Güzel Söz Başka, Doğru Söz Başka
İbrahim Dede kaşlarını çatarak, "İnsanın alçaldıkça yükseleceğine veya yükseldikçe alçalacağına inanmıyorum!" dedi. "Şairane bir söz bu. Keşke şairin bu sözü edebi olduğu kadar doğru da olsaydı! Ama bir söz, güzeldir diye doğru kabul edilemez. Güzel söz başka, doğru söz başka! Ben doğruyu söylemeyi tercih ederim, her ne kadar vezinli kafiyeli olmasa da. Bana göre insanlar, alçaldıkça alçalır ve yükseldikçe yükselir. ..."
Gönül eri garîb olmaz!..
Sözde hikmet çoktur. Birincisi, kimden geliyorsa onun kalbinin kisvesini taşır. Ne ki nefsine ağır geliyor, onu yap. Kaldırdığın ağırlık miktarınca sana ferah erecektir. Kederle dolusun. Merak ve endişe içindesin. Demek ki hakikati göremiyorsun. Karamsarlığın kaynağı ışıktan uzak durmaktır. Gayret atına bin, himmet dile ve ümid et. Bidayeti parlak olanın, nihayeti de parlaktır.
Gönül eri garîb olmaz!..
Türü
Hikâye
Sayfa Sayısı
248
Baskı Tarihi
2010
ISBN
9789750704819
Baskı Sayısı
0. Baskı
Mütercimi
Mehmet Özgül
'Tıp, nikâhlı karım benim, edebiyat ise metresim. Birine kızarsam, geceyi öbürüyle geçiriyorum. Bu davranışımı belki biraz uygunsuz bulabilirsin, ama en azından sıkıcı değil. Hem zaten, benim bu ikiyüzlülüğümden ikisinin de bir şey kaybettiği yok! '
Susku
Sözlerin anlamı ne denli güzel ve derin olursa olsun, çoğu zaman ne mutlu insanları etkiler ne de mutsuzları. Bunların etkisini ancak konunun dışındakiler, kayıtsızlar hissedebilir. Çünkü mutluluğun ya da üzüntünün asıl anlatımı suskunluktur. Aşık olanlar birbirlerini en çok sessiz kaldıklarında anlarlar. Mezar başında söylenen sıcak, çoşkun sözler yalnız yabancıları etkiler; bunlar ölünün karısı ve çocuklarına hem soğuk hem de önemsiz gelir.
Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
232
Baskı Tarihi
2007
Yazılış Tarihi
2007
ISBN
978-9944-83-016-4
Baskı Sayısı
0. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
İnsanın iç dünyasında derin bir şekilde yaşadığı tezatlar, toplum hayatında da kendini gösterir. Bir taraftan îmânın kemâl ve huzuru içinde yaşayan gönül erleri, diğer taraftan da küfrün girdaplarında kaybolanlar aynı toplumda hayâtiyetlerini devam ettirirler.
Dilini Kullanabilme Sanatı
Hikmet nazarıyla seyredildiğinde görülür ki, yersiz ve manasız konuşmaması için dilin etrafına otuz iki diş ile adeta bir hisar çevrilmiştir. Bu hale ilaveten iki dudak da dişlerin önüne konularak sanki ikinci bir bent örülmüştür. Bütün bunlar, dilin muhafaza zaruriyetinin bir ihtarı mahiyetinde değil midir?
Söylediklerimle söylemek istediklerim arasındaki ayrılık
Yazmak, sanırım başka hiçbir dilde Rusça'da olduğu kadar güç de değildir. Buraya kadar yazdıklarıma şöyle bir göz attım, kafamdakilerin yazdıklarımdan çok daha üstün, akıllıca oldukları kaçmadı gözümden. Akıllı bir kişinin söylediklerinin kafasındakilerden çok daha bayağı, basit olup çıkmasının nedenini de hep düşünmüşümdür. Çok kereler geldi başıma bu. Özellikle bu son, uğursuz yıl süresince insanlarla olan sözlü ilişkilerimde bu ikilik yani söylediklerimle söylemek istediklerim arasındaki ayrılık çok acı çektirdi bana.
Türü
Roman
Sayfa Sayısı
391
Baskı Tarihi
2006
Yazılış Tarihi
1951
ISBN
978-975-437-057-7
Baskı Sayısı
16. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Peyami Safa, bu eserinde insanlığı materyalizmin kör çenberini kırmağa, kendini kaydettiği ruhunu bulmaya çağırmaktadır. Asrımızda insanın bütün problemleri bu noktada düğümlenmektedir. Ve Allah'ı bilmedikçe, insanlık buhrandan buhrana yuvarlanacak, huzur ve sükun bulamıyacaktır.