İslamın Bugünkü Meseleleri
Kaynaktan Diğer Alıntılar
Başlık | Altı Çizili Satır | Sayfa Azalan sıralama | |
---|---|---|---|
Osmanlı ve Sonrası, Yeni Bir Dünya | Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırları içinde bulunan ülkelerde, imparatorluğun yıkılmasından sonra iktidara gelen elitler kendi iktidarlarına bir meşruiyet kazandırmayı başaramamışlardır. Buralarda Avrupa nasyonalizmini körü körüne taklit eden "reaktif milliyetçi" hareketlerin, Batılı anayasaların ve Cermen idealistlerine mahsus otoriter düşüncenin, son yıllarda ise Marksizmin ve sair sosyalizm çeşitlerinin benimsenmesi hiçbir ömürlü ideolojik senteze yol açmadı. Mesela Mısır'da Nasır kendi karizmatik gücü sayesinde nasyonalist, laik, devletçi bir politikayı memleketin askeri ve sivil bürokrasisine ve aydınlarına benimsetmeyi başardı, ancak bu karizmatik güç onun hayatıyla kaim olduğu için, ölümünden sonra başka ideolojik hareketler ortaya çıktı. Baas ve Burgibacılık gibi hareketlerin devletçi politikaları, Suudi Arabistan, Şah İran'ı ve Körfez devletleri ve Ürdün'ün gelenekçi İslami bağlarla kral otoritesini meşrulaştırmaya çalışmaları, Mısır'da subaylarla teknokratlar oligarşisinin İslamiyet ve sosyalizm karışığı bir ideoloji ile desteklenmesi çabaları hiçbir zaman istenilen başarıyı sağlamaya yetmemiştir. | 20 | |
İslam Sayesinde | Yahudi, Hıristiyan ve Sabii mütercimler o çağda yaşamayan medeniyetlerin eserlerini muhafaza ediyolardı ve bu eserler yüzlerce yıl onların elinde hiçbir kültür ve medeniyet canlılığı yaratmamıştı. | 33 | |
Medrese | Medrese, bugünkü gibi, çeşitli ilim sahalarında öğrenci yetiştirecek kadar ihtisas kazanmış kimselerin kendilerine talip olan öğrencilere sistemli bilgi vermesi esasına dayanır. Burada eğitim bakımından en önemli husus, öğrenimin belli kalıplar içinde dondurulmamış olmasıdır. Sınıf yerine ders esası vardır. Bir öğrenci istediği hocadan, istediği dersi alır; bütün öğretimini bir tek medresede başlayıp bitirmeside gerekmez. Herhangi bir ders sahasında başka bir yerde çok meşhur olmuş bir hoca varsa, oraya giderek o dersi okuyabilir. Böylece son derece verimli bir akademik rekabet esası getirilmiştir. İmtihanlar da sadece dersin hocası tarafından değil, bir imtihan heyeti tarafından yapılır. Ayrıca hocaların tayin, terfi, vs. meseleleri bizim şimdi kullandığımız usulden daha çok İngiliz ve Alman üniversitelerindekine benzemektedir. | 38 | |
Ölen medeniyetlerin arkalarında bıraktıkları şeyler | A. Toynbee bugünkü Batı toplumunun bir intihar hareketini temsil ettiğini söyler. | 46 | |
Dinin yerine geçecek başka bir sistem bulunmuş değildir | Dinin yerine geçecek başka bir sistem bulunmuş değildir. Bugüne kadarki tecrübelerimiz dinin ancak başka bir dinle yer değiştirebildiğini gösteriyor. |
49 | |
İslam ve Laiklik | İslâm, insanın dünyasını maddî ve manevî veya Kayser’in sâhası ile İsâ’nın sâhası diye ikiye ayırmamıştır. |
51 | |
Manasız bir ayrım | İslâm ile hıristiyanlık arasındaki farklardan söz ederken, İslâm’ın hem maddî hem manevî tarafıyla insanı ele aldığı, onun topyekûn varlığı için bir nizâm getirdiği söylenir. |
52 | |
Zihin maddeden önemlidir | Ondokuzuncu yüzyıl sonunda ve yirminci yüzyıl başında önce fizikteki gelişmeler eski fiziği model alarak kurulan materyalist dünya görüşlerini sarstı. |
64 | |
Zihnin gerçekliği kavramadaki rolü | Zihin (idrâk ve düşünce) maddeden daha önemli ise, bu zihnin realiteyi kavramada oynadığı rolün bilinmesi insanlığı yüzlerce yıldır meşgûl eden birçok temel problemi halledebilirdi. |
65 | |
Dünyayı olduğu gibi idrâk etmeyiz | Kant, a priori bilginin üniversel ve zaruri olduğunu iddia ederken yanılıyordu, ama bilginin birbirini tamamlayan iki unsurunu ayırdetmek bakımından bugün de kıymetini muhâfaza etmektedir. |
66 |