Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
0
Baskı Sayısı
0. Baskı
İlkgençlik yıllarının geçtiği köy ve çiftlik ortamı, Cesare Pavese'nin ilk şiirlerine olduğu kadar Ay ve Şenlik Ateşleri adlı ilk romanına da esin kaynağı oldu. Çocukluğu yoksulluk içinde geçti. Lisedeyken iki yakın iki yakın arkadaşının intiharları, Pavese'yi çok etkiledi. Ondaki 'intihar' eğilimi, böyle başladı. Üniversitede edebiyat okudu. Amerikan edebiyatının dev yapıtlarını İtalyanca'ya çevirdi. Özgürlük ve demokrasi ağırlıklı çevirileri ve yazıları yüzünden Faşist yönetimce tutuklandı, bir yıl kadar hapis yattı. 'Kısık sesli bir kız'a aşık oldu.
Neden Altını Çizdim?
...
Sessizlik
“Her musiki, sesin değil de, aslında sessizliğin bir taklidi, musiki sessizliğe ne kadar yakınsa,o kadar da mükemmel olur.Kulakları hassas olduğu halde hiçbir şey işitmeyen kişi,O’nu dinliyordur.Sessizlik de bir perdedir.Sessizliği iştebilirsin.’Es’ bile bu perdeye kıyasla,ses’tir.İnsanlara neyi söylediğimi ve onlara neyi ve ondan üflenen nefesini anlatmış,hepsini neye davet etmiştim.Kulağı olan işitti.”
Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
0
Baskı Sayısı
0. Baskı
“Bütün diğer romanlardan sonra yazmak istediğim bir itiraf roman vardı…”“Bu romana bütün yüreğimi vereceğim, kanımı akıtacağım. Sürgün yıllarımda, yatağıma yatmış, iç çözümlemeler yaparken, hüznün altında ezildiğim anlarda bu kararı verdim…”“Bu roman benim için öyle değerli ki, benimle öyle bir bütünleşmiş ki… Onu başyapıtım yapmak istiyorum…”
(Fyodor Dostoyevski’nin kardeşine yazdığı mektuplardan.)
(Arka Kapak)
Neden Altını Çizdim?
Yusuf Atılgan'ın Aylak Adam romanının Yer altı adamıın notlarına bu kadar benzemesini böyle bir cümlede bulmak...
Aylaklık
Aylaklık herşeyi anlamanın bir sonucu olabilir elbette.
Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
0
Baskı Sayısı
0. Baskı
“Bütün diğer romanlardan sonra yazmak istediğim bir itiraf roman vardı…”“Bu romana bütün yüreğimi vereceğim, kanımı akıtacağım. Sürgün yıllarımda, yatağıma yatmış, iç çözümlemeler yaparken, hüznün altında ezildiğim anlarda bu kararı verdim…”“Bu roman benim için öyle değerli ki, benimle öyle bir bütünleşmiş ki… Onu başyapıtım yapmak istiyorum…”
(Fyodor Dostoyevski’nin kardeşine yazdığı mektuplardan.)
(Arka Kapak)
Daha iyi olan nedir?
Buraya geldiğinde şu anlamsız soruyu sordum kendisine. "Kolay bulunan bir sevgi mi yoksa insanı yücelten bir acı mı daha önemli?" Evet, daha iyi olan nedir?
Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
0
Baskı Sayısı
0. Baskı
“Bütün diğer romanlardan sonra yazmak istediğim bir itiraf roman vardı…”“Bu romana bütün yüreğimi vereceğim, kanımı akıtacağım. Sürgün yıllarımda, yatağıma yatmış, iç çözümlemeler yaparken, hüznün altında ezildiğim anlarda bu kararı verdim…”“Bu roman benim için öyle değerli ki, benimle öyle bir bütünleşmiş ki… Onu başyapıtım yapmak istiyorum…”
(Fyodor Dostoyevski’nin kardeşine yazdığı mektuplardan.)
(Arka Kapak)
Vida
Oysa insanoğlunun tüm işi gücü, varlığının biricik anlamının vida değil insan olduğunu her an hatırlamasıdır.
Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
0
Baskı Sayısı
0. Baskı
“Bütün diğer romanlardan sonra yazmak istediğim bir itiraf roman vardı…”“Bu romana bütün yüreğimi vereceğim, kanımı akıtacağım. Sürgün yıllarımda, yatağıma yatmış, iç çözümlemeler yaparken, hüznün altında ezildiğim anlarda bu kararı verdim…”“Bu roman benim için öyle değerli ki, benimle öyle bir bütünleşmiş ki… Onu başyapıtım yapmak istiyorum…”
(Fyodor Dostoyevski’nin kardeşine yazdığı mektuplardan.)
(Arka Kapak)
Neden Altını Çizdim?
Aklıma Suskunlar'daki Kabil'in yeğenleri ve yüzüğün halefliği anlatısı geldi. Eklemeden geçmek istemedim...
Vida
Medeniyet nedeniyle insanlar belki kan dökme oranını artırmadılar ancak şurası açık ki kan dökme yöntemlerini geliştirdiler, daha cani bir karakter oluşturdular.
Türü
Diğer
Sayfa Sayısı
0
Baskı Sayısı
0. Baskı
“Bütün diğer romanlardan sonra yazmak istediğim bir itiraf roman vardı…”“Bu romana bütün yüreğimi vereceğim, kanımı akıtacağım. Sürgün yıllarımda, yatağıma yatmış, iç çözümlemeler yaparken, hüznün altında ezildiğim anlarda bu kararı verdim…”“Bu roman benim için öyle değerli ki, benimle öyle bir bütünleşmiş ki… Onu başyapıtım yapmak istiyorum…”
(Fyodor Dostoyevski’nin kardeşine yazdığı mektuplardan.)
(Arka Kapak)
Hz. İsa ve Sokrates
Erasmus'a göre, Hazreti İsa ile Sokrates arasında, Hristiyan öğretisi ile antikçağ bilgeliği, iman ile ahlak arasında ne aşılması olanaksız ne de kökenlerini ahlakta bulan bir karşıtlık vardı.
Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
232
Baskı Tarihi
2007
Yazılış Tarihi
2007
ISBN
978-9944-83-016-4
Baskı Sayısı
0. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
İnsanın iç dünyasında derin bir şekilde yaşadığı tezatlar, toplum hayatında da kendini gösterir. Bir taraftan îmânın kemâl ve huzuru içinde yaşayan gönül erleri, diğer taraftan da küfrün girdaplarında kaybolanlar aynı toplumda hayâtiyetlerini devam ettirirler.
Ölüm
Ölümün ürkütücü ağırlığını, kelimelerin zayıf omuzları taşıyamaz. Ölüm karşısında bütün fani güçler sona erer ve erir. Kabristanların öğüt vermekte olan sessiz feryatları karşısında, hassas gönüllerden gelen akisler, ancak gözyaşları ve kuru hıçkırıklardır.