Güzel Söz Başka, Doğru Söz Başka
İbrahim Dede kaşlarını çatarak, "İnsanın alçaldıkça yükseleceğine veya yükseldikçe alçalacağına inanmıyorum!" dedi. "Şairane bir söz bu. Keşke şairin bu sözü edebi olduğu kadar doğru da olsaydı! Ama bir söz, güzeldir diye doğru kabul edilemez. Güzel söz başka, doğru söz başka! Ben doğruyu söylemeyi tercih ederim, her ne kadar vezinli kafiyeli olmasa da. Bana göre insanlar, alçaldıkça alçalır ve yükseldikçe yükselir. ..."
Takvim-i Vekayi
1 Kasım 1831’de Sultan II. Mahmut’un emriyle yayına giren Takvim-i Vekayi başlangıçtan itibaren resmî tebliğler ile hükümete ait haberlerin yanı sıra iç ve dış olaylara da yer vermiştir. Gazetede yazılar iç haberler, dış haberler, askerî işler, bilim, atama haberleri ve ticarî hayat olmak üzere genellikle altı bölümde toplanmıştır. Bu hâliyle içerik olarak gazete, günümüzde bilinen resmî gazete türleri ile haber gazetelerinin orta yerinde bulunur. Gazete, devletin icraatlarını halka bildirme; iç ve dış olaylardan halkı haberden etme; kamuoyu oluşturmanın yanı sıra, bilim, sanat ve edebiyat alanında okuyucuyu eğitmek görevini de üstlenmiştir.
Osmanlıda Gazetecilik
Osmanlı gazeteciliğinin Batılılaşma yanlısı olarak bilinen II. Mahmut tarafından başlatılması, bir dizi ıslahatlar gerçekleştiren ve daha fazlasını gerçekleştirmek isteyen Padişah’ın yapılan işleri ve hedeflerini halka duyurma ihtiyacından kaynaklanır. Örgütlü bir sivil toplum olmamasına karşın, halkın bilgilendirilmesine önem verilmesi, ondokuzuncu yüzyılınyılın ilk çeyreğinde, Osmanlı yönetiminin tebaya bakışında önemli değişiklikler olduğunun göstergesidir. Yönetim, kamuoyunu bilgilendirmeyi ve değişim ideolojisi çerçevesinde bir kamuoyu oluşturmayı önemli bulmaktadır. İstenen, "dinamik, ama hükümetin çizgisini ve siyasetini pekiştirmeye yönelik tek hedefli" bir kamuoyu’dur.
Başrolünde Scarlett Johansson’ın bulunduğu Ghost in the Shell, Matrix’e ilham kaynağı olmuş ve felsefi derinliği üst düzeyde olan, Japon sanatçı Masamune Shirow tarafından yaratılan bir manga serisinden uyarlandı. 1995 ve 2004 yıllarında yapılmış iki de anime filmi bulunan Ghost in the Shell’in yönetmen koltuğunda Rupert Sanders yer alıyor. Filmin senaryosunu ise Oscar adaylığı bulunan Jonathan Herman ve Jamie Moss yazmış. Yapımı sürerken hayranlarının ikiye ayrıldığı Ghost in the Shell, kimileri tarafından sahip olduğu felsefi yoğunluğu Hollywood’un yok edeceği yönünde eleştirilmişti. Bir diğer kesim ise Hollywood’un Uzak Doğulu yapımcılardan daha kaliteli bir iş çıkaracağını düşünerek filmi sabırsızlıkla bekliyordu.
Scarlett Johansson'u Binbaşı olarak göreceğimiz Ghost in the Shell, tehlikeli aşırılıkçıları ve ileri teknoloji suçlularını yakalamakla görevli, 9. Birlik adını taşıyan seçkin bir ekibin yaşadıklarını anlatıyor.
Kaynak: https://www.sinemia.com/sosyal/sinema-galeriler/ghost-in-the-shell-hakkinda-bilmeniz-gerekenler
Bir tilkiyi öldürmek için asla tavşan gönderme
Aramaki: Bir tilkiyi öldürmek için asla tavşan gönderme!
Başrolünde Scarlett Johansson’ın bulunduğu Ghost in the Shell, Matrix’e ilham kaynağı olmuş ve felsefi derinliği üst düzeyde olan, Japon sanatçı Masamune Shirow tarafından yaratılan bir manga serisinden uyarlandı. 1995 ve 2004 yıllarında yapılmış iki de anime filmi bulunan Ghost in the Shell’in yönetmen koltuğunda Rupert Sanders yer alıyor. Filmin senaryosunu ise Oscar adaylığı bulunan Jonathan Herman ve Jamie Moss yazmış. Yapımı sürerken hayranlarının ikiye ayrıldığı Ghost in the Shell, kimileri tarafından sahip olduğu felsefi yoğunluğu Hollywood’un yok edeceği yönünde eleştirilmişti. Bir diğer kesim ise Hollywood’un Uzak Doğulu yapımcılardan daha kaliteli bir iş çıkaracağını düşünerek filmi sabırsızlıkla bekliyordu.
Scarlett Johansson'u Binbaşı olarak göreceğimiz Ghost in the Shell, tehlikeli aşırılıkçıları ve ileri teknoloji suçlularını yakalamakla görevli, 9. Birlik adını taşıyan seçkin bir ekibin yaşadıklarını anlatıyor.
Kaynak: https://www.sinemia.com/sosyal/sinema-galeriler/ghost-in-the-shell-hakkinda-bilmeniz-gerekenler
Geçmişin seni tanımlamaz.
Binbaşı: Geçmişin seni tanımlamaz. Hareketlerin tanımlar.
Başrolünde Scarlett Johansson’ın bulunduğu Ghost in the Shell, Matrix’e ilham kaynağı olmuş ve felsefi derinliği üst düzeyde olan, Japon sanatçı Masamune Shirow tarafından yaratılan bir manga serisinden uyarlandı. 1995 ve 2004 yıllarında yapılmış iki de anime filmi bulunan Ghost in the Shell’in yönetmen koltuğunda Rupert Sanders yer alıyor. Filmin senaryosunu ise Oscar adaylığı bulunan Jonathan Herman ve Jamie Moss yazmış. Yapımı sürerken hayranlarının ikiye ayrıldığı Ghost in the Shell, kimileri tarafından sahip olduğu felsefi yoğunluğu Hollywood’un yok edeceği yönünde eleştirilmişti. Bir diğer kesim ise Hollywood’un Uzak Doğulu yapımcılardan daha kaliteli bir iş çıkaracağını düşünerek filmi sabırsızlıkla bekliyordu.
Scarlett Johansson'u Binbaşı olarak göreceğimiz Ghost in the Shell, tehlikeli aşırılıkçıları ve ileri teknoloji suçlularını yakalamakla görevli, 9. Birlik adını taşıyan seçkin bir ekibin yaşadıklarını anlatıyor.
Kaynak: https://www.sinemia.com/sosyal/sinema-galeriler/ghost-in-the-shell-hakkinda-bilmeniz-gerekenler
Geçmişin seni tanımlamaz.
Binbaşı: Geçmişin seni tanımlamaz. Hareketlerin tanımlar.
Başrolünde Scarlett Johansson’ın bulunduğu Ghost in the Shell, Matrix’e ilham kaynağı olmuş ve felsefi derinliği üst düzeyde olan, Japon sanatçı Masamune Shirow tarafından yaratılan bir manga serisinden uyarlandı. 1995 ve 2004 yıllarında yapılmış iki de anime filmi bulunan Ghost in the Shell’in yönetmen koltuğunda Rupert Sanders yer alıyor. Filmin senaryosunu ise Oscar adaylığı bulunan Jonathan Herman ve Jamie Moss yazmış. Yapımı sürerken hayranlarının ikiye ayrıldığı Ghost in the Shell, kimileri tarafından sahip olduğu felsefi yoğunluğu Hollywood’un yok edeceği yönünde eleştirilmişti. Bir diğer kesim ise Hollywood’un Uzak Doğulu yapımcılardan daha kaliteli bir iş çıkaracağını düşünerek filmi sabırsızlıkla bekliyordu.
Scarlett Johansson'u Binbaşı olarak göreceğimiz Ghost in the Shell, tehlikeli aşırılıkçıları ve ileri teknoloji suçlularını yakalamakla görevli, 9. Birlik adını taşıyan seçkin bir ekibin yaşadıklarını anlatıyor.
Kaynak: https://www.sinemia.com/sosyal/sinema-galeriler/ghost-in-the-shell-hakkinda-bilmeniz-gerekenler
Bizi tanımlayan yaptıklarımızdır.
Dr. Ouelet: Sanki bizi tanımlayan onlarmış gibi hatıralarımıza sarılırız ama bunu yapmaz hatıralar. Bizi tanımlayan yaptıklarımızdır.
Hakikat aşkına sahip insanlar, cemiyetin içinde çoğalmadıkça, hakikat aşkı cemiyet içinde en yüksek ve muhterem yeri tutmadıkça ve hakikatin ihtirası cemaat içerisinde bir umumi cereyan, büyük bir hareket haline gelmedikçe, milli mektep gerçekten var olmayacaktır.
Düşmanın silahıyla silahlanmak aslında düşmana teslim olmaktır
Hayat mücadelesinde olduğu gibi fikir mücadelesinde de düşmana karşı koyarken düşmanın silâhlarını kullandılar. Ruh ve dâva cephesinde düşmanlarla aynı silâhları kullanmanın düşman ruhuna minnettarlık olduğunu bilmediler. Düşmanın başvurduğu vasıtalarla anlaşmanın sonunda düşman ruhuna teslim oluşun gerçekleşeceğini düşünmediler. Yabancı vasıtaları kullanarak şahsiyet yapılamazdı. XX. asrın bütün lüks ve kazanç hırsları ile İslâm’ı beraber yaşatmak istediler.
Hepsinde hezimete uğradılar; hepsinde kullanılan vasıtalar bizzat kendi tabiî gayelerine giden yolu açtı. Lüks ve kazanç hırsı, insanlığın ruhunu kemiren büyük sermaye saltanatı, anarşist ve maddeci kuvvetler ilerledi durdu.
Niyazi Berkes'in ilk kez 1964'te The Development of Secularism in Turkey başlığıyla İngilizce yayımlanan bu başyapıtı, daha sonra dilimize de kazandırılmış, Cumhuriyet'in 50. yılında ve daha sonra, 1978'de iki baskısı yapılmıştır. Berkes'in kitaba sonradan eklediği notlar da göz önüne alınarak eksiksiz bir kaynakça ve dizinle tekrar Türk okuruna sunduğumuz bu önemli çalışmada, Türkiye'nin geleneksel devlet sisteminden laik bir yönetime geçişinin kapsamlı tarihi Berkes'in özgün yaklaşımları ve benzersiz yorumları eşliğinde okunabilir.
Protestanlık ve Laiklik
Protestanlığın etkisi altındaki ulusal kültürlerin dilinde kullanılan secularism sözcüğün(de) ../.. laicisme teriminde olandan farklı olarak, kilise ya da kilise adamı, kurum ve kuralları, yetkilileri ile onların dünyasal karşıtlarının (clericus ile laicus'un) karşı karşıya gelmesi, birçok ölçüte göre birbirinden iyice ayırt edilmesi durumu yerine geleneksel, katılaşmış kurum ve kurallar karşısında zamanın gereklerine uyan kurum ve kuralları geliştirme sorununun belirdiğini görürüz. Din ile dünya işlerinin ilişkisini ayarlamada Protestanlık, Katoliklik'ten fazla esneklik gösterebilmiştir. Asıl sorunun, toplum yaşamının hangi yanları üzerinde gelenek gereklerinin yerine, zamanın gereklerinin insan davranışlarına yol göstermesi sorunu olduğu burada daha iyi görülür.
Pırıl pırıl ışıyan Türkçesiyle Hasan Ali Toptaş, Kuşlar Yasına Gider'de romancılığına yeni bir boyut katıyor: anlatmıyor, söylemiyor; nefeslendiriyor.
Kadirşinas otlarının mırıltısını, of dememenin ilmini, eldeyken kıymetini bilmenin erdemini, ömürden giden günlerin sabrını okudukça zihnimiz, gönlümüz havalanıyor.
"Babalar, alınlarımıza yazılmış yalnızlıklardır" sözü yankılanıyor kulaklarımızda.
Kuşlar Yasına Gider; atların koşması kadar doğal, kaleme iç çektirecek kadar merhametli bir roman.
Yara değil de, muhatapsızlık zor
Öyledir, dedi Zübeyir; bazı canlıları yara öldürmüyor, muhatapsız kalmak öldürüyor.