Necat(salut) İhtiyacı

Edgar Morin ne diyor? Şunu: “XVIII. yüzyıl (Aydınlanma Çağı, H.Y.) için din, rahiplerin bir icadı, halkı aldatmak için bulunmuş bir hile idi. Bu yüzyıl (XVIII. yüzyıl) din’e duyulan ihtiyacın derin köklerini, özellikle de necat(salut) ihtiyacını anlayamamıştır.” Açık zihinli bir Fransız entelektüeli ne diyor, bizim Aydınlanmacılarımız ne diyor? Men çi guyem, tamburem çi guyed! Morin, XVIII. yüzyıl (Fransız) Aydınlanma’sını, ‘din’e duyulan ihtiyacın derindeki köklerini’ anlayamamış olmakla itham ederken şunu demek istiyor: Aydınlanma söylemi, giderek, Voltaire’in, Diderot’nun öngördüğü rasyonalite hedeflerinden sapmış; Robespierre’in ‘tanrılaştırılmış akıl’ını Aydınlanma söylemine hâkim kılmıştır. Kültleştirilmiş, kutsanmış ve tek yol gösterici tayin edilmiş olan akıl, insana kılavuzluk eden (ve elbette ‘necat’ ihtiyacına cevap veren) öteki söylemleri dışta bırakacak biçimde temellendirilmiştir. Halbuki ne Voltaire’in, ne de Diderot’nun amaçları buydu! Onlar, tıpkı Morin gibi, dinin ve ‘necat’ (salut) ihtiyacının bilincinde olan aydınlardı; keza Tanzimatçı Osmanlı aydınları da! Bugünün Robespierre’leri gibi değil! Baksanıza, ortalık küçük küçük Robespierre’ciklerden geçilmiyor!
Hilmi Yavuz - Alafrangalığın Tarihi - Sayfa 13

Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
239
Baskı Tarihi
Mayıs 2010
Yazılış Tarihi
2009
ISBN
978-975-114-100-8
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Timaş
Editörü
Ayşe Tuba Ayman & Sakine Korkmaz
Geleneğin Tasfiyesi ya da Yeniden Üretilmesi Alafrangalığın Tarihi, alışılmış türden bir tarih kitabı değil. Osmanlı‘dan Cumhuriyet‘e dönüşüm sürecinde ve elbette Cumhuriyet‘ten sonra, alafrangalık, doğrudan doğruya modernleşmenin zihnî arka planını yeniden inşa etme bağlamında bir ‘kavram tarihi‘ olarak ele alınmaktadır. Hilmi Yavuz‘a göre ‘alafrangalık‘ kavramının tarihi; modernleşme, oryantalizm, rasyonalite (ve dolayısıyla, Aydınlanma) kavramlarının alımlanış biçimleri ile üstbelirlenmiş bir tarihtir.