Türü
Köşe Yazısı
Sayfa Sayısı
231
Baskı Tarihi
1999
ISBN
975-437-031-1
Baskı Sayısı
5. Baskı
Basım Yeri
Özener Matbaası
Yayın Evi
Ötüken Neşriyat

Modern Adam Üzerine I

Sözde modernlerden bazıları, en çok inkar ettikleri gerçeklerin tuzağına düşerler. Bir de şeklen modern adam tanırım ki, daima zariftir. Amerikan sigarası içer, hiçbir yeni filmi kaçırmaz. Beyoğluna gelen bütün yeni tiyatro truplarına, virtuozlara, balelere... gider. Ömrünün büyük bir kısmını yabancı memleketlerde geçirmiştir. Hiçbir boş inancı olmadığını söyler. Fakat, gazeteyi açınca, ilk gözden geçirdiği sütun, yıldız falıdır. Bir mecliste kahve falına bakan birine rastlarsa, hemen fincanını ona uzatır, avucu el falına bakana doğru açıktır. Bir medyum bulunan eve koşar ve ispirtizma masasının başında, iğreti bir septik gülümseme ile oturur. Hastalıklarını iyi ettirmek için şifacı hocalara başvurduğu da az değildir. Fakat gene de eskinin düşmanıdır ve bunu daima tekrarlar.

Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
0
Baskı Tarihi
2000
ISBN
975-7462-94-2
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Dergâh
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış yazılarından derlenen "Yaşadığım Gibi" yazarın, şair, hikayeci - romancı ve edebiyat tarihçisi olarak millî kültürümüzle ilgili özlü fikirlerini yansıtmaktadır.
Neden Altını Çizdim?
"daima beraberinde gezdirdiği çocuğu üç gün evvel öldüğü için sırtındaki küfede mütevazi sonbahar çiçeklerinin tebessümünü şimdi bir yetim gibi tek başına dolaştıran genç çingene kadın" tasviri beni çok etkiledi

Sonbahar Sabahı

Bu sonbahar sabahının donuk inci rengini nasıl anlatabilirim? O narin, sade yıldız köpüğü dolu bir kadeh, sanatın aynasında görülmüş saf bir kadın sırtı, çıplak bir omuz gibi sanki bütün madde yükünü atarak hafiflemiş parıltısında, benden o kadar uzak, yalnız kendi süzülmüş aydınlığında -kimbilir hangi imbiklerden?- geldiği için zihne o kadar yabancı ki, arada bizi, birbirimize kaynaştıran bir takım şeyler, kapımın önündeki salkım ağacının son yaprakları ve beraberinde taşıdığı mor sabahların hatırası, avluda tulumbanın durmadan gıcırdayan yaralı hayvan sesi, daima beraberinde gezdirdiği çocuğu üç gün evvel öldüğü için sırtındaki küfede mütevazi sonbahar çiçeklerinin tebessümünü şimdi bir yetim gibi tek başına dolaştıran genç çingene kadını olmasa onu âdeta fark etmeyeceğim. Fakat o mevcut ve bütün şehre tek başına hâkim. Penceremin üstündeki yaprakların buruşuk seteninden olduğum yere kadar uzanan şimendifer düdüklerine kadar her şeyde onun saltanatı var. Tabiatı o işliyor, değiştiriyor, hayalleştiriyor.

Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
384
Baskı Tarihi
2005
Yazılış Tarihi
1982
ISBN
975-00125-1-8
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Doğu Kütüphânesi
Editörü
Halil Açıkgöz
Bu kitabın yazarı aslında Halil Açıkgöz ancak altını çizdiğimiz tüm satırlar Cemil Meriç'e ait olduğundan yazarı Cemil Meriç olarak girdik.

Cemil Meriç

Ben bir parça Peyami, bir parça Süleyman Nazif'im.

Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
384
Baskı Tarihi
2005
Yazılış Tarihi
1982
ISBN
975-00125-1-8
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Doğu Kütüphânesi
Editörü
Halil Açıkgöz
Bu kitabın yazarı aslında Halil Açıkgöz ancak altını çizdiğimiz tüm satırlar Cemil Meriç'e ait olduğundan yazarı Cemil Meriç olarak girdik.

Mesaj Değil Tebliğ

Mesaj değil "tebliğ" kullanılmalı. Kendimize âit bir hâdisenin kendimize âit bir kelimesi olmalı.

Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
384
Baskı Tarihi
2005
Yazılış Tarihi
1982
ISBN
975-00125-1-8
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Doğu Kütüphânesi
Editörü
Halil Açıkgöz
Bu kitabın yazarı aslında Halil Açıkgöz ancak altını çizdiğimiz tüm satırlar Cemil Meriç'e ait olduğundan yazarı Cemil Meriç olarak girdik.

Kavga Önce Kelimelerle Yapılır, Sonra Silahla

Batı, neden kelimeler üzerinde durmuş? Batı medeniyeti kelime medeniyetidir. Kavga önce kelimelerle yapılır, sonra silahla. Biz medeniyet ölçülerini sadece Avrupa'da zannediyoruz. Osmanlı bir hamle medeniyetidir. Sınıf kavgaları yoktur. İnsan mukaddestir. Medeniyetin tek ölçüsü kitap, felsefe, dil değildir. Ve aynı yolu takip etmesi de gerekmez başka toplulukların.

Türü
Köşe Yazısı
Sayfa Sayısı
231
Baskı Tarihi
1999
ISBN
975-437-031-1
Baskı Sayısı
5. Baskı
Basım Yeri
Özener Matbaası
Yayın Evi
Ötüken Neşriyat

Mürtecisiniz

Almanya'da Latin harfleri ile birlikte, Alman Gotik harfleride öğretilir ve bunu bir gericilik (irtica hareketi) saymak hiçbir Almanın veya başka bir medeni millet mensubunun hatırından geçmez. Bizim devrim yobazlığının eşine cihanda rastlanmaz. Gençlere dünyanın hayran olduğu, Rusya'da heykeli dikilen Fuzuli'yi aslından mı okumak istiyorsunuz? Mürtecisiniz. En ileri anlayışlı Türk şairi Hamid'in birçok eserlerini mi okumak istiyorsunuz? Mürtecisiniz. Türk gencinin kolay not almasını, kolay yazıp okumasını mı istiyorsunuz? Mürtecisiniz Bu ilimsiz, çarpık, saçma inkılap ve irtica anlayışına genç nesiller kurban olup gidiyor.

Türü
Köşe Yazısı
Sayfa Sayısı
231
Baskı Tarihi
1999
ISBN
975-437-031-1
Baskı Sayısı
5. Baskı
Basım Yeri
Özener Matbaası
Yayın Evi
Ötüken Neşriyat

Hayal Memleketi

Türkiye fikir değil, hayal memleketidir. Alimleri çok az, şairleri pek boldur. Bize Hürriyet ve Demokrasi ilim yolile değil, Namık Kemal'in şiirleriyle girmiştir. Komunistliğin de, Marx'ın kitaplarıyla değil, Nazım Hikmet'in şiirleri ile bazı şahsiyetsiz gençleri zehirlemesi gibi. Batıya hayranlığımızda romantiktir. Hiçbir ilmi temeli yoktur. Bu ilmi düşüncesi kıt memlekette, kültür, inkılap, ekonomi, politika, herşey edebiyattır. Kelimeleri kazırsanız, altından hayal, heyecan ve bazen de espri çıkar. Bazıları da düpedüz hezeyandır.

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
228
Baskı Sayısı
0. Baskı
Yayın Evi
İŞ Bankası Kültür Yayınları
Mütercimi
Nafer Ermiş
Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski, Stefan Zweig'in ünlü eserlerindendir. Diğer eserleri gibi çok akıcı ve okuyucunun elinden bırakamayacağı bir kitaptır. Özellikle Dostoyevski'nin biyografisini bir de Stefan Zweig'in araştırmalarından okumak gerekli. Stefan Zweig yazılarında o kişinin içeerisinde yaşadığı çağı, toplumu ve kültür çavresini titizlikle incelemiştir.
Neden Altını Çizdim?
Kitabı bugün aldım, Zweig'den hikayesi olan adamın hikayesini okumak apayrı bir tat... Bu bölüm kitabın Dostoyevski'ye ayrılan sayfalarının ilkinden...

"Eğer içerden yaşanmazsa Dostoyevski bir hiçtir. "

Dostoyevski

...İlk bakışta sınırları belli bir eserle, bir yazarla karşı karşıya olunduğu sanılır, ancak bir süre sonra sınırsız bir şey, çevresinde dönen yıldızları ve bambaşka bir müziği olan bir evren keşfedilir. Bu dünyanın içine tamamen girmek konusunda aklın cesareti kırılır: Büyüsünün fazla yabancı olduğudur ilk farkedilen, düşüncelerinin uzak bir sonsuzlukta kümelendiğidir; mesajı fazla yabancıdır, ruh bu yenisine, alışık olduğu gökyüzüne bakar gibi başını kaldırıp doğrudan bakamaz. Eğer içerden yaşanmazsa Dostoyevski bir hiçtir.

Türü
Roman
Sayfa Sayısı
637
Baskı Tarihi
haziran 2009
ISBN
978-9944-88-666-6
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
İş bankası
Editörü
Ali Alkan İnal
Mütercimi
Ayşe Hacıhasanoğlu
Orijinal Adı
Воскресение
Diriliş büyük Rus yazar Lev Tolstoy tarafından, geçirdiği ruh ve inanç buhranın ortasındayken yazılır. Kurumsallaşmış "modern" kilisenin ikiyüzlülüğü ve gerçek Hıristiyan ruhundan uzaklaştığını düşünen yazar, bu fikirlerini romanın temelinin bir kısmını oluşturmak için kullanmıştır. Romanın temelinin diğer kısmını ise hayatının sonlarına doğru daha çok inanmaya ve savunmaya başladığı, insan yapımı yasaların asla hakkâni ve adîl olamayacağı fikri oluşturuyordu.

Çok düşündürücü satırlar

Genellikle bir hırsızın, katilin, hafiyenin, fahişenin yaptıkları işin kötülüğünü kabul ederek bu işten utanacakları düşünülür.Oysa tam tersi olur.Kaderin ve işledikleri günahlarla yaptıkları hataların sonucunda malum duruma düşmüş olan insanlar, ne kadar yanlış olursa olsun, kendilerine öyle bir yaşam görüşü oluştururlar ki, içinde bulundukları durum onlara iyi ve saygın bir durum olarak görünür. Bu görüşü desteklemek için de yaşamla ve bu yaşam içindeki yerleriyle ilgili oluşturdukları anlayışın kabul gördüğü bir insan çevresinde bulunurlar içgüdüsel olarak. İş, beceriksizliği ile övünen hırsızlara, ahlaksızlığıyla övünen fahişelere, acımasızlığıyla övünen katillere gelince şaşırıp kalırız. Ama bu şaşkınlığımızın nedeni sadece bu insanların çevresinin, ortamının sınırlı bir çevre ve ortam olması ve asıl önemlisi de bizim bu çevrenin dışında bulunmamızdır. Ancak zenginlikleriyle yani yağmacılıklarıyla övünen zenginler, zaferleriyle yani işledikleri cinayetlerle övünen komutanlar, güçleriyle yani zorbalıklarıyla övünen hükümdarları için aynı şey geçerli değil midir? Bu insanların durumlarını haklı göstermek için yaşam anlayışlarını, iyilik ve kötülük anlayışlarını çarpıttıklarını görmememizin tek nedeni bu tür çarpık anlayışlara sahip insanlar çevresinin daha geniş olması ve bizim bu çevreye ait olmamızdır.

Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
384
Baskı Tarihi
2005
Yazılış Tarihi
1982
ISBN
975-00125-1-8
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Doğu Kütüphânesi
Editörü
Halil Açıkgöz
Bu kitabın yazarı aslında Halil Açıkgöz ancak altını çizdiğimiz tüm satırlar Cemil Meriç'e ait olduğundan yazarı Cemil Meriç olarak girdik.

Bizde dinsizlik içtimaî bir sınıfın bayrağı değildir

Bizde dinsizlik içtimaî bir sınıfın bayrağı değildir. Dinsizlik, burjuvazinin bize soktuğu bir kazıktır. Osmanlı dîne dayanır, yükselmemiz de din sâyesindedir. İslamiyet akılla beraberdir, reddetmez aklı. Bizde devrilecek bir sınıf da yok. Batının anladığı mânâda rassyonalizm, akılcılık bizi yıkar. Batı burjuvazisi, kendisi mistisizme sarılırken bizi bizi rasyonalizmle başbaşa bıraktı.