kitle

Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
0
Baskı Sayısı
0. Baskı
Cemil Meriç'in meşhur eseri

Kalabalık senfoniden anlamaz. Tarih de kadın gibidir, çığlığa koşar.

Efsane söylediler ve uykuya daldılar, diyor Hayyam. Kiminden bir destan kaldı, kiminden bir mısra. Kimi çöldeki kum tepecikleri gibi darmadağın oldu rüzgârla. Bu tiyatronun dinleyicileri sağır. Sesini duyurmak istiyen nâra atacak. "Discours de la Methode" nâra, Aristo'nun tahtını deviren bir nâra, örümcek ağlarını yırtan bir nâra. Rousseau nâra, Saint- Simon nâra, Proudhon, Marx nâra. Kalabalık senfoniden anlamaz. Tarih de kadın gibidir, çığlığa koşar. Namık Kemal, gürleyen adam. O gök gürültüsünün arkasında yıldırım yok belki ama bütün Osmanlı ülkesinde yankılar uyandıran bir haykırış Kemal. Sesini kıssa, fitili küçülen bir petrol lambası kadar zavallılaşıverir. Önce çığlık atacaksın, sonra üç beş meraklı anlatacağın masalı dinlemeye koşacak. Masal uslu çocuklara anlatılır. Çığlık herkese hitap eder. Sürüye ve tarihe.


Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
128
Baskı Tarihi
2003
Yazılış Tarihi
1963
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Ayışığı Kitapları
Mütercimi
İhsan Durdu
Orijinal Adı
The Ordeal of Change

Eric Hoffer, Amerikalı bir toplum filozofuydu. 1902 yılında doğan Eric Hoffer, dokuz kitap yazdıktan ve Başkanlık Özgürlük Madalyasını aldıktan sonra 1983 yılında öldü. İlk eseri olan Kesin İnançlılar ile üne kavuşan Hoffer, başarılı bir yazar olarak hayatını sürdürdü. 


Yedi yaşında bilinmeyen nedenlerle kör olan Hoffer'ın gözleri onbeş yaşında açıldı. Tekrar kör olma korkusuyla mümkün olduğu kadar kitap okumaya çalışan Hoffer, görme yetisini bir daha yitirmediği gibi, edindiği oburca okuma alışkanlığını sürdürdü ve kendi kendini eğitti. 

Geri Kalmışların Gururu

Çin'de, Hindistan'da, Endonezya'da ve diğer yerlerdeki kötü beslenen, kötü giyinen ve kötü meskenlerde oturan yığınların bu kadar umutsuz bir şekilde arzuladıkları şey nedir?

Ekonomik kuramın verebileceği cevap, yavan ve inandırıcılıktan uzak bir cevap olacaktır. İnsanın aklına haber programlarında ve fotoğraflarda gördüğü ağzı alabildiğine açık, asık suratlı, hırslı insanlardan oluşan kalabalıkların yürüyüşleri ve haykırışiarı geliyor.

Bu yüz ifadelerinin gerisinde neyin olduğunu ve bu alabildiğine açık ağızların neleri haykırdığını merak ediyor insan. Ekmek, giysi ve ev için mi haykırıyorlar? Bu patırtıyı gündelik ihtiyaçlar için mi çıkarıyorlar? Özgürlük ve adalet mi istiyorlar? Hayır. Doğunun tamamını kuşatmış olan bu patırtı, bir gurur arayışının ifadesidir. Asya'daki yığınlar, gurura duydukları açlığı yatıştırmak için her türlü ekonomik çıkarı ve hatta hayatlarını feda etmeye hazırlar. Bu ağzı alabildiğine açık insanlar denizi, ekonomik sıkıntılar ve beklentiler için değil, meydan okumak için kükrüyor.