
Baskı Sayısı
0. Baskı
Basım Yeri
Ankara 2010
Yayın Evi
FECR YAYINEVİ
Mütercimi
Prof.Dr.Hicabi Kırlangıç - Prof.Dr.Derya Örs
Orijinal Adı
Hubut der Kevir
Birden elindeki elmayı uzattı ve gözleriyle benden onu dişlememi istedi. Fakat ben dudaklarımı daha sıkı kapattım. Yüreğimdeki dilsiz bir duygu diyordu ki an, büyük bir inkılâp anıdır. Bütün varlık olduğu yerde durmuş heyecanla bekliyordu. O, bir isyan alevi gibi karşımda dalgalanıyor ve sabırsız yakıyordu beni. Bense kalbinde korkunç bir volkanın patlamak için sabırsızlandığı dağ zirvesinin sakinliğine sahiptim. O her an daha kararlı ve saldırgan, ben her an daha tereddütlü ve ezgin. Günah duygusu.

Başlık ve Muhatap

Bir söz, ister şiir olsun, ister düzyazı, ister vahiy olsun, ister akıl; iki dış ve öncül şartla kayıtlıdır: Başlık ve muhatap. Başlık sözü sınırlar ve tutsak eder; böylece muhatap onu kendi rengine boyar. Hegel'in felsefi, Sartre'ın da edebî tabirini kullanacak olursak, söz daima başlık ve muhatap veya sonuç alma ve aktarma aracılığıyla kendisine yabancılaşır. Kendisinden dışarı çıkar, kendi kendini muhatapta yitirir, kendi özgürlüğünü ve imkanlarını, başlığın kendine yüklediği ve dayattığı kayıtlara ve amaçlara bağımlı hale getirir. Yalnız bir ruhun, bu çölün gurbetinde kendi kendisiyle konuştuğu bu kitapta söz, her türlü sözün ayrılmaz parçası olan bu iki kayıttan azadedir. Çünkü ne önceden başlığı verilmiş konuların beyanı, ispatı, öğretimi ve propagandasıyla mesuldür, ne de önceden belirlenmiş muhatapların algılama seviyesi, zevki, beğenisi, kabul veya ret alanlarıyla sınırlanmıştır.