Üstad Ali Ulvi Kurucu Hatıralar-1

Türü
Hatırat
Sayfa Sayısı
393
Baskı Tarihi
Kasım 2007
Yazılış Tarihi
1992
ISBN
9944-125-03-2
Baskı Sayısı
3
Basım Yeri
İzmir
Yayın Evi
Kaynak
Editörü
Şeref Yılmaz
Yazan: AHMED ŞAHİN Yazı Kaynağı: Zaman Gazetesi, Ailem Eki, Sayı: 228 Çileli bir devrin hikayesini Ali Ulvi Kurucu merhumun hatıralarından okumak büyük bir şans. Hayatını tamamen ilme adamış yüksek bir kâmet olan merhum Kurucu, hatıralarıyla da irşad vazifesini yerine getiriyor. Değerli araştırmacı arkadaşımız Mehmed Ertuğrul Düzdağ, büyük bir çalışma sonunda Üstad Ali Ulvi Kurucu’nun hayatını kendi dilinden kayda alarak kitap haline getirmiş, Kaynak Yayınları da bu eşsiz hatıraları iki cilt halinde basarak okuyucunun istifadesine sunmuş. Hatıraların, bir devrin gizli kalmış mühim olaylarına ayna tuttuğu kesin.

Kaynaktan Diğer Alıntılar

Başlık Altı Çizili Satır Sayfa Azalan sıralama
Muhacirler Dedemin, birlikte bulunduğumuz son beş yıl içinde, evde on defa akşam yemeği yediğini bilmiyorum. Akşam yemeği için koskoca bir tencereye et suyuna tirit yaptırırdı. 125
Beyşehir Gölüne Düşse Bir ara dedem, üst üste eve gelmemiş, akşam yemeklerini camiye götürüp orada kalmış olmalı ki, kendi anlattığına göre, ninemin ağzından biraz hiddetli olarak şu sözler çıkmış: "Efendi! 127
Sarhoşun Tövbesi Dedem mezarlığa girer, okuyarak boydan boya geçerdi. Birisi, "Yahu deden ölülerle ahbap mıdır, nedir! 142
Minare Gibi Doğru Amcamın talebelerinden Mustafa Ateş Hoca, şöyle demişti: Amcanızın oğlu Hafız Veyis'le beraberdik. Amcanız birgün oğluna şöyle dedi: "Veyis, adam olacaksan, deden gibi adam ol. 157
O büyük de, ben ondan önce doğmuşum Amcam böyle baştan başa faziletli, mütevazı bir zattı. 157
Zamanı Boşa Geçirmemek... Dedem, hacca gittiğinde, Kabe'yi ilk defa gördüğü zaman, "Allah'ım burada senden dünyalık istemeyeceğim. 168
Tekkeler ve Medreseler Dedemin, tekkelerin ve medreselerin kapatılmasına dair şu sözlerini de hatırlarım: "Allahu Teâlâ zulm etmez. Kul, başına gelecekleri hak eder. 169
Derviş, Hazır Askerdir Zeynelabidin Efendi'nin tasavvuftan ve dervişlikten ne anladığını, Medine'de Saatçi Osman Efendi şöyle anlatmıştı: "Zeynelabidin Efendi'ye Medine'de sorulmuş ve: Efendi Hazretleri tasavvufu ve derviş 174
İttihatçılığın insana ettikleri... Amcam, Zeynelabidin Efendi ve kardeşleri hakkındaki sözleri ve tavrı dolayısıyla, Vehbi Efendi'ye kırgın ve dargın idi. 175
İttihatçılık Ne Demektir Dedemden defalarca işittim ve hatırlarım; İttihatçılar ve onun devamı olan Halk Partisi için şöyle derdi: "Oğlum, bu fırka, bu teşekkül kalaysız bakır bir kaba benzer, içine ne konulursa zehir olur. 176