baba

Türü
Roman
Sayfa Sayısı
0
ISBN
6051144351
Baskı Sayısı
0. Baskı
Kocatepe Camii’nin karşısında, Olgunlar Sokak’ın başında eski bir apartman vardır, Vefa Apartmanı. Kapısında, Vefa 38 yazılı bir levha asılıdır… Bu aziz insanın, Tevfik İleri’nin hikâyesi oradadır…

Oysa biz ona aşıktık

Yasssıada’ya gönderdiğimiz mektuplarda ‘sevgilim, canım, hayatım babacığım’ yazınca, mektupları denetleyen görevli, ‘sevgilim’i daire içine alıp bir ok işaretiyle boşluğa çıkarır, soru işareti veya ünlem koyar, bazen bununla da yetinmeyip ‘Hiç uygun değil!’, ‘Ne demek istiyor?’ gibi notlar düşerdi. Oysa biz ona aşıktık. Doksan kilo girdiği Kayseri Cezaevi’nden Ankara Hastahanesi’ne kırk dokuz kilo olarak taşındı, cemale gittiğinde kırk dokuz yaşındaydı

Türü
Hikâye
Sayfa Sayısı
0
Baskı Tarihi
2009
Baskı Sayısı
0. Baskı
Yayın Evi
Can

Babam olsaydı...

Okulumuz, tek katlı, kırmızı tuğlalı, gecekondu gibi küçük bir köy okuluydu. Ön kapının üzerindeki tuğlaların içinde, gri bir taş blok çimentoyla yapıtırılmıştı ve bu taşın üzerinde şöyle yazıyıyordu: BU OKUL, SOYLU EKSELANSLARI KRAL YEDİNCİ EDWARD'IN TAÇ GİYİŞİNİN ANISINA 1910'DA İNŞA EDİLMİŞTİR. Bu yazıyı bin kez okumuşumdur. Kapıdan her girişimde gözüme çarpar. Sanırım bu nedenle yazılmış. Ama aynı yazıyı tekrar tekrar okumak oldukça sıkıcıydı ve her gün oraya değişik ve gerçekten ilginç şeyler koysalar, ne kadar hoş olacağını düşünürdüm. Babam bu işi çok güzel yapardı. Bu düz gri taşa, bir parça tebeşirle yazabilirdi ve her sabah yeni bir şey bulurdu. Şöyle şeyler yazabilirdi: KÜÇÜK, SARI KELEBEĞİN EŞİNİ SIK SIK SIRTINDA GEZDİRDİĞİNİ BİLİYOR MUYDUNUZ? Başka bir seferinde şöyle diyebilirdi: GUPİ'NİN KOMİK HUYLARI VARDIR. BAŞKA BİR GUPİ'YE AŞIK OLDUĞUNDA ONU POPOSUNDAN ISIRIR. Ve başka bir kez: KURUKAFA GÜVESİNİN CIRLADIĞINI BİLİYOR MUYDUNUZ? Ve yine başka bir zamanda, KUŞLARIN HEMEN HEMEN HİÇ KOKU ALMA DUYULARI YOKTUR. AMA GÖZLERİ ÇOK KESKİNDİR VE KIRMIZI RENKLERİ SEVERLER. SEVDİKLERİ ÇİÇEKLER KIRMIZI VE SARIDIR, AMA ASLA MAVİ DEĞİLDİR. Ve belki başka bir gün tebeşirini çıkarıp şöyle yazabilirdi: BAZI ARILARIN HEMEN HEMEN KENDİ BOYLARININ İKİ KATI KADAR UZATABİLDİKLERİ DİLLERİ VARDIR. BU, ÇOK UZUN VE DAR AĞIZLARI OLAN ÇİÇEKLEREN BALÖZÜ TOPLAMALARINA YARDIM EDER. Ya da şöyle yazabilir: BAHSE GİRERİM Kİ, BAZI BÜYÜK İNGİLİZ MALİKANELERİNDE, UŞAKLARIN HALA EFENDİLERİNİN KAHVALTI MASALARINA GAZETELERİNİ GETİRMEDEN ÖNCE ÜTÜLEDİKLERİNİ BİLMİYORSUNUZDUR.

Türü
Hikâye
Sayfa Sayısı
0
Baskı Tarihi
2009
Baskı Sayısı
0. Baskı
Yayın Evi
Can

Okumuş adam

Babam sizin eğitim görmüş dediğiniz adamlardan değildi. Hayatında yirmi kitap okuduğundan bile şüphe ederim. Ama harika bir masal anlatıcısıydı. Her gece, bana bir uyku masalı uydururdu ve en güzelleri de diziye dönüşen ve geceler boyu sürenlerdi.

Türü
Akademik
Sayfa Sayısı
0
ISBN
975-8470-03-5
Baskı Sayısı
0. Baskı
Yayın Evi
babil yayınları
Mütercimi
kenan demirayak
Orijinal Adı
Zâdu'l-me'âd

Sınırsız kardeşlik, ölçüsüz babalık ve sonsuz analık...

Bizler yaşamı nasıl seveceğimizi öğreninceye dek, içimizdeki ölüm acısını ve pisliğini yenemeyeceğiz. Ve bizler yaşamı nasıl seveceğimizi öğrenemeyeceğiz, onu hesapsızca, bir kazanç ummaksızın harcamasını öğreninceye dek. Ve bizler onu hesapsızca, bir kazanç ummaksızın harcayamayacağız, elimizdeki, yaşamın şu veya bu parçasından mülkiyetimiz olduğuna tanıklık eden değersiz tapuları yırtıp atıncaya, onu tam bedeninin -ki bölünmez o- bedenimiz, bütün ruhunun -ki parçalanmaz o- ruhumuz olduğunu kavrayıncaya kadar. İşte bunu kavradığımız zaman, evrende felaketler ve felaketzedeler değil, sınırsız kardeşlik, ölçüsüz babalık, sonsuz analık olacaktır.

Türü
Hikâye
Sayfa Sayısı
159
Baskı Tarihi
2006
ISBN
975-8950-88-6
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Kapı
Editörü
Cahit Akın
"Sanat, insan ile Allah arasında bir gizdir" diyor Sadık Yalsızuçanlar. Karanlığın ortasında başlayan yolculuğunda karşılaştığı ışıltılı hakikatin göz kamaştıran güzelliğini anlatma tutkusu kalemini asla terk etmedi. Şark edebiyatının alegorik tahkiye geleneği ile modern öykünün yenilikçi tekniklerini tasavvuf irfanında buluşturan imgesel ve açık uçlu metinler yazdı hep. Bu öyküler, hem bir sufinin hayatın sırlarını keşfeden mesellerini dinletiyor, hem de dünyaya çevrilmiş bir objektifin sanki bir sinema perdesine düşürdüğü rengarenk imgelerini seyrettiriyor okuruna.
Türü
Hikâye
Sayfa Sayısı
364
Baskı Tarihi
Kasım 1999
Baskı Sayısı
4. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Dergâh

Lüzümsuz gerginlik

Büyüklük arzusunu,tatmin edilmemiş azamet duygularını bir yığın küçük şeylerle doyuran ve bu yüzden mesut olanlara hayatta ne kadar çok tesadüf ederiz. Şu karısını veya çocuğunu bir hiç için azarlayan koca veya babanın yüzündeki ifadeye bakın: size derhal Çaldıran meydanında Yavuz'u hatırlatmaz mı? Halbuki yaptığı iş ne kadar gülünç ve küçük. Pekala göz yumabileceği bir hiçin üzerinde ısrar etmekten başka bir şey değil: fakat gözlerinde yanan şimşeğe, dudaklarda titreyen hiddete ve yüzdeki heybete dikkat edin... Biraz sonra kendisininde lüzumsuz bulacağı ifratı,ne kadar ciddiyetle benimsemiş...