Modern Türk Düşüncesinin Sosyolojisi (1839-1923)

Yazarı
Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
384
Baskı Tarihi
2016
ISBN
975-9000-45-5
Baskı Sayısı
2
Basım Yeri
Ankara
Yayın Evi
Kadim Yayınları
Sosyal ve siyasal sorunlara yaklaşımlarındaki farklılıklar, doğal olarak aydınlar arasında bölünmelere neden olmuştur. Her kimlik sınır çizer; içeride tutulmak istenenlere yapılan her vurgu, dışarıda tutulacakları da belirginleştirir. Osmanlı’da ondokuzuncu yüzyılda oluşan siyasal kimlikler sırayla Batıcılık, Muhafazakârlık ve İslâmcılık olmuştur. Bu üç kimliğin ortak özelliği, Osmanlıcılık kimliğini de içermeleridir. Yirminci yüzyılın başlarında bu kimliklere Türkçülük de eklenmiştir. Bu düşünceler arasında en derin çelişki, imparatorluk ideolojisi olan Osmanlıcılık ile ulusçuluk ideolojisi olan Türkçülük arasındadır. Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı esnasında hızla yükselen Türkçülük kısa sürede Osmanlıcılık siyasetini işlevsizleştirmiştir. Bu tarihten günümüze kadar Batıcılık, İslâmcılık ve Türkçülük -her biri dönemsel yükselişler ve düşüşler yaşamış olsa da- varlıklarını korumuştur.

Kaynaktan Diğer Alıntılar

Başlık Altı Çizili Satır Sayfa Azalan sıralama
Bürokratik Aydınlar - Sivil Aydınlar Modern Türk düşünce tarihinin temel özelliklerinden biri, "bürokratik aydın" ve "sivil aydın" ayrımıdır. 3
Milli dillerin teşekkülü

Avrupa’da ulusal diller ilk olarak, basılı eserlerin iletişimde hâkim hâle geldiği ve yoğun bir kitle iletişiminin gerçekleştiği coğrafyalarda ortaya çıkmıştır.

8
Kitap montaj hattında üretilen ilk endüstriyel üründür

Dil sorunu Protestanlar için bir iletişim sorunuyken, kapitalistler için pazar sorunudur.

9
Gazeteler ve Milli Şuuru Oluşturan Kitlesel Ayin

Gazete kitaba oranla daha popüler, ama aynı zamanda daha az dayanıklı bir iletişim aracıdır.

11
Resmî Ulusçuluk

Resmî ulusçuluk, “dışlanma ya da marjinalleştirilme tehdidi altındaki iktidar gruplarının” popüler ulusçulukların imparatorluklara vereceği zararları azaltmak ve ulusçu duyguları manipüle etmek içi

12
Osmanlıda Gazetecilik

Osmanlı gazeteciliğinin Batılılaşma yanlısı olarak bilinen II.

14
Takvim-i Vekayi

1 Kasım 1831’de Sultan II. Mahmut’un emriyle yayına giren Takvim-i Vekayi başlangıçtan itibaren resmî tebliğler ile hükümete ait haberlerin yanı sıra iç ve dış olaylara da yer vermiştir.

15
Encümen-i Daniş

Osmanlı Bilim ve Sanat Akademisi olarak adlandırabileceğimiz Encümen-i Daniş 1851'de kurulmuştur.

21