Şeyhin nuhuset tesiri

"Hocamıza anlatacağın için iki defa yorulma Neşide Hanım. Zaten benden öğreneceğin bir şey de yok. Sen hepsini teferruatıyla ona izah edersin; hiçbir noktasını gizlemeden, en mahrem taraflarıyla... Esasen az sonra yapacağın bu işe
şimdi psikanaliz diyorlar ki biz onu 'tasfye-i nefs' terkipleriyle ifade ederiz. Tasavufta telkin vardır, mesela salike mürakabe telkin olunur. Her neyse, sen anlatırsın yetmezse suallere maruz kalırsın, talimat alırsın. Neticede ruhunun hafiflediğini duyar, sükuna kavuşursun."
"Baki Bey bana birtakım yazılar gönderiyor."
"Lahavle velakuvete! Geri çeviriyorsundur, herhalde?"
"İşin fenası bu ya! Çeviremiyorum beyefendi! "
"Okuyorsun demek?"
"Pek iyi anlamamakla beraber okuyorum; okurken o sözleri kendi ağzından işitmek, sesini dinlemek istediğim de oluyor. "
"Vah vah ! "
Dilekçeler Müdürünü bir ümitizliktir sardı; mahzun gözlerle deniz seyrine daldı.
 

Refik Halid Karay - Kadınlar Tekkesi - Sayfa 588

Türü
Roman
Sayfa Sayısı
701
Baskı Tarihi
2009
Yazılış Tarihi
1941
ISBN
978-975-10-3025-2
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
İnkılâp
1888 yılında Beylerbeyi’nde doğan Refik Halid, 18.yüzyıl sonlarında bir kolu Mudurnu’dan İstanbul’a göçen Karakayış ailesindendir. Galatasaray Sultanisi ve Mekteb-i hukuk da okuyan yazar, Meşrutiyet sıralarında gazeteciliğe başlamıştır.Kısa sürede üne kavuşmuş Fecri Ati edebiyat topluluğunun kurucularından olmuştur. Kirpi adıyla taşlamaları ve siyasal yazıları sonucu İttihat Terakki hükümetince Anadolu ‘nun çeşitli illerinde 5 yıl sürgüne gönderilmiş, ancak 1.Dünya Savaşı’nın son yılı İstanbul’a dönebilmiştir.Dönüşünde Robert Kolej’de Öğretmenlik, Sabah Gazetesi başyazarlığı, ilk kez Posta-Telgraf Genel Müdürlüğü yapan Refik Halid, bu ara tanınmış Aydede mizah dergisini de çıkarmıştır. Bazı siyasal davranışları yüzünden memleketten ayrılmak zorunda kalan yazar, Haleb’e yerleşerek Vahdet Gazetesini çıkarmış, Hatay’ın Türkiye’ye bağlanmasında yazıları ve çalışmaları ile katkıları olmuştur. 1938’de yurda dönen Refik Halid, çeşitli dergi ve gazetedeki günlük yazıları ve 20 kadar romanı ile yaşamını sürdürmüştür. 18.7.1965 tarihinde İstanbul’da ölen yazar; tekniği, dilinin güzelliği, taşlamalarının inceliği ve tasvirlerinin kuvveti ile ün yapmış, Modern Türk Edebiyatı’nın temel taşlarından biri olmuştur. (Arka Kapak)