tarım

Türü
Deneme
Sayfa Sayısı
79
Baskı Tarihi
2015
Yazılış Tarihi
1880
ISBN
978-605-171-065-5
Baskı Sayısı
1. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Alfa Yayınları
Editörü
Melis Oflas
Mütercimi
Ayşe Meral
Orijinal Adı
Le Droit à la paresse

Marksist düşünür Paul Lafargue'ın 1880 yılında yazdığı bu deneme, aşırı çalışma karşısında işçi sınıfının sefaletini gözler önüne seriyor. Aynı zamanda işçinin emeğini sömürmekten vazgeçmeyen, din adamları ve burjuvalarla işbirliği yapan kapitalizmin de güçlü bir eleştirisini yapıyor.

Neden Altını Çizdim?
Anlaşılan günümüzde robotların için konuştuğumuz konular bundan tam 200 yıl önce yine gündemdeymiş

Makinalar işimizi elimizden alacak mı?

Kapitalistleri tahtadan ve demirden makinelerini mükemmelleştirmeye zorlamak için etten kemikten yapılmış makinelerin maaşlarını yükseltip çalışma saatlerini azaltmak lazım. Buna kanıt mı lazım. Yüzlerce kanıt gösterilebilir. İplikçilikte kullanılan mekik tezgahı (self acting mule), iplik eğirme işçileri eskisi kadar uzun saatler çalışmak istemedikleri için Manchester'da icat edilip uygulandı.

Amerika'da makine, tereyağı üretiminden buğdayın çapalanma işine kadar tarım üretiminin bütün dallarını istila etmiş durumdadır. Peki neden? Çünkü özgür ve tembel olan Amerikalı, Fransız köylüsünün sığırımsı hayatına maruz kalmaktansa bin kez ölmeyi yeğler. Şanlı Fransa'mızda bu kadar zahmetli ve insanın bedeninde tutulmalara neden olan tarla sürme işi, Batı Amerika'da rahat rahat pipo içerek ve oturarak yapılan açık havada hoş vakit geçirme işidir. 


Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
523
Baskı Tarihi
2000
Yazılış Tarihi
1992
ISBN
975-470-514-3
Baskı Sayısı
7. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
İletişim
Mütercimi
Yasemin Saner Gönen
Orijinal Adı
Turkey, A Modern History

1800'lerden bugüne, özgün, karmaşık, tartışmalı hatta kavgalı bir süreç olarak yaşanan modernleşme tarihimiz üzerine derinlikli bir inceleme... Zürcher'in emeği, hem yeni bilgiler sunuyor okurlara hem de tutarlı bir yaklaşım. Üçüncü Selim'den, Zürcher'in tanımlamasıyla "Üçüncü Cumnuriyet"e, yani 1980 sonrasına.
(Tanıtım Bülteninden)

Osmanlı'da tarım dışı üretim

Tarım dışı üretim, tamamıyla loncaların hâkimiyetindeki, kentlerde bulunan, küçük ölçekli işletmelerle sınırlı kalmıştı. Bu loncalar, Ortaçağ sonlarının Avrupa’sındaki benzeşikleri gibi, üyeleri olmayanları uğraş alanlarının dışında tutuyor ve böylece kendi üyelerinin geçim yolunu muhafaza ediyorlardı. Aynı zamanda da müşterilerine işçilik ve malzemenin kalitesini garanti ediyorlardı. Loncalar, bir çırağın kalfa, kalfanın da –sonunda– usta haline gelebildiği katı bir hiyerarşik sistem sayesinde disiplin ve standardı muhafaza ediyorlardı. Loncalar genellikle yeni ürünleri ve yeni üretim yöntemlerini kuşkuyla karşılıyorlardı. Ayrıca loncalar, Avrupalı benzeşikleri gibi, kasabalardaki toplumu güçlü şekilde etkisi altına alan dince onaylanmış bir ahlâk ve değerler bütününü devam ettiriyorlardı (loncalar ve tarikatler arasındaki yakın bağlar sıklıkla belirtilmiştir). Ordu ve bürokrasinin neredeyse bütününde örgütleniş ve eğitim düzeninde loncalarınki örnek alınmıştı. Bu, lonca örgütleri dışında kalan hiç kimse olmadığı anlamına gelmiyor: aslında iş verme sistemlerinin birçok örneğini tespit etmiştir.