V for Vendetta
V for Vendetta, 2005 yılı ABD - Almanya ortak yapımı olup 2006'da gösterime giren film. Wachowski biraderlerin sinemaya uyarlayıp yapımcılığını üstlendiği filmi, daha önce Matrix üçlemesinde yardımcı yönetmenlik yapan James McTeigue yönetti. V for Vendetta, Alan Moore'un yazıp David Lloyd'un çizdiği aynı isimli çizgi romandan beyaz perdeye uyarlandı. Filmin başrollerini Hugo Weaving ("V") ve Natalie Portman ("Evey Hammond") paylaşır. Hikâye; geleceğin İngiltere'sinde (2020) geçmektedir. Diktatör bir rejime bireysel bir başkaldırının nasıl toplumsal hale geldiğini gösterir. http://tr.wikipedia.org/wiki/V_for_Vendetta_(film)

Fikirlere Kurşun İşlemez..

Bu maskenin altında etten daha fazlası var. Bu maskenin altında bir fikir var, Bay Creedy. ve fikirlere kurşun işlemez!
V for Vendetta
Dreams
Düşler (Japonca: 夢, Yume), 1990 Japonya yapımı sinema filmdir. Filmin yönetmeni Akira Kurosava'dır. Filmin çekimleri 11 Mayıs 1990'da tamamlanmıştır. Film, Akira Kurosava'nın kendi rüyalarından oluşuyor.

Gece

- burada hiç ışık yok!
- evet, çünkü ışığa gerek yok!
- ama gece çok karanlık olur.
- doğru, zaten öyle de olmalıdır!
Dreams
Stalker
İz Sürücü (Rusça: Сталкер) Andrei Tarkovsky`nin 1979 tarihli filmi. Film üç adamın (yazar, bilim adamı ve iz sürücü) Bölge`ye (Zone) yolculuğunu ve Bölge`de yaşadıklarını anlatır. Bölge`ye girmek yasaktır, çünkü Bölge insanın girdiği zaman en içteki dileğini gerçekleştirdiğine inanılan bir odaya sahiptir. Filmin başrol oyuncuları; iz sürücü rolünde Alexander Kaidonovsky, yazar rolünde Anatoly Solonitsyn ve profesör rolünde Nikolai Grinko`dur. Alice Friendlich`de İz Sürücü`nün karısı rolündedir. Film, Boris ve Arkady Strugatsky kardeşlerinYol Kenarında Piknik adlı kısa romanının (Rusça:Пикник на обочине) birebir olmayan bir uyarlamasıdır. Romanda, Bölge bilime karşı gelen birçok garip yapıdan ve döngüden oluşur. Romanla film tam anlamıyla aynı olmasa da karakterler ve yaşadıklarına tepkileri benzerdir.

Stalker

Çoktan farketmiş olmalısınız ki, |o bu dünyadan değil. Tüm civar ona güldü. Tam bir beceriksizdi,|acınacak halde görünürdü. Annem, “O bir iz sürücü, ebedî bir mahkûm!.. İz sürücülerin ne tür çocukları olduğunu bilmiyor musun?”derdi. Ben onunla tartışamazdım bile. Onun ebedî bir mahkûm olduğunu|ben de biliyordum. Ve çocuklarını… Ama ne yapabilirdim ki? Onunla mutlu olacağıma emindim. Çok acı çekeceğimi de biliyordum elbette. Ama, gri, sıkıcı bir hayata sahip olmaktansa keskin bir mutluluk daha iyidir. Belki… Sonra tüm bunları düşündüm.
Stalker
Spartacus
Spartaküs (Spartacus), 1960 yılında Stanley Kubrick tarafından çekilmiş olan bir Hollywood filmidir.

Spartacus

Bir insan ölünce her şeyini kaybeder ama bir köle ölünce sadece acılarını kaybeder
Spartacus
The Last Samurai (Son Samuray)
Japonya'nın modernizasyonuna dair olan hikâyede Yönetmenliğini Edward Zwick yapıyor ve başrolde Tom Cruise yeralıyor. Cruise'a Japon aktör Ken Watanabe ve Shin Koyamada eşlik ediyor. Konusu 1870'lerin Japonya'sında Amerikan ordusundan Yüzbaşı Nathan Algren, Japon İmparatorunun davetlisi olarak, ülkenin ilk modern ordusunu eğitmek üzere Tokyo'ya gelir. Algren, komuta ettiği japon ordusunun başında savaştığı Samuraylara esir düşer. Samurayların son lideri Katsumoto (Ken Watanabe) yeni düşmanlarının kim olduğunu ve ne olduğunu anlamak için onun öldürülmesine izin vermez ve onu yaşadıkları samuray köyüne götürür. Yüzbaşı Algren samuray kültürüyle tanışır ve çok etkilenir. Bir samuray savaşçısı gibi hareket etmeyi,kılıç kullanmayı öğrenince büyük bir kararın eşiğine gelir. İki taraf arasında kalmıştır ve onurunun doğru yolu göstermesini bekler. Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Son_Samuray

Kusursuz çiçek

Kusursuz çiçek nadir bir şeydir. tüm hayatını bundan bir tane bulmak için harcasan bile hayatın boşa gitmiş sayılmaz
The Last Samurai (Son Samuray)
Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
326
Baskı Tarihi
2014
Yazılış Tarihi
2014
ISBN
978-605-9908-32-0
Baskı Sayısı
3. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Kırmızı Kedi Yayınevi
Editörü
Tunca Arslan
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi eski Başkanı Sabri Uzun'dan, uzun süredir beklenen kitap... İN, Emniyet'te 40 yıl görev yapan bir İstihbaratçının, teşkilat içinde yuvalanan Cemaat'le yüzleşmesini, mücadelesini, kurulan tuzak ve komploları anlatan, Türkiye gündemini sarsacak bir çalışma...

Savcı, hakim kimliğini neden gizler?

Adliye teşkilatındaki bir hâkim, savcı, mülki teşkilattaki bir vali, kaymakam veya mülkiye müfettişi kendisini neden gizler? Bu durum ancak gizli bir örgüte bağlıysa ve gizli bir amacı varsa mantıklı olacaktır.

Türü
Roman
Sayfa Sayısı
0
ISBN
9755393226
Baskı Sayısı
0. Baskı
Yayın Evi
Ayrıntı Yayınları
İstenmeyen yağlar. Pahalı, butik sabunlar. Maaş çekleri, güzel bir ev, zarif mobilyalar. Yalnızlık ve yabancılaşma. Tüketimin susmayan arsız çağrısı. Yalanlar ve yalanlar. Nefret ve öfke. İlk kez yayımlandığı 1996'dan beri bir yeraltı klasiği olarak anılan Dövüş Kulübü, yeni bin yılın eşiğinde geçen bir anti-ütopya öyküsünü anlatıyor. Yaşadığı hayattan nefret eden, ölüm düşüncesini saplantı haline getirmiş, insani yakınlığı kanser dayanışma gruplarında arayan genç bir adam.

Kurtar beni, Tyler

Telefon bir kere daha çalıyor. Kapıcı omzuma abanıyor ve diyor ki: "Bugünkü gençlerin çoğu ne istediğini bilmiyor.” Lütfen Tyler, lütfen kurtar beni. Telefon bir kere daha çalıyor. "Bu gençler var ya, bütün dünya onların olsun istiyorlar." İsveç malı mobilyalardan kurtar beni. İncelikli sanat eserlerinden kurtar. Telefon bir kere daha çalıyor ve Tyler cevap veriyor. "Eğer ne istediğini bilmezsen" diyor kapıcı, "bir bakarsın istemediğin bir sürü şeyin olmuş." Hiçbir zaman tamamlanmış olmayayım, ne olur. Hiçbir zaman halimden memnun olmayayım. Hiçbir zaman kusursuz olmayayım. Kurtar beni, Tyler, kusursuz ve tamamlanmış olmaktan kurtar.

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
416
Baskı Tarihi
Nisan 2013
ISBN
978-975-352-011-9
Baskı Sayısı
9. Baskı
Basım Yeri
İstanbul
Yayın Evi
Pınar
Allah (c.c), kendi yolunun küllenmiş işaretlerini hatırlatmak için zaman zaman peygamberler göndermiştir. Bu peygamberler, mesajlarını yaymaya çalışırken hem kendilerini engellemek isteyenlerin, hem de taraftarlarının zulümlerine maruz kalmışlardır. Bu taraftarlardan bir kısmı peygamberin getirdiği sahih inancı olduğu gibi yaşamaya çalışırken, bir diğer kısmı kitabı tahrif etmek, bidat ve hurafelere tâbi olmak ve peygamberlerini adeta ilahlaştırmak gibi durumlara düşmüşlerdir.
Neden Altını Çizdim?
Veli filan olabilir diye Baba İshak'a saldırmayan Türk askerlerinin yerine Bizans'tan paralı asker tutulması ne kadar enteresan!

Baba İshak İsyanı

İslâm döneminde, İslâm öncesi dönemin özelliklerine inanılıp yaşanmasının en genel ve açık örneği olarak 13. yüzyıl Anadolu'sunda yaşanan bir olaya değinmek konuya tamamıyla açıklık kazandıracaktır. Olay, Adıyaman’ın Samsat ilçesinde patlak veren ve Anadolu'nun büyük bir kesimini etkisi altına alan Baba İshak isyanıdır. Sahip olduğu özellikleriyle, Müslüman birisi olmaktan ziyade, bir Türk Şamanı olan Baba İshak, Samsat’ı merkez edinerek dinî, siyasî bir harekete girişir. Çevresine bir çok insanı toplamayı başarır. Propagandasının malzemesini, zamanın yönetim bozuklukları ve yöneticilerin olumsuz özellikleri oluşturur. Devrin hükümdarı 2. Gıyaseddin Keyhüsrev ve yanındakilerin dinî, ahlakî yozlaşma içerisinde olmaları, Baba İshak’m hareketine meşruluk kazandırır. O, bu yozlaşmayı ve diğer bir çok özelliği sürekli gündemde tutup, konunun üzerine giderek, halkın ilgi merkezi olmayı başarır. Çoktandır ezilen, haksızlığa uğrayan halk, bir kurtarıcı buldukları inancıyla onun yanında yer alır. Ancak o, zamanla iddialarını değişik alanlara taşır. Önceleri kendisinin bir Velî olduğunu, harikulade olaylar gerçekleştirebildiğini iddia ederken, zamanla Peygamberliğini ilân eder. Taraftarları bütün bu iddialara inanıp onu önceleri “Lâ ilahe İllallah Baba velî Allah” diye tazim ederken, son iddiayla birlikte “Lâ ilahe ill allah Baba Resûl Allah” diye tazim etmeye başlarlar. Hareket gelişir, çığ gibi büyür. Sonunda Anadolu’nun büyük bölümünü kapsayan bir isyana dönüşür. Selçuklu ordusu isyancılarla başedemez. isyan bir türlü bastırılamaz. Sonunda Bizans'tan kiralanan askerlerle İsyancılar Kırşehir’in Malya bölgesindeki savaşta öldürülür veya yakalanırlar. Böylelikle bu olay da tarihe karışmış olur. Genel hatlarıyla değindiğimiz bu olayın düşündürdüğü bir çok nokta vardır. En önemli nokta Peygamberlik iddiasında bulunacak kadar İslâm dışı inançlara sahip bir kişinin müslüman halktan çok büyük destek görmesiyle ilgilidir. Bu durum ilgili kitlenin müslümanlığının ne olduğunu gösterir önemli bir husustur. Bunun yanısıra ikinci önemli nokta güçlü olmasına rağmen Selçuklu ordusunun isyancıların hakkından gelememesiyle ilgilidir. Çünkü Selçuklu ordusunun müslüman askerleri bile Baba İshak’ın iddialarıyla ilgili kuşkulara sahiptirler ve ona saldırmaktan kaçınırlar. Bu da aynı şekilde İslâm ordusu(!)nun müslüman(!) askerleri hakkında önemli bilgiler vermektedir.

The Devil's Advocate (Şeytanın Avukatı)
Şeytanın Avukatı, aynı isimli romandan uyarlanan 1997 yapımı bir Hollywood filmidir. Başrollerde Al Pacino, Keanu Reeves ve Charlize Theron oynamıştır. Film başarılı bir avukat olan Kevin Lomax(Keanu Reeves)'ın, zengin iş adamı John Milton ile tanıştıktan sonra garipleşen hayatını konu alır. Avukat Kevin Lomax, işinde başarılı olmayı o kadar ciddiye alır ki müvekkillerinin suçlu olduğu bilse dahi onları adaletin elinden kurtarmayı başarır. John Milton adında zengin bir işadamı ile tanıştıktan sonra New York'a yerleşir. New York'a yerleştikten sonra eşinin yaşadığı psikolojik sorunlar, avukat Lomax'ın da bazı gerçeklere ulaşmasını sağlayacaktır. Kaynak:https://tr.wikipedia.org/wiki/Şeytanın_Avukatı_(film)

Şeytan 20. yy.dan bahsediyor

Yükseliyorum Kevin bu artık benim zamanım
The Devil's Advocate (Şeytanın Avukatı)
The Last Samurai (Son Samuray)
Japonya'nın modernizasyonuna dair olan hikâyede Yönetmenliğini Edward Zwick yapıyor ve başrolde Tom Cruise yeralıyor. Cruise'a Japon aktör Ken Watanabe ve Shin Koyamada eşlik ediyor. Konusu 1870'lerin Japonya'sında Amerikan ordusundan Yüzbaşı Nathan Algren, Japon İmparatorunun davetlisi olarak, ülkenin ilk modern ordusunu eğitmek üzere Tokyo'ya gelir. Algren, komuta ettiği japon ordusunun başında savaştığı Samuraylara esir düşer. Samurayların son lideri Katsumoto (Ken Watanabe) yeni düşmanlarının kim olduğunu ve ne olduğunu anlamak için onun öldürülmesine izin vermez ve onu yaşadıkları samuray köyüne götürür. Yüzbaşı Algren samuray kültürüyle tanışır ve çok etkilenir. Bir samuray savaşçısı gibi hareket etmeyi,kılıç kullanmayı öğrenince büyük bir kararın eşiğine gelir. İki taraf arasında kalmıştır ve onurunun doğru yolu göstermesini bekler. Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Son_Samuray

Size nasıl yaşadığını anlatacağım

İmparator: -Bana nasıl öldüğünü anlat. Nathan Algren: - Size nasıl yaşadığını anlatacağım.
The Last Samurai (Son Samuray)