Sartre, egzistanyalizm ve kendisinin geliştirdiği "dünyanın boşluğu" felsefesi, yeni kuşakta niçin, "belediyenin kötülük ve uyuşturucuyla mücadele kurumlarının" korku ve öfkeyle algılayacağı bir dalga meydana getirdi, diye hep sızlanır. Oysa Sartre'ın kendisi sorumlu, fedakar, mücadeleci ve olumlu insanın parlak bir örneğidir. O, Cezayir'in kurtuluşu için hayatını defalarca tehlikeye atmış, hayatını esir milletlerin özgürlüğüne adamış, "zalimin düşmanı, mazlumun dostu", hakikate bağlı, mümin ve hedefe inanan bir adamdır. Onunla ümmeti arasında kendisine de meçhul olup kendisini çok rahatsız eden bu çelişkiyi ben onun kendisinde keşfettim. Bu çelişki, Sartre'ın "felsefe"si ve "fıtrat"ı arasındaki çelişkinin yansımasıdır. Sartre egzistansiyalizme inanır, ama egzistanyalist değildir. Nitekim Marks'ın kendisi "Ben marksist değilim" diye feryat ediyordu. Nitekim Ali'yi iyi tanıyan herkes Ali'nin Şia olmadığını bilir.
Çöle İniş (Hubut - Kevir) -
Sayfa 107
-
Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
527
Baskı Tarihi
Eylül 2010
ISBN
978-605-5482-00-8
Baskı Sayısı
0. Baskı
Basım Yeri
Ankara 2010
Mütercimi
Prof.Dr.Hicabi Kırlangıç - Prof.Dr.Derya Örs
Orijinal Adı
Hubut der Kevir
Birden elindeki elmayı uzattı ve gözleriyle benden onu dişlememi istedi. Fakat ben dudaklarımı daha sıkı kapattım. Yüreğimdeki dilsiz bir duygu diyordu ki an, büyük bir inkılâp anıdır. Bütün varlık olduğu yerde durmuş heyecanla bekliyordu. O, bir isyan alevi gibi karşımda dalgalanıyor ve sabırsız yakıyordu beni. Bense kalbinde korkunç bir volkanın patlamak için sabırsızlandığı dağ zirvesinin sakinliğine sahiptim. O her an daha kararlı ve saldırgan, ben her an daha tereddütlü ve ezgin. Günah duygusu.