Türü
Roman
Sayfa Sayısı
0
Baskı Sayısı
0. Baskı
Or’da Kimse Var mı?” dörtlüsünün üçüncü kitabı Valla Kurda Yedirdin Bern’de Türk solunun ve Kürt sorununun resmi çiziliyor. “Türküm…kendi insanımın manzaralarını seviyorum… Buna milliyetçilik diyorsan, öyle olsun!” diyor Günay Rodoplu, ve devam ediyor. “Milliyetçi’ olduğum içindir ki, Kürtlerin köken arayışlarını empatiyle izliyor, elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorum. ‘Mızıka çalındı, düğün mü sandın?’ türküsü içimi titretirken, Şiran’ın ‘Hanımaı mın, bermaya mın’ feryadına kulak vermemem mümkün mü?
Kelimelerin Karşılığı
O geceye geri dönecek olursak, sersemlemiş olduğumu söyleyebilirim. "Burjuvazi", "proleterya", "komprador", hatta "turancı" ve "faşist" kelimelerinin bende karşılığı yoktu. Bu eğitim, yüzme öğrenmesi için çocuğu bir bilen nezaretinde usulca suya sokmaktansa, kayalardan fırlatıp, bata çıka öğrenmesini yeğleyen bir eğitim biçimiydi.
Türü
Roman
Sayfa Sayısı
0
Baskı Sayısı
0. Baskı
Or’da Kimse Var mı?” dörtlüsünün üçüncü kitabı Valla Kurda Yedirdin Bern’de Türk solunun ve Kürt sorununun resmi çiziliyor. “Türküm…kendi insanımın manzaralarını seviyorum… Buna milliyetçilik diyorsan, öyle olsun!” diyor Günay Rodoplu, ve devam ediyor. “Milliyetçi’ olduğum içindir ki, Kürtlerin köken arayışlarını empatiyle izliyor, elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorum. ‘Mızıka çalındı, düğün mü sandın?’ türküsü içimi titretirken, Şiran’ın ‘Hanımaı mın, bermaya mın’ feryadına kulak vermemem mümkün mü?
İnsanlar Hangi Dünyaya Kulak Kesilmişse Öbürüne Sağır
Bize gelince, 1960-1980 dönemi ve hatta sonrasında, hemen her oluşumu, hatta sokakta iki ateş arasında kalan ev kadınının ölümünü bile kendi terimlerimizle algılamak gibi bir yanlışa düştüğümüz gibi, Marksist-Leninist jargona uymayanı yok saydık.
Türü
Roman
Sayfa Sayısı
0
Baskı Sayısı
0. Baskı
Or’da Kimse Var mı?” dörtlüsünün üçüncü kitabı Valla Kurda Yedirdin Bern’de Türk solunun ve Kürt sorununun resmi çiziliyor. “Türküm…kendi insanımın manzaralarını seviyorum… Buna milliyetçilik diyorsan, öyle olsun!” diyor Günay Rodoplu, ve devam ediyor. “Milliyetçi’ olduğum içindir ki, Kürtlerin köken arayışlarını empatiyle izliyor, elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorum. ‘Mızıka çalındı, düğün mü sandın?’ türküsü içimi titretirken, Şiran’ın ‘Hanımaı mın, bermaya mın’ feryadına kulak vermemem mümkün mü?
Bilim Despotizmi
"Laboratuvarlar, elektronik aletler, burunlarından kıl aldırmayan kimyagerler vs. vs. Hoşgeldin aydın despotizmi."
Ben artık buna "aydın despotizmi" değil, "bilim despotizmi" demeyi yeğliyorum. Çünkü itiraf etmeliyim ki, Cemil Meriç'i tanıdıktan sonra "aydın" kavramını adamakıllı sorgular oldum. Hint'ten Fransa'ya, Doğu'dan Batı'ya tüm kültürleri ve ideolojileri sorguyalabilecek donanımlı biri ile, bizim hareketimizin aydınları arasında bir fark olmalıydı. Bu fark, "komisar" ile "yogi" arasındaki gibi bir farktı. Lenin ile Fromm arasındaki gibi bir farktı. İdeplojiden öte, insanın yeryüzündeki serüvenini kapsama meselesiydi ve neresinden bakarsam bakayım, Formm, Lenin'i; yogi de komiseri kapsıyordu; birinciler ikincilerin aştıkları bir merhale gibiydiler. Bu bakımdan "aydın" dendiğinde kendi ideolojisine rasyonel yani bilimsel, yani ussal gerekçeler bulmakla sorumlu olan mektepliyi düşünüyordum. Ve görüyorum ki, her ideoloji kendi aydınını yetiştiriyor. Aynı Rand, Hayek, kapitalizmin aydınlarıysa, bizim aydınlarımız da var. Ulema İslam'ın aydınlarıysa, Cizvit papazları da Hristiyanların aydınları. Bir de bunların üçünü beşini hazmetmiş adamlar var ki, onlara başka bir ad lazım.
Türü
Hikâye
Sayfa Sayısı
159
Baskı Tarihi
2006
ISBN
975-8950-88-6
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Editörü
Cahit Akın
"Sanat, insan ile Allah arasında bir gizdir" diyor Sadık Yalsızuçanlar. Karanlığın ortasında başlayan yolculuğunda karşılaştığı ışıltılı hakikatin göz kamaştıran güzelliğini anlatma tutkusu kalemini asla terk etmedi. Şark edebiyatının alegorik tahkiye geleneği ile modern öykünün yenilikçi tekniklerini tasavvuf irfanında buluşturan imgesel ve açık uçlu metinler yazdı hep. Bu öyküler, hem bir sufinin hayatın sırlarını keşfeden mesellerini dinletiyor, hem de dünyaya çevrilmiş bir objektifin sanki bir sinema perdesine düşürdüğü rengarenk imgelerini seyrettiriyor okuruna.
Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
0
ISBN
9755030891
Baskı Sayısı
0. Baskı
Eğer Evren Yanıtsa Soru Ne?
Leon Lederman/ Dick Teresi
Tanrı Parçacığı"nın, tüm doğanın gizemli yapı taşının büyüleyici keşfinde "Albert Einstein"la Mel Brooks arasında bir köprü" diye tanımlanan Nobel Ödüllü fizikçi Leon Ledermann'a katılın.
Tanrı Parçacığı
Göreceğimiz gibi "Tanrı parçacığı"nın kendisi de basit, güzel bir evrene dayatılmış bir karışıklıktır. Belki de bu göz kamaştırıcı simetriyi henüz hak etmeyen insanlıktan gizlemek için.
Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
0
ISBN
9755030891
Baskı Sayısı
0. Baskı
Eğer Evren Yanıtsa Soru Ne?
Leon Lederman/ Dick Teresi
Tanrı Parçacığı"nın, tüm doğanın gizemli yapı taşının büyüleyici keşfinde "Albert Einstein"la Mel Brooks arasında bir köprü" diye tanımlanan Nobel Ödüllü fizikçi Leon Ledermann'a katılın.
Neden Altını Çizdim?
ilginç bir çeviri olmuş gerçi-bu karmaşıklığı kovmaktır :P
Fizik Yasaları
Basit bir fizik yasasını bir dizi ölçümden süzmek o kadar basit değildir. Doğa basitliği karmaşıklaştırıcı koşullardan bir çalılığın içine gizler ve deneyin işi bu karmaşıklığı kovmaktır.
Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
349
ISBN
975-403-193-2
Baskı Sayısı
0. Baskı
"Niyetim son yirmi beş yılda maddenin en küçük tanecikleri üzerine yapılmış olan araştırmaları bir öykü diliyle anlatmak. Bu yirmi beş yılda anladım ki, Doğa insanlığın başvurduğu bir zekâ testidir; oynamamız için yapılmış bir bozyaptır. Sık sık, elimizdeki parçalara çok iyi uyan, büyük ya da küçük, yeni parçalara rastlarız.
Neden Altını Çizdim?
Dikkat! İleri fizik içeriyor :)
Boş Uzayın Higgs Parçacıklarıyla Doludur
Bose yoğunlaşması boş uzayın (vakum) kendi içinde meydana geldiğinde vakumu boşaltmak yerine doldurmak üzere enerji depolar.
...
Higgs parçacıkları Higgs alanının kuantumlarıdır. Higgs alanı öyle bir alandır ki alan sıfır olduğunda değil, sıfırdan farklı bir değere sahip olduğu zaman en düşük enerjidedir. Yani boş uzayın tamamı Higgs parçacıklarıyla doludur. Yani Higgs parçacıkları Bose yoğunlaşmasına uğramıştır. Bu boş uzayın süper iletkenlere benzer özelliği vardır.
Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
349
ISBN
975-403-193-2
Baskı Sayısı
0. Baskı
"Niyetim son yirmi beş yılda maddenin en küçük tanecikleri üzerine yapılmış olan araştırmaları bir öykü diliyle anlatmak. Bu yirmi beş yılda anladım ki, Doğa insanlığın başvurduğu bir zekâ testidir; oynamamız için yapılmış bir bozyaptır. Sık sık, elimizdeki parçalara çok iyi uyan, büyük ya da küçük, yeni parçalara rastlarız.
Sıvı Helyum
Sıvı helyumda, helyum atomları Bose Yoğunlaşmasına uğrar ve sıvı hiçbir direnç görmeden en küçük bir delikten bile akabilir.
Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
349
ISBN
975-403-193-2
Baskı Sayısı
0. Baskı
"Niyetim son yirmi beş yılda maddenin en küçük tanecikleri üzerine yapılmış olan araştırmaları bir öykü diliyle anlatmak. Bu yirmi beş yılda anladım ki, Doğa insanlığın başvurduğu bir zekâ testidir; oynamamız için yapılmış bir bozyaptır. Sık sık, elimizdeki parçalara çok iyi uyan, büyük ya da küçük, yeni parçalara rastlarız.
"Uzay-Zaman"a Kahve Dökülürse
Einstein kütle çekiminin uzay ve zamana yaptığı etkinin, bir miktar ıslaklığın düz bir kağıt üzerindeki etkisiyle aynı olduğu sonucuna vardı: Kütle çekimi uzay-zamanı eğer. Ortaya çıkan eğrilikler ve kıvrımlar düzleştirilemezler.
Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
349
ISBN
975-403-193-2
Baskı Sayısı
0. Baskı
"Niyetim son yirmi beş yılda maddenin en küçük tanecikleri üzerine yapılmış olan araştırmaları bir öykü diliyle anlatmak. Bu yirmi beş yılda anladım ki, Doğa insanlığın başvurduğu bir zekâ testidir; oynamamız için yapılmış bir bozyaptır. Sık sık, elimizdeki parçalara çok iyi uyan, büyük ya da küçük, yeni parçalara rastlarız.
Bakteriler Yerçekimini Umursamaz
Tek hücrelilere baktığımızda bunlar için aşağı ve yukarı kavramının olmadığını görürüz. Onlar için suyun yüzey gerilim kuvveti çok daha fazla önemlidir.