Cemil Meriç ile Sohbetler

Yazarı
Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
384
Baskı Tarihi
2005
Yazılış Tarihi
1982
ISBN
975-00125-1-8
Baskı Sayısı
1
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Doğu Kütüphânesi
Editörü
Halil Açıkgöz
Bu kitabın yazarı aslında Halil Açıkgöz ancak altını çizdiğimiz tüm satırlar Cemil Meriç'e ait olduğundan yazarı Cemil Meriç olarak girdik.

Kaynaktan Diğer Alıntılar

Başlık Altı Çizili Satır Sayfa Azalan sıralama
Hürriyet! Ben 20 yaşımda intihara karar verdim. Çektim tabancayı, patlamadı. İkinci defa toprağa sıktım, patladı. O zaman, daha sonra böyle bir hürriyetin sahibi olarak yaşadım. 191
CHP Ben CHP'de sol temayül göremiyorum. Yalnız Atatürkçü'dür, tarihten kopmuştur. Konuştuğu dil bizim dilimiz değildir. 192
Şair olmayınca bir insan doğulu olamaz Tek aydınlık kafa Peyami'dir. Fakat tekrar ediyorum. Batı'yla zehirlenmiş kafa, yüzde seksen Batı'dır. Osmanlı ile mücehhez değil. Tanpınar yüzde elli veya yüzde kırk Batı'dır. Şair olmayınca bir insan doğulu olamaz. Şair değildir Peyami. Ben bile bazen düşünürüm, bazen hissederim. 196
Mecnunlar içinde kaldım eyvah! Caniler içinde kaldı Naci Tahlisine yok mu bir duacı?                         Muallim Naci Mecnunlar içinde kaldım eyvah Tahlisime kerem kıl ey Allah                         Cemil Meriç 203
Yabancı Dil Yetişmeden yabancı dil öğrenmeye taraftar değilim. Ama yetiştikten sonra şart. Senin için bir tehlike yok artık. İdeolojik hiçbir tehlike yok senin için. 205
Kemâl Tâhir Türkiye'de şimdi hem sağın ve hem solun okuduğu bir tek romancı var: Kemâl Tâhir 206
Roman bir mes'eleyi halletmez, hallederse ona destan denir... Roman bir mes'eleyi hallederse destan olur. Roman cemiyetin mes'elelerini olduğu gibi aksettirir, hal çâresi göstermez. Yeniginin, mağlubiyetin, çatışmanın ifadesidir çünkü. Dostoyevski'nin romanları tam romandır, hiçbir mes'eleye çare gösterilmez. İnsan bütün dehşetiyle kendi dramını yaşar. Tolstoy'unkiler bir parça destandır. 206
Andre Gide haklı. Roman devrini tamamlamıştır. Esasen Andre Gide haklı. Roman devrini tamamlamıştır. Romanın kuşatacağı mes'eleleri ilimler ele almıştır zâten. Balzac'tan sonra artık romancı gelmemiştir ve gelmez de. 207
Tiyatro bir mekteb-i edeb değildir, mekteb-i fuhşiyattır Batı'da. Esasen Türk Tiyatrosu diye birşey yok. Bizde tiyatro yok. Yapılanlar ve yazılanlar Batı'nın birer taklidi. Roman olmadığı gibi, tiyatro da yok bizde. Batı'da tiyatro kiliseden çıkmıştır. Kiliseden, yani hıristiyanlıktan. Papazlar câhil halka İsa'yı, doğumunu anlatabilmek için bazı vâsıtalara, gösteri vâsıtalarına baş vurmuşlar. Oradan çıkmış. Yerini, zamanla, bütün diğer sahalarda olduğu gibi drama bırakmış. Yani tezatlara. Bizde tiyatronun ne dinde yeri var ne örfte, âdette. Orta oyunu ise bir eğlence vâsıtasıdır. Makbul görülmemiş oyuncular, hâlâ da öyle. Kızımı bir tiyatrocu istese vermem şahsen. Hakîr görmek değil bu benimki. İnsan olarak ancak nazarımda bir değeri vardır; ama o kadar. Tiyatro ve tiyatroculuk, Avrupalılaşmış zümrenin tutkusu. Kendi rezaletlerini, fuhşiyâtını ve zinalarını görüyorlar, seyrediyorlar. Halk pek îtibar etmemiştir. Tiyatro bir mekteb-i edeb değildir, mekteb-i fuhşiyattır Batı'da. 19 Temmuz 1977 214
Hocalarımız hakkında acıtıcı bir tespit Evlâdım, sizlere ümmiler hocalık yapıyor. (25 Temmuz 1977) 217