Sayfa Sayısı
168
Baskı Tarihi
Şubat 2009
ISBN
978-9944-298-31-5
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Editörü
Cenk Özkömür
Bir şey ya öyledir ya da değildir. Gökyüzü ya mavidir ya da mavi değildir. Hem mavi hem de mavi değil olamaz. Doğru düşünme sanatı, iki bin yıldır Hazreti’den soruluyor ama sahici dünya Aristo’nun tanımladığı gibi değil.
Bir kere, hiçbir şey sabit değil. Her şey, her an değişiyor. İkincisi, dünya siyah-beyaz değil, gri. Kırçıl. Kesin olan hiçbir şey yok. Dünyanın atmosferini molekül molekül tanımlayabilseniz bile, atmosferi yeryüzünden ayıran kesin çizgiyi bulamıyorsunuz.
Neden Altını Çizdim?
Korteks genişledikçe şuurun yeni melekeler kazanması beklenen bir şey tabi. Ama simge kullanma melekesinin gelişmesi ile akıl yürütme ve lisan kullanımının mümkün olması söz konusu.
Beyin Kabuğu (korteks) ve Şuur
Haberdar olunan bilgilerin düzenlenmesi ve organizmanın diğer parçalarına ulaştırılması, sinir sisteminin gelişmişliğiyle kaim. Merkezi bir işlem sistemi, yani beyin, yaratığın içinde bulunduğu dünyaya ilişkin haberleri bir araya getiriyor, böylece çevreye dair daha bütünlüklü bir resim oluşuyor. Beyin kabuğu (korteks) olan yaratıklarda hafıza ve tanıma melekesi gelişiyor. Hafıza ve tanıma melekeleri gelişenler, dikkat ve hatta amaç sergileyebiliyorlar.
Örneğin, beyin kabuğu göreceli olarak gelişmiş bir tür olan köpekler,kovaladıkları kedinin görüntüsünü kedi kaçıp kaybolduktan
sonra da koruyabiliyorlar.
Beyin kabuğunu oluşturan lobların altında kıvrım şeklinde uzanan limbik sistem, uyku, açlık, susuzluk, cinsellik gibi bedensel işlevleri düzenliyor. Limbik sistemi olan yılan, timsah gibi sürüngenlerin duyguları var.
Korteks genişledikçe şuur yeni melekeler kazanıyor.
Simge kullanma melekesi bunların en önemlisi; simge kullanma melekesi, akıl yürütmeyi mümkün kılıyor. Dahası, imgesel dil denilen iletişim şeklini doğuruyor.