Resmî Ulusçuluk

Resmî ulusçuluk, “dışlanma ya da marjinalleştirilme tehdidi altındaki iktidar gruplarının” popüler ulusçulukların imparatorluklara vereceği zararları azaltmak ve ulusçu duyguları manipüle etmek için başvurduğu politikalardır. Resmî ulusçuluk politikasının temel özelliklerinden biri, “ulus ile hanedanlık mülkü arasındaki bir aykırılığın üstünü örtüyor” olmasıdır. Bu politikaya göre, “Macarlaştırılıması gereken Slovaklar, İngilizleştirilmesi gereken Hintliler, Japonlaştırılması gereken Koreliler vardır. Resmi ulusçuluk, bu hedeflerine hiç bir zaman ulaşamadı. Ama imparatorlukların çekirdeğinde ortaya çıkan ulusçu duygulardan bir süreliğine de olsa yararlanarak ve sivil ulusçuları manipüle ederek hanedanlıkları yirminci yüzyıla kadar taşımayı başarmıştır.

Cevat Özyurt - Modern Türk Düşüncesinin Sosyolojisi (1839-1923) - Sayfa 12

Türü
Araştırma
Sayfa Sayısı
384
Baskı Tarihi
2016
ISBN
975-9000-45-5
Baskı Sayısı
2. Baskı
Basım Yeri
Ankara
Yayın Evi
Kadim Yayınları
Sosyal ve siyasal sorunlara yaklaşımlarındaki farklılıklar, doğal olarak aydınlar arasında bölünmelere neden olmuştur. Her kimlik sınır çizer; içeride tutulmak istenenlere yapılan her vurgu, dışarıda tutulacakları da belirginleştirir. Osmanlı’da ondokuzuncu yüzyılda oluşan siyasal kimlikler sırayla Batıcılık, Muhafazakârlık ve İslâmcılık olmuştur. Bu üç kimliğin ortak özelliği, Osmanlıcılık kimliğini de içermeleridir. Yirminci yüzyılın başlarında bu kimliklere Türkçülük de eklenmiştir.