Kur'an'da Dini Ve Ahlaki Kavramlar

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
379
Baskı Tarihi
Ekim 2011
Baskı Sayısı
4
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Pınar Yayınları
Mütercimi
Selahattin Ayaz

Kaynaktan Diğer Alıntılar

Başlık Altı Çizili Satır Sayfa Azalan sıralama
Cahiliyye döneminde şair ve şiir algısı Şair kendi toplumunun kahin ve büyücüsünün geleneğini yürüten bir seçkini olarak her zaman özel bir konuma sahip olmuştur. Bu anlamda şair görünmez dünyadan haber getiren önemli ve esrarlı bir bilgi kaynağıdır da. Bu bakımdan peygambere ilk vahiy gelmeye başladığında araplar, hemencecik onu bir şair, söylediklerini de olağanüstü güzellikte bir şiir olarak kabul ettiler. 21
Cahiliyye döneminde şair ve şiir algısı II Şair, en nefes kesici şiirler okuduğu zaman, onun o anda "şuur kaymasına" uğradığı, şuurunu kaybettiği kabul edilirdi.(şiir kelime olarak şuur, şiar, şa'r ve iş'ar ile aynı köktendir.) Şair gerçekten dostu olan bir CİN ile ilişki kurabilir, ama onun amacı çevreyi büyülemek, kendini gerçekleştirirken diğer insanları aşmaktı. Şairin en büyük malzemesi ve silahı abartma sanatıdır, yani yalan. Şu halde şairin şiiri zevkle dinlenebilir, ama ona inanılmaz. Kur'an, peygamberin cinlerle bağ kurmuş veya mecnun bir şair olmadığını (Tur.29) ısrarla vurgularken, vahiy olayının Arap kültüründe yerleşik olan şair-cin, şair-kehanet ve şair-kehanet ile şair-yalan olayından tümüyle farklı olduğunu öğretmek istiyordu. ... Şair, Şuara 224-226 da belirtildiği üzere kendisine sapıkların uyduğu kişidir, yapmayacağı şeyi söyler (her zaman yalan konuşur) ve kendi hayal dünyasının vadilerinde vehmedip durur. Ancak Kur'an, ayetin devamında iman edenleri, salih amellerde bulunanları ve Allah'ı çokça zikredip zulme uğradıktan sonra zafer kazananları istisna edecektir. Kur'an, peygamberin şair olmadığını ve şiir söylemediğini anlatırken, aynı zamanda geniş halk kitlelerini şairin haksız hegemonyasından kurtarma umudunu da müjdelemektedir. Zira Arap cahiliye şairi, geniş halk kitlelerinin bir sözcüsü değil, hakim gücün kabile resimlerinin basit bir sözcüsüdür. 22
SABIR kelimesinin semantik anlamı ve zıt anlamı Kelime, semantik bakımdan, başlarına gelen olaylara karşı SABIR göstermeyen ve kolaylıkla öfkeye kapılıp şiddete başvuranlar için kullanılan CEZEA'nın tam zıttıdır. Bu, sabrın, sıkıntılı ve acılı durumlarda itidali korumak ve dava yolunda karşılaşılan her türlü güçlüğün üstesinden gelmek için gerekli ruh direncine sahip olmak anlamına geldiğini ima etmektedir. İbrahim suresinin 21.ayetinde, bu iki niteliğin birbirlerinin zıttı olarak kullanıldığını görmekteyiz. Bu sözleri, kıyamet günü cehenneme giren kafirlerin söylediği varsayılmaktadır: "Şimdi yakınsak da (cezi'na) sabretsek de (saberna) fark etmez; bizim için kaçacak hiç bir yer yok." 177