İnsancıklar

Türü
Roman
Sayfa Sayısı
157
Baskı Sayısı
0
Yayın Evi
İletişim Yayınları
Vikipedi, özgür ansiklopedi İnsancıklar, 19. yüzyıl Rus yazarlarından Dostoyevski'nin ilk romanı (1846). İlk Rus toplumsal romanı sayılır. Romanın ana teması diğer Dostoyevski romanlarında olduğu gibi "acıma" dır. Eserin ortaya çıkışı ilginçtir: Yazar eseri bitirir bitirmez bir arkadaşına (Grigoroviç) okutur, o da eserden o kadar etkilenir ki romanı hemen gecenin bir yarısı döneminin önemli şairlerinden Nikolay Nekrasov'a götütür. Romanı "başyapıt" olarak tanımlayan Nikolay Nekrasov, ertesi gün romanın el yazmalarını yakın arkadaşı ve döneminin saygın eleştirmenlerinden Belinski'ye götürür. Belinski de romanı kısa sürede okur ve roman hakkında şunları yazar: İki gündür kendimi bu kitaptan uzaklaştıramıyorum. Yeni bir yazar, yeni bir yeteneğin kalemi bu; onu tanımıyorum, kimdir, neye benzer bilmiyorum ama bu roman Rusya`da hayatın sınırlarını öyle kahramanlara veriyor ki bize, bundan önce hiçbir yazar bu kadarını düşlerinde bile göremezdi...Rusya yeni bir Gogol kazandı" .Olaylar o kadar hızlı gelişir ki Dostoyevski bile buna şaşırır. Roman Dostoyevski'nin büyük umutlarıyla yayımlanır ve Dostoyevski bir anda tanınan bir yazar durumuna gelir. Böylece daha ilk eserinde başarıyı yakalar. İnsancıklar, mektup-roman tarzında kaleme alınmış kısa ve toplumsal içerikli bir romandır. Dostoyevski'nin acıma duygusu daha bu ilk eserinde bile belirgindir. Roman, yaşlı bir katibin küçük bir kıza olan aşkını ve bu kıza karşı gösterdiği saygınlık çabalarını konu alır. İnsancıklar Dostoyevski'nin ilk yapıtı olmasına rağmen en önemli romanlarından biri sayılır.

Kaynaktan Diğer Alıntılar

Başlık Altı Çizili Satır Sayfa Azalan sıralama
İnsan paltoyu başkaları için giyer! Yarın daireye giderken ne giyeceğim ayağıma? Bu düşünce insanı perişan etmeye yeter de artar Varvara'cığım. Aslını ararsanız, kendim için üzülmüyorum. 108
Allah rızası için! Ah Varenka, birisinin size elini uzatarak "Allah rızası için!.." diye yalvarmasını kuru bir "Allah versin" ile geçiştirmek ne kadar azaplı bilseniz. Bazı "Allah rızası için"ler yürekten oluyor. ("Allah rızası için"lerin de çeşitleri vardır anacığım!) Ama bazıları uzun, iniltili, ezberlenmiş, tam bir dilenci yalvarışıdır. Böylelerini boş geçmek insanı o kadar üzmez. "Bu yıllanmış, meslekten bir dilenci, dersin; işini bilir, nasıl olsa kendini kurtarır!" Bir de ham, korkunç bir "Allah rızası için!.." var; ben bugün çocuğun mektubunu alırken bahçe duvarının yanında bir adam duruyordu. Her geçenden istemiyordu. Bana, "Bir metelik ver, Allah rızası için bey!" dedi. Öyle kesik, öyle kaba bir sesle söyledi ki içimi saran korkunç histen ürperdim. Benden dilendiği meteliği vermedim, zaten yoktu. 149