Türü
Roman
Sayfa Sayısı
0
ISBN
6051144351
Baskı Sayısı
0. Baskı
Kocatepe Camii’nin karşısında, Olgunlar Sokak’ın başında eski bir apartman vardır, Vefa Apartmanı. Kapısında, Vefa 38 yazılı bir levha asılıdır… Bu aziz insanın, Tevfik İleri’nin hikâyesi oradadır…
İnsan olan ağlar
Gençliğinden beri hayatı sert mücadeleler içinde geçmiş ve nihayet Yassıada’daki duruşmalar sırasında başı dik hali ile öne çıkan babam gerçekten hislerini yoğun yaşayan ve gözyaşlarına hâkim olamayan bir insandı. Hafızamda böyle iki olay yer etmiş. Biri radyodan naklen yayınını beraberce dinlediğimiz üç-bir’lik Macaristan galibiyetimiz, biri de bize yüksek sesle, sonradan Rahman suresi olduğunu anladığım bir Kur’an okuyuşu. ‘Erkek ağlamaz’ sözünü beğenmez ‘İnsan olan ağlar’ derdi.
Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
406
Baskı Tarihi
Haziran 2007
ISBN
9944-125-12-1
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
Gaziemir / İzmir
Editörü
Şeref Yılmaz
Yazan: AHMED ŞAHİN
Yazı Kaynağı: Zaman Gazetesi, Ailem Eki, Sayı: 228
Çileli bir devrin hikayesini Ali Ulvi Kurucu merhumun hatıralarından okumak büyük bir şans. Hayatını tamamen ilme adamış yüksek bir kâmet olan merhum Kurucu, hatıralarıyla da irşad vazifesini yerine getiriyor.
Yıkanıp defnedilen şehid...
Sahabe-i kiramdan Hanzale hazretleri, henüz evlenmiş ve gerdeğe girmişti ki, münadilerin, dellalların şöyle seslendikleri işitildi:
"Resulullah sefer için hareket etmiştir. Allah'ı ve Resul'ünü seven, eli kılıç tutan herkes çağırılıyor. Derhal Resulullah'a katılsın!..."
Hanzale hazretleri hemen elbisesini giymiş. Hanımı atılmış:
"Ne yapıyorsun, gusletmedin, cünup gidilir mi?"
"Ben yıkanıp çıkıncaya kadar Resulullah gitmiş olur!"
Resul-i Zişan'ın emrine uymakta beş on dakika gecikmeyi fazla bulan sahabe imanını gör ki: Davasının uğrunda ahiretinden feda edip gidiyor...
Ama işin sonuna bakın:
Yapılan savaşta Hanzale hazretleri şehid oluyor. Harp meydanını dolaşan Peygamber-i Zişan, şehidlerin hepsini defnettikten sonra, Medine-i Münevvere'ye dönüyorlar. Annelerimize diyorlar ki:
"Hanzale'nin ailesini ziyaret edin, onları taziye edin, yeni gelin kızımıza da başsağlığı dileyin. Bir de Hanzale'nin evden ne
şekilde ayrıldığını bir sorun bakalım..."
Ziyarete giderler, taziye ederler ve Resulullah'ın sualini de bildirirler. Şehid hanımı şöyle der:
"Ah sormayın. Bunu Peygamber'e söyleyemem. Hanzale evden cünüp çıktı. Münadinin çağırdığını duyar duymaz, Resulullah gider, geri kalırım korkusuyla yıkanamadın acele giyindi gitti."
Bunu Resulullah'a bildirdikleri vakit, aleyhissalatu vesselam Efendimiz, şöyle buyurmuşlar:
"Şimdi işin sırrını anladım. Şehidler yıkanmadan gömülür. Fakat baktım ve gördüm ki, yüce âlemlerden gelen bir melek cemaati, Hanzale'nin cesedini yıkayıp gasl ediyorlardı. Demek bunun içinmiş..."
Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
285
Baskı Tarihi
1996
ISBN
975-94832-0-3
Baskı Sayısı
0. Baskı
Basım Yeri
istanbul
Mütercimi
Metin Karabaşoğlu
Orijinal Adı
Pensées
İki hastalık
İnsanın en önemli iki hastalığı, onu Allah'tan uzaklaştıran gurur ile, onu dünyaya bağlayan şehvettir.
Türü
Roman
Sayfa Sayısı
466
ISBN
9944486903
Baskı Sayısı
0. Baskı
İskender Pala'nın bir müzayededen satın alıp içindekileri yalınlaştırarak yayınladığı "Yek Cinayet Şast u Şeş Sual" (66 Soruda Cinayet) adlı elyazmasıdır.
Kahramanlarımız bir cinayetin peşinde koşuyor, bu sırada bir çok tarihi sima da olaya karışıyor. Arka planda tüm şatafatıyla Lale Devri, ön planda ise kadife yapraklarıyla lale ve tabi ki aşk...
Aşk ancak sır olarak kalırsa
Hayır, hayır, kendisi Şehnaz’a olan aşkını kimseciklerle paylaşmayacaktı, paylaşmamalıydı. Eğer paylaşırsa içindeki aşkın azalacağına emindi. Okuduğu kitaplar bütün aşıklara sıkı sıkı bunu tembih ediyorlardı. “Aşk ancak sır olarak kalırsa kalpte çoğalırdı.” Böyle demişti annesi bir seferinde ve sonra da ona Leyla’nın sırlarla büyüyen aşkının hikayesini anlatmıştı. Eğer iki kişi arasındakiler sır olmaktan çıkarsa yalnızca dillerde çoğalır, dostluğun, vefanın değerini düşürürdü.
…
Leyla’ya sordular:
“Sen mi Kays’ı daha çok sevdin; yoksa o mu seni?”
Kara gözlü, kara saçlı, kara benli Leyla iç geçirdi, üzüldü:
“Dostlar, bu nasıl bir soru, bana böyle bir soruyu nasıl sorarsınız ki?!.. Elbette ben onu daha çok sevdim, onun beni sevdiğinden…”
“İyi ama Leyla, o senin için deliye döndü, çöllere düştü, adı Mecnuna çıktı ve kurtlarla, kuşlarla konuşur oldu…”
“İşte bakın, o gitti, bana olan aşkını ına buna anlattı, ben ise aha şuracığımda, kalbimin içinde onun aşkını saklayıp durdum, hiç kimse ile ne paylaştım, ne kimseye dert yandım. Şimdi siz kara verin, o mu beni daha çok sevmiş ben mi onu?!..”
Türü
Roman
Sayfa Sayısı
0
ISBN
6051144351
Baskı Sayısı
0. Baskı
Kocatepe Camii’nin karşısında, Olgunlar Sokak’ın başında eski bir apartman vardır, Vefa Apartmanı. Kapısında, Vefa 38 yazılı bir levha asılıdır… Bu aziz insanın, Tevfik İleri’nin hikâyesi oradadır…
Ondan korkmazdı, onu gücendirmekten korkardık
Oturduğumuz ev üç oda bir salondu. Odalardan biri, içinde babamın kütüphanesi ve yazı masasının bulunduğu bir çalışma odası idi. En küçük, fakat konum itibariyle en en güzel oda buydu. Benim yaşım biraz ilerleyip de ablalarımla beraber yattığım odadan ayrılmam gerekince orası benim odam oldu. Babam zaten pek evde bulunmazdı, ama ara sıra o odaya girmek isterdi. Artık oda benim olduğuna göre önce, ‘Oğlum müsaade eder misin biraz odanda oturayım’ derdi. Ondan korkmazdık. Onu gücendirmekten ve saygısını kaybetmekten korkardık. Onun bizi beğenmesi, bizimle iftihar etmesi çok önemliydi bizim için.
Türü
Roman
Sayfa Sayısı
466
ISBN
9944486903
Baskı Sayısı
0. Baskı
İskender Pala'nın bir müzayededen satın alıp içindekileri yalınlaştırarak yayınladığı "Yek Cinayet Şast u Şeş Sual" (66 Soruda Cinayet) adlı elyazmasıdır.
Kahramanlarımız bir cinayetin peşinde koşuyor, bu sırada bir çok tarihi sima da olaya karışıyor. Arka planda tüm şatafatıyla Lale Devri, ön planda ise kadife yapraklarıyla lale ve tabi ki aşk...
Bimarhanede Yangın
Tam iki saat boyunca, çaresizlik içinde yanan ve yanarken gittikçe tonlamaları değişen çığlıkları dinlemek ruhunda derin bir yara oluşturmuştu. Onların içeride yanarken zincirlerden kurtulmak için çırpındıklarını veya hiç kımıldamadan alevlere teslim olduklarını, hatta ne olup bittiğinin farkına bile varmadan alevlerle oynadıklarını düşünüp durmaktan bile bitap düşmüştü. Kim bilir içlerinde bazıları alevlerle konuşmuş, sarmaşmış, kucaklaşmış, bir sevgili gibi bağrına basmıştı. Yıllardır gönüllerinde yanıp duran ateşin şiddetiyle belki de bedenlerini yakan ateşi hiç hissetmemişlerdi. Hatta belki de ateş, bu uzun birlikteliğin hatırasına onları hiç yakmamıştı. Belki de onların yerine zincirlerini yakmıştı.
Türü
Roman
Sayfa Sayısı
466
ISBN
9944486903
Baskı Sayısı
0. Baskı
İskender Pala'nın bir müzayededen satın alıp içindekileri yalınlaştırarak yayınladığı "Yek Cinayet Şast u Şeş Sual" (66 Soruda Cinayet) adlı elyazmasıdır.
Kahramanlarımız bir cinayetin peşinde koşuyor, bu sırada bir çok tarihi sima da olaya karışıyor. Arka planda tüm şatafatıyla Lale Devri, ön planda ise kadife yapraklarıyla lale ve tabi ki aşk...
Türü
Roman
Sayfa Sayısı
0
ISBN
6051144351
Baskı Sayısı
0. Baskı
Kocatepe Camii’nin karşısında, Olgunlar Sokak’ın başında eski bir apartman vardır, Vefa Apartmanı. Kapısında, Vefa 38 yazılı bir levha asılıdır… Bu aziz insanın, Tevfik İleri’nin hikâyesi oradadır…
Zulme adalet adını verdiler...
‘Yüksek Adalet Divanı, evet…’ diye kekeledi, ‘Sadece adalet değil Ali Bey, Yüce Divan bu… Zulme adalet adını verdiler…” dedi.
Bediüzzaman’ın savunmasını anımsadım, , ‘Mutlak istibdada cumhuriyet namını vermekle, sedahate medeniyet namını takmakla, keyfi ve baskıcı dinsizliğe kanun namını vermekle hem bizi perişan hem hükümeti iğfal hem adliyeyi bizimle manasız meşgul eylediler…’ diyordu. Bu sözcükleri bugün ‘ağır’ bulan dostlarımı da hatırladım. O günlerin dehşetini anlatacak başka hangi ‘yumuşak’ kelime var dilimizde bilmiyorum. Bu kelimeleri kullananların zarafetlerinden ve adalet duygularından en küçük bir kuşkum yok.
Türü
Roman
Sayfa Sayısı
0
ISBN
6051144351
Baskı Sayısı
0. Baskı
Kocatepe Camii’nin karşısında, Olgunlar Sokak’ın başında eski bir apartman vardır, Vefa Apartmanı. Kapısında, Vefa 38 yazılı bir levha asılıdır… Bu aziz insanın, Tevfik İleri’nin hikâyesi oradadır…
Sokaklar Çürümüş
(Cahide Hanım:) “Beş yaşındayım ve ilk kez annemden ayrılıyorum. Ankara’da da hava biraz yağmurlu, buranın sokakları çürümüş diyormuşum.”
Türü
Roman
Sayfa Sayısı
0
ISBN
6051144351
Baskı Sayısı
0. Baskı
Kocatepe Camii’nin karşısında, Olgunlar Sokak’ın başında eski bir apartman vardır, Vefa Apartmanı. Kapısında, Vefa 38 yazılı bir levha asılıdır… Bu aziz insanın, Tevfik İleri’nin hikâyesi oradadır…
İleri'nin Hizmetleri
Bakanlıkları süresince dur durak bilmeksizin çalışıyor. Okullar açıyor, İmam Hatip liseleri, Yüksek İslam Enstitüleri, meslek liseleri,akşam sanat okulları, ilkokullar, üniversiteler, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, öğretmen okulları… Boğaz köprüsünü ihale aşamasında kadar getiriyor, yollar, barajlar, fabrikalar… saymakla bitmiyor.