sosyoloji

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
528
Baskı Tarihi
2015
Yazılış Tarihi
1991
ISBN
978-975-01164-8-3
Baskı Sayısı
8. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Sentez Yayıncılık
Editörü
Ümit Tatlıcan
Mütercimi
Özlem Balkız - Gülhan Demiriz - Hacer Harlak - Cevdet Özdemir - Şebnem Özkan - Ümit Tatlıcan
Orijinal Adı
Key Ideas in Sociology

Sosyolojide Temel Fikirler, ondokuzuncu ve yirminci yüzyılların büyük sosyolojik düşüncelerine bir giriş çalışması olarak hazırlanmıştır. Hedef kitlesi sosyoloji ve ilişkili sosyal bilim derslerine devam eden Lisans ve Hazırlık Sınıfı öğrencileridir. Kitabın ilgi odağı, sosyoloji ve toplumsal düşüncenin -içinde yaşadığımız dünyayı anlama, yorumlama ve bazı örneklerde değiştirme aracı olarak- gelişiminde etkili olan temel fikirlerdir. Kitap üç ana kesim veya döneme bölünmüştür: 

1. Klâsik Dönem: Kurucu Babalar ve Çağdaşları,
2. Modern Dönem,

Tartışmasız Sosyoloji Olmaz

Sosyoloji sadece fikirler hakkında değil, gerçekten tartışmalı fikirler hakkındadır. Tartışma -çoğu kez oldukça hararetli, hatta siyasal bir tartışma- sosyolojik düşüncenin kalbidir, bu disiplinin can damarıdır ve tartışma olmadığında alan kuruyacak ve zamanla ortadan kaybolacaktır.

 


Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
395
Baskı Tarihi
2018
ISBN
978-975-539-323-0
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Ayrıntı
Editörü
Sedef Özge
Mütercimi
İsmail Türkmen
Orijinal Adı
Life in Fragments Essays in Postmodrn Morality

İlkeli siyaset, kimlik, ahlâk, sorumluluk... postmodern dönemin umacıları. Gün, sorumluluk almamanın, bağlanmamanın, parçalı kimliklerin, plastik cinselliğin ve tüketicilerin günü! Madem ki siyaset agoralardan silinip oy sandıklarına hapsedildi; modernliğin toplama kamplarında bitiremediği Öteki, evin, mahallenin, kentin dışına püskürtüldü; hayat artık doğumla başlayıp ölümle sona eren bir süreklilik olmaktan çıkıp hesaplanabilir ve sürdürülebilir parçalara bölündü...

Modernliğin evrensellik iddiasını kaybedişi

Modernlik bir zamanlar kendisini evrensel görüyordu. Şimdi ise kendisini küresel sayıyor. Bu sıfat değişikliğinin arkasında, modern öz-bilinç ve özgüven tarihindeki bir dönüm noktası gizlidir. Evrensel[lik], aklın hâkimiyeti[nde] olmak demekti: Duygulara köleliğin yerine rasyonel varlıkların özerkliğini, hurafe ve cehaletin yerine hakikati, sürüklenen planktonun sıkıntılarının yerine kendi kendisini yaratan ve tamamen gözetlenen tasarım-ürünü-tarihi koyacak olan şeyler düzeni [demekti]. "Küresellik” tersine, sadece herkesin her yerde McDonald's burgerleriyle beslenip TV'de en yeni belgesel dramayı izleyebileceği anlamına geliyor. Evrensellik, gurur duyulan bir projeydi, gerçekleştirilecek Herkülvari bir misyondu. "Küresellik” ise, tam tersine, "dışarıda” olup bitenlere koyun gibi rıza gösterme; "bükemediğin bileği öpeceksin" türü bir öz-teselli nasihati ile şekerlendirilse de daima kapitülasyonun acılığı ile karışan bir kabullenmedir. Evrensellik, felsefecilerin koltuklarını kabartan bir başarıydı. Küresellik ise, felsefecileri çıplak bırakarak yeniden, evrenselliğin kendilerini kurtarmayı vaat ettiği çöllere sürgün ediyor.

 


Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
276
Baskı Tarihi
1999
ISBN
975-7726-98.2
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
Ankara
Yayın Evi
Vadi Yayınları

Cemaatin Dönüşümü
Geç modern dönemde cemaat sosyolojisi

Bender'in Cemaat Tanımı

T.Bender’in tanımına göre, “geçmişte birçok yapısal biçim alan cemaat, en iyi şekilde, karşılıklı ve duygusal bağlarla temelli toplumsal ilişkiler şebekesi (network) olarak tanımlanabilir ”
 


Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
276
Baskı Tarihi
1999
ISBN
975-7726-98.2
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
Ankara
Yayın Evi
Vadi Yayınları

Cemaatin Dönüşümü
Geç modern dönemde cemaat sosyolojisi

Cemaati tanımlamak

Sosyolojik kavramların, özellikle cemaatin tanımlanmasının ne kadar zor olduğunu itiraf etmemiz gerekmektedir. Nitekim cemaat üzerinde önemli çalışmalar yapmış olan Nisbet de aynı güçlüğe işaret ederek; “cemaat, sosyolojinin birim fikirlerinden en temel ve en kapsamlısıdır ve tanımlanması en zor olanıdır.” demektedir.
 


Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
276
Baskı Tarihi
1999
ISBN
975-7726-98.2
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
Ankara
Yayın Evi
Vadi Yayınları

Cemaatin Dönüşümü
Geç modern dönemde cemaat sosyolojisi

Postmodern Cemaatler

Cemaat (Gemeinschaft) klasik sosyoloji paradigmasında modernin, kentin, bilimin, rasyonalitenin karşısında, geleneği kırı/köyü/kasabayı temsil ediyordu. Oysa bugün “cemaat” olarak ifade edilen sosyolojik olgular modern metropollerin ortasında var olmakta ve Tönnies’in tanımladığı anlamda; kan karışması (mix of blood) ya da kan yakınlığı, mekân veya fiziksel yakınlık (physical proximity) ve inanç birliğini ifade eden zihinsel yakınlıktan (intellectual proximity) kaynaklanan , yüz yüze ilişkilerle etkileşimde bulunan, ağırlıklı olarak sözlü kültür içinde yaşayan, kır ya da kasabayı ifade eden klasik cemaatin çok uzağına düşmektedir. Klasik cemaatin en önemli özelliklerinden biri de toprak temelli (territorial) olmasıdır. Oysa söz konusu edilen modern metropollerdeki cemaatler toprak temelli olmaktan öte, kamusal/özel alan, sivil toplum gibi toplumsal hayatın hareketli akışı içinde yeniden tanımlanan soyut alanlar üzerinde somutluk kazanmaktadırlar. Bu cemaatleri var olan çelişkiyi gidermek için “modern” ya da “postmodern cemaatler” olarak nitelendirmeyi sorunun çözümü ve çelişkiyi vurgulamak açısından önemli bir başlangıç olarak kabul etmek gerekiyor
 


Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
276
Baskı Tarihi
1999
ISBN
975-7726-98.2
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
Ankara
Yayın Evi
Vadi Yayınları

Cemaatin Dönüşümü
Geç modern dönemde cemaat sosyolojisi

Tönnies’in Gemeinschaft ideal tipinin yetersiz kalması

Tönnies’in Gemeinschaft ideal tipi teorik bir araç olarak önemli bir fonksiyon ifa etmesine karşılık, tam da cemaate yüklediği belirli toplumsal koşullara gönderme yapan anlamıyla da, cemaatin daha farklı toplumsal koşullarda ortaya çıkabilecek yeni görünümlerinin anlaşılmasında çelişkiler yaratabilmektedir. Günümüzde cemaatin yukarıda öncüllerini sıralamaya çalıştığımız şekilde yeniden gündeme geliş koşullarında tanımlama noktasında böyle bir çelişkinin yaşandığı gözlemlenebilir bir olgu haline gelmiştir. Cemaatin toplumsal koşullarda ortaya çıkan tikel görünümlerinin incelenebilmesi sürecinde, daha çok teorik cephede ortaya çıkan bu problem, cemaatle ilgili araştırmaların öncesi ve sonrasında yeni bir çerçeve boşluğu yaratmaktadır. Sözü edilen bu teorik çerçeve boşluğu, cemaatin Tönnies’in yetkin bir şekilde sınırlarını çizdiği Gemeinschaft tipolojisinden sonra, farklı toplumsal koşullar için kapsayıcı olabilecek yeni teorik kurgularının yeterince oluşturulmamasından kaynaklanmaktadır.


Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
276
Baskı Tarihi
1999
ISBN
975-7726-98.2
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
Ankara
Yayın Evi
Vadi Yayınları

Cemaatin Dönüşümü
Geç modern dönemde cemaat sosyolojisi

En küçük ortak paydaya indirgenmiş, tek konu, tek sorun oluşumları

Klasik cemaatin insanın yaşamının bütününü içine alan özelliğine karşılık, bu yeni oluşumlar, karşılıklı sınırlandırılmış, amaç veya hedef olarak birlikte paylaşılan, belirlenmiş noktalar üzerinde yoğunlaşmaktadırlar. Bauman buna “en küçük ortak paydaya indirgenmiş, tek konu, tek sorun oluşumları” demektedir. Fakat yine de cemaat bu ortak paylaşılanda temsil edilerek, hayatı anlamlandırma ve bütünlük duygusunu sağlama noktasında bireyin bütünü üzerine kurulmaktadır. Cemaat, modernliğin yukarıdan dayattığı ulus, halk, sınıf gibi toplumsallaşma biçimlerine alternatif karşı-yapısal toplumsallıklar olarak, etnik, dini temelde yıkıcı olabildiği gibi, kamusal alanı evcilleştirmenin ve yaşanabilir hale getirmenin yeni yöntemi ve tatmin aracı da olabilmektedir. Buna bağlı olarak yeni cemaatler, toplum, ulus, halk, sınıf gibi total bütünlüklerin dağılma sürecinde birey ve güçlü devlet arasında kalan geniş boşluğu doldurma biçimleri olarak da algılanabilmektedir.
 


Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
276
Baskı Tarihi
1999
ISBN
975-7726-98.2
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
Ankara
Yayın Evi
Vadi Yayınları

Cemaatin Dönüşümü
Geç modern dönemde cemaat sosyolojisi

Cemaatin topraktan kopma süreci

Cemaatin topraktan kopma sürecinin bu aşamasında öne çıkan en belirgin unsur, toplumsal ilişki ve bağlanış biçimi olarak diğer ilişkilerden farklı ve ayırt edilen özel bir ilişki ve bağlanış biçimine cemaatin tanımlayıcı öğesi olarak daha çok vurgu yapılmasıdır. Cemaatle ilişkili bu mekân unsurunun dönüşümü aynı zamanda, yeni soyut bir mekân algılamasını da beraberinde getirmektedir. Cemaat artık kentsel mekân kamusal alanlarında varlık gösteren ilişki bağlanış biçimleri halini almaktadır. Yeni cemaatlerin en önemli özelliklerinden birisi de; bireye kimlik kazandıran bir boyut olarak öne çıkmasıdır. Etnik, dini ve kültürel bağlılıklar kimlik politikası olarak kamusal alanda görünür olmanın yolları haline gelmektedir. Cemaat artık, Gemeinschaft anlamında içine doğulan, yani hazır bulunan bir olgu olarak değil, kurulan/inşa edilen bir yapıntı olarak, etkileşim ve eylemlilik içinde oluşmakta, sürece bağlı olarak devam etmekte ve biçim kazanmaktadır. Bauman’ın belirttiği gibi klasik kabilelerin (cemaatlerin) tersine yeni kabileler birimlerinden (üyeler) daha uzun süre yaşayamazlar.
 


Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
276
Baskı Tarihi
1999
ISBN
975-7726-98.2
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
Ankara
Yayın Evi
Vadi Yayınları

Cemaatin Dönüşümü
Geç modern dönemde cemaat sosyolojisi

En küçük ortak paydada ortaya çıkan cemaat

Cemaatin amaçlanan, kurulan bir şey haline gelmesi, hedefler ve katılım açısından çoğu zaman modern bir olgu olarak sivil toplumla ilişkilendirilmesine yol açmaktadır. Bu anlamda cemaat kamusal alanda kendini gösterdiği oranda sivil toplumun dönüştürücüsü rolünü de üstlenmiş olmaktadır. Klasik cemaatin insanın yaşamının bütününü içine alan özelliğine karşılık, bu yeni oluşumlar, karşılıklı sınırlandırılmış, amaç veya hedef olarak birlikte paylaşılan, belirlenmiş noktalar üzerinde yoğunlaşmaktadırlar. Bauman (1998: 176) buna “en küçük ortak paydaya indirgenmiş, tek konu, tek sorun oluşumları” demektedir. Fakat yine de cemaat bu ortak paylaşılanda temsil edilerek, hayatı anlamlandırma ve bütünlük duygusunu sağlama noktasında bireyin bütünü üzerine kurulmaktadır. Cemaat, modernliğin yukarıdan dayattığı ulus, halk, sınıf gibi toplumsallaşma biçimlerine alternatif karşı-yapısal toplumsallıklar olarak, etnik, dini temelde yıkıcı olabildiği gibi, kamusal alanı evcilleştirmenin ve yaşanabilir hale getirmenin yeni yöntemi ve tatmin aracı da olabilmektedir. Buna bağlı olarak yeni cemaatler, toplum, ulus, halk, sınıf gibi total bütünlüklerin dağılma sürecinde birey ve güçlü devlet arasında kalan geniş boşluğu doldurma biçimleri olarak da algılanabilmektedir


Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
276
Baskı Tarihi
1999
ISBN
975-7726-98.2
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
Ankara
Yayın Evi
Vadi Yayınları

Cemaatin Dönüşümü
Geç modern dönemde cemaat sosyolojisi

Cemaatin topraktan kopuşu

Cemaatin topraktan kopma sürecinin bu aşamasında öne çıkan en belirgin unsur, toplumsal ilişki ve bağlanış biçimi olarak diğer ilişkilerden farklı ve ayırt edilen özel bir ilişki ve bağlanış biçimine cemaatin tanımlayıcı öğesi olarak daha çok vurgu yapılmasıdır. Cemaatle ilişkili bu mekân unsurunun dönüşümü aynı zamanda, yeni soyut bir mekân algılamasını da beraberinde getirmektedir. Cemaat artık kentsel mekân kamusal alanlarında varlık gösteren ilişki bağlanış biçimleri halini almaktadır. Yeni cemaatlerin en önemli özelliklerinden birisi de; bireye kimlik kazandıran bir boyut olarak öne çıkmasıdır. Etnik, dini ve kültürel bağlılıklar kimlik politikası olarak kamusal alanda görünür olmanın yolları haline gelmektedir. Cemaat artık, Gemeinschaft anlamında içine doğulan, yani hazır bulunan bir olgu olarak değil, kurulan/inşa edilen bir yapıntı olarak, etkileşim ve eylemlilik içinde oluşmakta, sürece bağlı olarak devam etmekte ve biçim kazanmaktadır.