Mar Adentro (İçimdeki Deniz)
İçimdeki Deniz (İspanyolca özgün adıyla Mar adentro), yönetmenliğini Alejandro Amenábar'ın üstlendiği, dram türündeki 2004 yapımı İspanyol filmi. Senaryosunu Mateo Gil ve Alejandro Amenábar'ın birlikte yazdığı film, 28 yıl önce geçirdiği kaza sonucu tetraplejik durumda olan Ramón Sampedro adlı eski bir gemi makinistinin ötenazi isteğini ve hayatının son dönemlerini konu almaktadır. Filmin ana karakteri tamamen Sampedro'yu oynayan Javier Bardem bu rolü ile Venedik Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü; film ise 77. Akademi Ödülleri ve 62. Altın Küre Ödülleri'nde En İyi Yabancı Film ödülleri ile Goya Ödülleri'nde ise 14 farklı dalda ödül kazanmıştır.

Özgürlük..

Biçimsiz ve bozulmuş bir bedenin bekçisi olan bir insan için, yani benim için, saygınlık nedir? Ben, hayatı, özgürlüğü; seven çoğu insan gibi, yaşamanın bir hak olduğuna, ama bir mecburiyet olmadığına inanıyorum.[Ramon Sampedro]
Mar Adentro (İçimdeki Deniz)
Avatar - Son Hava Bükücü (The Last Air Bender)
M. Night Shyamalan tarafından çekilen, 2010 yapımı Avatar: Son Havabükücü isimli çizgi serinin uyarlaması olarak tasarlanan üçlemenin ilk filmi'dir. Nickelodeon ve Paramount Pictures tarafından yapılmıştır. Aslında üçlemenin isminin serininki ile aynı olması planlanıyordu. Ama James Cameron'ın yönettiği 2009 yapımı, üç boyutlu bilim kurgu filmi Avatar la olan isim benzerliği sebebiyle Shayamalan, üçlemenin adından "Avatar" kelimesini çıkarmış ve üçlemenin adını da "Son Hava Bükücü" olarak değiştirmiştir.Senaryo yazımında serinin yaratıcıları Michael Dante DiMartino ve Bryan Konietzko Shyamalan'ı yalnız bırakmamışlar ve Senaryoyu birlikte hazırlamışlardır.Yaratıcıları seriyi senaryo'ya dönüştürürken ana karakter Aang'i geliştirip, daha aktif ve cesur bir karaktere dönüştürmüşlerdir. Orijinal seri'de üç sezon boyunca yaşanan olaylar toplamda dokuz ayda yaşanırken, üçleme'deyse üç yıl'da yaşanacak. Seriyle filmin arasındaki başka bir fark, Aang ve Iroh'nunkiler gibi isimlerin İngilizce yerine orijinal Asya fonetik okunuşlarıyla okunması.Bu filmi seriye göre daha gerçekçi kılıyor.Filmde serinin aksine ateş bükücülerin çoğu kendi ateşlerini yaratamaz, yalnızca Iroh,Zuko ve bazı ileri seviye ateş bükücüler kendi ateşlerini yaratabilmekte.Ve Avatarlar'ın aile kurmaları'nın imkansız olması Zuko ve Azula'nın Avatar Roku'nun torunları olmasını imkansızlaştırıyor.Filmde Roku Ruhlar dünyası'nda Aang'e (tıpkı dizide Zuko'ya rüyasında göründüğü gibi) Ejder formunda görünüyor. 2009 Mart'ında çekimlerine başlanan filmin oyuncuları ise çoğunlukla yeni yüzlerden oluşuyor. Üçleme olarak tasarlanan projeye Paramount Pictures 350 milyon dolarlık bir bütçe ayırdı. 2011'de ikinci ve 2012'de üçüncü filmin tamamlanması planlandı. Üçlemenin ilk filmi olarak düşünülen ilk film serinin ilk sezonunu kapsıyor.Film dört ayda 318 milyon dolar hasılat elde etmiştir.

Suyu dinle

Su, bize kabullenmeyi öğretir.
Avatar - Son Hava Bükücü (The Last Air Bender)

Ağaçlar insanlara benzer

Ebu Hüssam : 40 sene, gece gündüz demeden, Selma ve ben toprağı işledik, ağaçları yetiştirdik. Bu iş sadece sulama ve gübreleme işi değildir. Ağaçlar da tıpkı insanlar gibidir. İnsanlara benzerler, ruhları vardır, duyguları vardır. Kendileriyle konuşulsun isterler, şefkat görmek isterler. Ben traktör kullanmam. Ne yapacaksam kendi ellerimle yaparım. Bu toprak bölgenin en verimli toprağıdır. Hayır hayır, bölgenin değil dünyanın en verimli toprağıdır.
The Lemon Tree (2008)
Dünyanın Tüm Sabahları -1991 (Tous Les Matins Du Monde)

Eski bir Fransız özdeyişinden esinlenerek adlandırılmış, hem roman hem de bir film olarak oldukça başarılı ve eşine az rastlanır bir örnek olduğu da söylenebilecek yapıt, aynı zamanda günümüz Fransız edebiyatının en önemli yazarlarından Pascal Quignard´ın en popüler kitabıdır.17. yüzyıl Fransa´sında, karısını yitirdikten sonra çiftliğinde inzivaya çekilmiş olan besteci ve viyola sanatçısı Sainte-Colombe, iki güzel kızıyla birlikte yaşamaktadır. Sainte-Colombe, sanatta ün değil, şiiri arayan bir müzik dehasıdır. Bir bahar günü, Marin Marais adında utangaç ama muhteris bir genç adam çiftliğe gelir ve Sainte-Colombe´a öğrencisi olmak için yalvarır. Kralın sunduğu olanaklara ve üne sırt çeviren usta ile ün, para ve kolay yaşam peşinde koşan, sanatsal yaratının mistik derinliğini fark etmeyen öğrencisinin çelişen kişilikleri, bir çağın entelektüel yaşamına ışık tutarken, 'sanatçının kimliği ' sorunsalına da tanıklık ediyor. Sinema ve müziğin kesiştiği, kulağa ve göze hitap eden kareleriyle unutulmazlar arasına girmeyi hak eden, sanatın özüne ışık tutan müzik ve şiir dolu bir yapıt. Özelde müziğin, genelde ise sanatın kimin için yapılacağını tartışan, acı ile gölgenin yan yana geldiği, aynı zamanda gelmiş geçmiş en iyi ‘soundtrack’lerinden biri olarak değerlendirilen filmin müziklerini, öykünün ruhunu yansıtmak için Sainte-Colombe ve Karin Marias besteleri üzerine ayrıntılı bir çalışma yapan Jordi Savall yapıyor. 1992 yılında 7 dalda Cesar ödülü kazanan film hem sinema tutkunları hem de klasik müzik düşkünlerinin kaçırılmaması gereken bir görsel-işitsel şölen sunmakta. Kaynak: http://www.sinemalar.com/film/6394/dunyanin-tum-sabahlari

Acıların Mezarlığı

Beyefendi sizden son bir ders isteyebilir miyim? -Bayım size ilk dersimi verebilir miyim? Konuşmak istiyorum... Müzik konuşmak için burada ama sözler müziği anlatmak için yetersiz. Çünkü o insani bir şey değildir. Sonunda bunun kral için olmadığının farkına vardınız mı? -Tanrı için olduğunu farkettim. -O zaman yanılmışsınız. Çünkü Tanrı konuşur. -Kulaklar için mi? -Sadece kulaklar için konuşulmaz, bayım. -Altın için mi? Zafer?
Dünyanın Tüm Sabahları -1991 (Tous Les Matins Du Monde)
Vizontele
Vizontele, 2001 yapımı Yılmaz Erdoğan - Ömer Faruk Sorak filmidir. Senaryosunu da Yılmaz Erdoğan'ın yazdığı film Hakkâri'de geçmekteyse de, burada çekim yapmanın zorluğu nedeniyle çekimler, Van'ın Gevaş ilçesinde yapıldı. Çoğunlukla BKM oyuncularının rol aldığı filmin 2004 yılında Vizontele Tuuba adlı bir devam filmi çekildi.

Sezgin

(Dikkat! dikkat! Bu gün itibariyle şehrimize Ankaradan bir heyet gelecek. Kendileri vizontele ile gelen kişilerdir.) Fikri: Nerde kaldı bunlar sayın başkan. Başkan: Nerdeyse gelirler güzel kardeşim. Sezgin: Ben size demiştim sayın başkanım. Bir konuşma yapsanız iyi olurdu. Başkan: Ne diyorsun Sezgin? Sezgin: Yapmasanız da olur. Bir kalabalık toplandı diye konuşma yapmak şart değil. O zaman üç kişi bir araya gelince başkan konuşsun. Başkanın başka işi yoktu çünkü. Başkan: Sezgin mikrofonu getir! Sezgin: Baş üstüne. Başkan: Sevgili hemşerilerim. Bu gün şehrimizde tarihi bir gündür.
Vizontele
Çöl Aslanı Ömer Muhtar
Çöl Aslanı Ömer Muhtar1981 ABD Libya ortak yapımı dramatik savaş filmidir. Özgün adı Lion of the Desert tır. Yapımcılığını ve yönetmenliğini Arap asıllı ABD'li sinemacı Mustafa Akkad'ın yaptığı filmin önemli rollerinde Anthony Quinn, Oliver Reed, Irene Papas, Rod Steiger, John Gielgud ve Raf Vallone oynamışlardır. Filmin özgün müziği Maurice Jarre'a aittir. Gerçek olaylara dayanan bu biyografik epik filmde, 1929 yılında İtalya'da iktidarda olan Faşist diktatör Benito Mussolini'nin Büyük Roma İmparatorluğu'nu yeniden kurma planlarının bir parçası olarak Libya'yı sömürgeleştirmek üzere bu Kuzey Afrika ülkesine gönderdiği güçlü ordularının, Ömer Muhtar liderliğindeki Libya halkının inatçı direnişi karşısında hiç ummadıkları ağır kayıplara uğramaları anlatılmaktadır. Filmi Libya lideri Muammer Kaddafi finanse etmişti.[2] Çevrildikten bir yıl sonra devrin İtalya başbakanı Giulio Andreotti filmin İtalyan ordusunun onurunu zedeleyici ögeler içerdiğini belirtmiş ve bunun üzerine film 1982 yılında İtalya'da yasaklanmıştı. 1988 yılından itibaren filmin İtalya'da bazı festivallerde yasa dışı olarak gösterilmesine hükümet tarafından göz yumulmuştu.[3] Filmin Yönetmeni 1930 Halep (Suriye) doğumlu Mustafa Akkad uzun yıllardır ABD'de yapımcılık ve yönetmenlik yapmaktaydı. Cadılar Bayramı filmlerinin büyükbabası olarak da anılan Akkad 2005 yılında Ürdün'de uğradığı bombalı terörist bir saldırı sonucunda hayatını kaybetmişti. http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87%C3%B6l_Aslan%C4%B1_%C3%96mer_Muhtar

Ömer Muhtar

Bana gelince, ben celladımdan daha uzun yaşayacağım.
Çöl Aslanı Ömer Muhtar
Dünyanın Tüm Sabahları -1991 (Tous Les Matins Du Monde)

Eski bir Fransız özdeyişinden esinlenerek adlandırılmış, hem roman hem de bir film olarak oldukça başarılı ve eşine az rastlanır bir örnek olduğu da söylenebilecek yapıt, aynı zamanda günümüz Fransız edebiyatının en önemli yazarlarından Pascal Quignard´ın en popüler kitabıdır.17. yüzyıl Fransa´sında, karısını yitirdikten sonra çiftliğinde inzivaya çekilmiş olan besteci ve viyola sanatçısı Sainte-Colombe, iki güzel kızıyla birlikte yaşamaktadır. Sainte-Colombe, sanatta ün değil, şiiri arayan bir müzik dehasıdır. Bir bahar günü, Marin Marais adında utangaç ama muhteris bir genç adam çiftliğe gelir ve Sainte-Colombe´a öğrencisi olmak için yalvarır. Kralın sunduğu olanaklara ve üne sırt çeviren usta ile ün, para ve kolay yaşam peşinde koşan, sanatsal yaratının mistik derinliğini fark etmeyen öğrencisinin çelişen kişilikleri, bir çağın entelektüel yaşamına ışık tutarken, 'sanatçının kimliği ' sorunsalına da tanıklık ediyor. Sinema ve müziğin kesiştiği, kulağa ve göze hitap eden kareleriyle unutulmazlar arasına girmeyi hak eden, sanatın özüne ışık tutan müzik ve şiir dolu bir yapıt. Özelde müziğin, genelde ise sanatın kimin için yapılacağını tartışan, acı ile gölgenin yan yana geldiği, aynı zamanda gelmiş geçmiş en iyi ‘soundtrack’lerinden biri olarak değerlendirilen filmin müziklerini, öykünün ruhunu yansıtmak için Sainte-Colombe ve Karin Marias besteleri üzerine ayrıntılı bir çalışma yapan Jordi Savall yapıyor. 1992 yılında 7 dalda Cesar ödülü kazanan film hem sinema tutkunları hem de klasik müzik düşkünlerinin kaçırılmaması gereken bir görsel-işitsel şölen sunmakta. Kaynak: http://www.sinemalar.com/film/6394/dunyanin-tum-sabahlari

Sizi acılarınızdan dolayı kabul ediyorum.

“Müzik yapıyorsunuz bayım; ama müzisyen değilsiniz. Sizi acılarınızdan dolayı kabul ediyorum. Sanatınızdan dolayı değil.”
Dünyanın Tüm Sabahları -1991 (Tous Les Matins Du Monde)
Ah Müjgan Ah (1970)
Manav çırağı Hüsnü, mahallenin güzel kızı Müjgan’a aşıktır. İki fukara genç, huzurlu ve mutlu yaşayacakları sıcak bir yuvanın hayalini kurmaktadır. Müjgan, annesini rahat ettirmek, biraz para biriktirmek için bir işe girer. Hüsnü, bu durumdan rahatsız olur. Sebepsiz, garip bir endişe duyar. Bir terzihanede çalışmaya başlayan Müjgan, zengin bayanları gördükçe lüks yaşama imrenir. Üstelik işyeri sahibinin oğlu da Müjgan’a ilgi duymaktadır. Diğer yandan Müjgan’ın, zengin bir damat isteyen paragöz annesi kızının Hüsnü’yle evlenmesini istemez ve kızını Faruk’a verir. Kaynak: http://www.sinematurk.com/film/1506-ah-mujgan-ah/

Ah Müjgan Ah

Bugün Müjgan güzel bile değildi...
Ah Müjgan Ah (1970)
Avatar - Son Hava Bükücü (The Last Air Bender)
M. Night Shyamalan tarafından çekilen, 2010 yapımı Avatar: Son Havabükücü isimli çizgi serinin uyarlaması olarak tasarlanan üçlemenin ilk filmi'dir. Nickelodeon ve Paramount Pictures tarafından yapılmıştır. Aslında üçlemenin isminin serininki ile aynı olması planlanıyordu. Ama James Cameron'ın yönettiği 2009 yapımı, üç boyutlu bilim kurgu filmi Avatar la olan isim benzerliği sebebiyle Shayamalan, üçlemenin adından "Avatar" kelimesini çıkarmış ve üçlemenin adını da "Son Hava Bükücü" olarak değiştirmiştir.Senaryo yazımında serinin yaratıcıları Michael Dante DiMartino ve Bryan Konietzko Shyamalan'ı yalnız bırakmamışlar ve Senaryoyu birlikte hazırlamışlardır.Yaratıcıları seriyi senaryo'ya dönüştürürken ana karakter Aang'i geliştirip, daha aktif ve cesur bir karaktere dönüştürmüşlerdir. Orijinal seri'de üç sezon boyunca yaşanan olaylar toplamda dokuz ayda yaşanırken, üçleme'deyse üç yıl'da yaşanacak. Seriyle filmin arasındaki başka bir fark, Aang ve Iroh'nunkiler gibi isimlerin İngilizce yerine orijinal Asya fonetik okunuşlarıyla okunması.Bu filmi seriye göre daha gerçekçi kılıyor.Filmde serinin aksine ateş bükücülerin çoğu kendi ateşlerini yaratamaz, yalnızca Iroh,Zuko ve bazı ileri seviye ateş bükücüler kendi ateşlerini yaratabilmekte.Ve Avatarlar'ın aile kurmaları'nın imkansız olması Zuko ve Azula'nın Avatar Roku'nun torunları olmasını imkansızlaştırıyor.Filmde Roku Ruhlar dünyası'nda Aang'e (tıpkı dizide Zuko'ya rüyasında göründüğü gibi) Ejder formunda görünüyor. 2009 Mart'ında çekimlerine başlanan filmin oyuncuları ise çoğunlukla yeni yüzlerden oluşuyor. Üçleme olarak tasarlanan projeye Paramount Pictures 350 milyon dolarlık bir bütçe ayırdı. 2011'de ikinci ve 2012'de üçüncü filmin tamamlanması planlandı. Üçlemenin ilk filmi olarak düşünülen ilk film serinin ilk sezonunu kapsıyor.Film dört ayda 318 milyon dolar hasılat elde etmiştir.

Neden +1 olarak yaratıldın, bulmalısın

... General Iroh: -Gerçekte hiçbir şey kaybolmaz. Yue(Ay Ruhlu prenses): +Bunu yapmam mümkün mü? -Her birimiz dünyaya bir amaç için geliriz. Bu amaçları bulmalıyız.. +Benim dünyaya gelme sebebim de buydu. +Fedakarlık olmadan aşk olmaz...
Avatar - Son Hava Bükücü (The Last Air Bender)
Türkiye'nin Ruhu - Cemil Meriç
Yıl
Yönetmen - Şafak Bakkalbaşıoğlu Senaryo - Metin Tavukçuoğlu Seslendiren - Erdal Beşikçioğlu Yapım - BBO Yapım Yönetmen Ekibi - Soner Sevgili, Funda Uluköse Danışman - Dücane Cündioğlu Konsept ve Senaryo - Metin Tavukçuoğlu Müzikler - GileM (Kemal Sahir Gürel, Erdal Güney, Hüseyin Yıldız, Ayşe Önder, İrşad Aydın) Seslendirme - Cüneyt Türel, Ahmet Mümtaz Taylan Aydınlarımızdan biri de Cemil Meriç’ tir. Ülkesinin geçmişini, hâlini ve geleceğini sırtlanan bir aydın... Türkiye’ nin Ruhu, Cemil Meriç’ in ayna kişiliği üzerinden, başta Cumhuriyet dönemi olmak üzere son ikiyüz yıllık düşünce ve siyaset maceramızı, Batılılaşma çabalarımızı ve bu uğurda yapıp ettiklerimizin üzerimizdeki etkilerini, sanat ve edebiyat sorunlarımızı irdelemek ve yarınlarımıza daha kendinden emin bakabilmek için gerekli düşünce ipuçlarına vakıf olmak, kısaca “Türkiye’nin Ruhu” nu sorgulamak amacını taşır. Türkiye’nin Ruhu belgesel film projesi, Cemil Meriç konulu üç kitaba imza atmış olan gazeteci - yazar Dücane Cündioğlu danışmanlığı ile yola çıkmış bir çalışmadır. Türkiye’nin Ruhu, Metin Tavukçuoğlu’ nun kalemiyle senaryolaştırıldı. Filmin Müzikleri, aralarında Kurşun Yarası, Son Osmanlı – Yandım Ali, Elveda Rumeli gibi çalışmaları da bulunan, usta müzisyen Kemal Sahir Gürel ve ekibinin imzasını taşıyor. Filmi, usta oyuncu ve seslendirme sanatçısı Cüneyt Türel’ in seslendirirken, Cemil Meriç’ in sesi ise oyuncu Ahmet Mümtaz Taylan oldu. Tiyatro, sinema ve televizyon dizisi çalışmalarından tanıdığımız Erdal Beşikçioğlu ise Türkiye’ nin Ruhu’ nun en özel bölümlerinden biri olan ‘muamma hikayeler’ in anlatıcısı olarak çıkıyor karşımıza. Yapım aşamasında, İstanbul, Ankara, Hatay’ ın yanı sıra Cemil Meriç’ in hayatında özel bir yeri olan Paris’ te de çekimler ve arşiv çalışmaları gerçekleştirildi. Cemil Meriç, eserleri ve Türkiye’ nin Ruhu konusunda 70 önemli isimle söyleşiler gerçekleştirildi.

Aldanmak Öldürür

Yahuda kralı Herod...Büyük Herod..! Vaftizci Yahya'yı getirmelerini emrettiğinde gözlerindeki yorgunluk ve alnındaki gelgit gün kadar aşikardı. Kaşları çatılmış, çenesi sarkmış, yüzü kararmıştı. Zihni bir mesele ile meşgul olduğunda aynen böyle kararırdı çehresi... Gardiyanlar vaftizci Yahya'yı zindandan alıp huzura çıkardığında, vakit gece yarısını çoktan geçmişti. "Uzun zamandır zihnimi karıştıran, uykularımı kaçıran bir mesele var. Bilginlerle de konuştum, kahinlerle de konuştum, tatmin edici bir cevap alamadım hiçbirisinden..." dedi Herod.
Türkiye'nin Ruhu - Cemil Meriç